Ulaştırma Bakanlığı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, coğrafi yapısı, darlığı, kuvvetli akıntıları ve keskin dönüşleri ile dünyanın önemli, fakat bir o kadar da tehlikeli doğal dar su yolu olan, Karadeniz ve Marmara denizlerini birbirine bağlayan 30 kilometre uzunluğundaki İstanbul Boğazı'ndan 2010 yılında 9 bin 274'ü tanker olmak üzere 50 bin 871 gemi geçiş yaptı.
En geniş yeri 7 kilometre olan 60 kilometre uzunluğundaki Çanakkale Boğazı'nı ise 9 bin 252'si tanker olmak üzere 46 bin 686 gemi kullandı.
Transit gemi trafiğinin yanı sıra şehir içi ulaşımda da önemli yer tutan İstanbul Boğazı'ndan geçiş yapan tankerler başta petrol olmak üzere 146 milyon 750 bin 218 ton tehlikeli madde taşırken, Çanakkale Boğazı'nda ise tankerin taşıdığı tehlikeli madde miktarı 156 milyon 928 bin 857 ton olarak gerçekleşti.
2009 yılında 51 bin 422 geminin geçiş yaptığı İstanbul Boğazı'nda, 9 bin 299 tanker, 144 milyon 660 bin 44 ton tehlikeli madde taşınmış, 49 bin 453 geminin kullandığı Çanakkale Boğazı'ndan ise 9 bin 567 tanker, 152 milyon 105 bin 494 ton tehlikeli madde taşınmıştı.
2010 yılında Türk boğazlarını kullanan gemilerin yaklaşık yüzde 60'ı uğraksız, yüzde 40'ı uğraklı geçiş yaparken, boyu 200 metreden büyük gemilerin toplam geçişlere oranı ise yüzde 7,1 oldu.
Yetkililer, Montrö Boğazlar Antlaşmasına göre, boğazlarımızda kılavuz kaptan almak ihtiyari olmakla beraber, 1936 şartlarının artık mevcut olmadığı eskiden takaların seyrettiği boğazlarda bugün 300 metreye yakın süper tankerlerin seyrettiği düşünülürse, kılavuz kaptan almadan seyir yapmanın büyük risk taşıdığını ifade ettiler.
Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün (IMO) A827-19 no'lu kararında İstanbul ve Çanakkale boğazlarında kılavuz kaptan almak adeta zorunluluk seviyesinde şiddetle tavsiye edildiğini belirten yetkililer, uğraksız geçiş yapan gemilerde kılavuz kaptan alma oranının 2010 yılında yüzde 40'lar seviyesinde olduğunu kaydettiler