Esenyurt Pınar Mahallesi'nde 26 Ağustos 2010 üç tekerlekli bisikletiyle evden çıkan 4 yaşındaki Alper Kaya, evlerinin bulunduğu 1490 numaralı sokaktan 1498 numaralı sokağa girdiği anda kamyonun altında kalarak olay yerinde can vermişti. Bilirkişi raporuna göre 1498 numaralı sokakta seyir halinde iken kazaya karışan kamyon, 11 metre sonra durabildi. Şoför Hüseyin Yeşilkurt, küçük çocuğun kanlar içinde yerde yattığını görünce aracını olay yerinde bırakıp kaçtı.
ŞOFÖR: GÖRMEDİM, SUÇSUZUM
Aynı gün yakalanan Hüseyin Yeşilkurt, bir gün sonra tutuklandı. İfadesinde, 1498 numaralı sokakta 25-30 kilometre hızla hareket halinde iken duyduğu çığlık sesi ile durduğunu belirterek, “Arabamı durdurup el frenini çekerek indiğimde arabanın 1 - 1.5 metre gerisinde sağ teker hizasında çocuğun yolda yattığını gördüm. Çocuk ölmüş halde idi. Bisikleti daha geride idi. Bisikleti benim kamyonetin sağ arka teker bölümüne çarpmış. Çocuğun bana çarptığını fark etmedim ve çocuğu görmedim. Benim aracım ile çocuğun arasında 10 metre olması mümkün değildir. Suçsuz olduğumu düşünüyorum" dedi.
DÖRT AY TUTUKLU KALDI
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma sonucu hazırladığı 1 Eylül 20110 tarihli iddianamede Yeşilkurt'un “Taksirle ölüme neden olmak" suçundan yargılanmasını istedi. Yargılamayı yapan Büyükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesi, dördüncü celsenin yapıldığı 29 Aralık 2010 tarihinde Yeşilkurt'un tahliyesine karar verdi.
'HEM ŞOFÖR HEM DE ÇOCUK 'MÜŞTEREK TALİ KUSURLU'
Mahkemenin bilirkişi olarak görevlendirdiği emekli trafik polisi Mehmet Aclen Çetin mahkemeye sunduğu 29 Kasım 2010 tarihli raporda hem kamyonetin şoförü Hüseyin Yeşilkurt'u hem de Alper Kaya'ı 'müşterek tali kusurlu' buldu. Raporda, şoför Yeşilkurt'un mahalle arasında yer alan sokakta hareket ettiği belirtilerek, şöyle denildi: “Böyle bölgelerde yayaların her an sokakta hareket edebileceğini, bilhassa çocukların yolda bilinçsizce harekette bulunabileceklerini düşünmesi ve ona göre taşıtını yayalar için tehlikeye düşürmeyecek şekilde azami hız ve dikkati ile yönetmesi gerekirdi.
Ancak dosya incelemesindeki tespitler ile yapılan keşifteki tespit ve gözlemlerime, kazanın meydana gelişine göre yukarıda anlatılanlar gibi kamyonetini sokak üzerinde yönetemediği saptandığından olayda müşterek tali kusurlu bulunmuştur. Ölen çocuk 4 yaşlarında küçük bir çocuktur. Taşıt yolunda 3 tekerlekli bisikleti ile çift yönlü trafik akan sokakta kendi seyrine göre yolun solundan bisikletini sürmektedir. Bu durum trafik kurallarına uygun değildir. Bu şekilde bisiklet sürmesi bilinçsizliğinden dolayı doğan dikkatsiz ve tedbirsiz bir seyir olup, olayı etkileyen bir kaza faktörüdür. Bu kaza faktörüne, olayda müşterek tali kusur atfedilmiştir."
ADLİ TIP'A GÖRE DE İKİSİ KUSURLU
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanarak dava dosyasına konulan 24 Aralık 2010 tarihli rapora göre de iki taraf kusurlu. Rapora göre hem şoför Hüseyin Yeşilkurt hem de 4 yaşındaki Alper Kaya hem tali hem de asli kusurlu.
MAHKEME ŞOFÖRÜ ASLİ KUSURLU KABUL ETTİ
Tanıkları da dinleyen mahkeme iki yıl sonra, 14 Kasım 2012 tarihli duruşmada Yeşilkurt hakkındaki hükmü açıkladı. Mahkeme, gerekçeli kararında sanık Hüseyin Yeşilkurt'un olaydan sonra küçük çocuğu hastaneye götürmek yerine olay yerinden kaçtığını hatırlattı.
OLAY YERİNDEN KAÇTIĞI İÇİN 'İYİ HAL İNDİRİMİ' UYGULANMADI
Bilirkişi raporları ve tanıkların beyanlarına atıfta bulunan mahkeme, Hüseyin Yeşilkurt'u “Taksirle adam öldürmeö suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırdı. sanığın olay yeri ve yargılama aşamasındaki davranışlarını dikkate alarak “İyi halö indirimi uygulamayan mahkeme, aynı gerekçeyle cezayı da ertelemedi.
YARGIAY: ŞOFÖR ÇOCUĞU GÖRMEMİŞ, SUÇSUZ
Hüseyin Yeşilkurt'un Avukatı Ünal Uğur dosyayı Yargıtay'a taşıdı. Yargıtay 12. Ceza Dairesi 5 Haziran 2014 tarihli kararı ile yerel mahkemenin hükmünü bozdu. Dosyadaki iki bilirkişi raporuna da itibar etmeyen Yargıtay bozma ilamında, maktül Alper Kaya'nın bisikleti ile 1490 numaralı sokaktan gelerek 1498 numaralı sokakta ilerleyen kamyonun sağ arka tekerleğine çarptığını belirtti. Tanıkların, kamyonun çocuğa önden vurduğu yönündeki ifadelerinin dosya kapsamına göre mümkün olmadığını savunan Yargıtay, “sanık, tüm aşamalarda çocuğu görmediğini ve çığlık sesi üzerine durduğunu beyan etti.
Beraat yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen, sanığa kusur yükleyen bilirkişi ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporu hükme esas alınarak mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinden görüldüğünden hükmün bozulmasınaö oy birliği ile karar verdi. Dosyanın geri gönderildiği Büyükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesi, 10 Aralık 2014 tarihli oturumda bozma ilamı doğrultusunda karar vererek Hüseyin Yeşilkurt'un beraatine karar verdi. Bu kez Alper Kaya'nın babası Yücel Kaya'nın Avukatı Erdoğan Önal karara itiraz etti. Dosyaya iki rapor girdiğini, iki raporda da şoförün kusurlu bulunduğunu, şoförün önden çarptığına dair tanık beyanlarının dosyada mevcut olduğunu savunan Avukat Önal, kararı temyiz etti.
AİLE KARARA TEPKİLİ
Karara tepki gösteren Alper Kaya'nın annesi Fatma Kaya, evlat acısıyla 4 yıl mahkeme kapılarında süründüklerini belirterek, “O şahsın cezalandırılmasını istiyoruz" dedi. Baba Yücel Kaya ise şunları söyledi: “Bu nasıl adalet. Var mı böyle bir şey, insanın değeri bu kadar ucuz mu? Öldürsün, bırakıp kaçsın, ceza almadan elini kolunu sallayarak gezsin. Ailenin Avukatı Erdoğan Önal: Bu kararı biraz şaşkınlıkla karşıladım, çünkü dosyadaki iki bilirkişi raporu da sanığa bir şekilde kusur vermekteydi. Ancak Yargıtay aşamasında sanığa 'kusursuzluğundan' bahisle beraat kararı verildi. İtiraz ettik, şu an dosyamız tekrar Yargıtay'da. Beklentimiz vahim hatadan dönülmesi, suçlunun bir şekilde cezalandırılmasıdır.