Dr. Güllüçayır, boğulma esnasında kişinin yardım için bağırdığını ve dengesiz hareketlerle yüzerek, su üstünde kalamadığını söyledi. Boğulma sırasında hayatını kaybedenlere dinimizde şehitlik mertebesi verildiğini de ifade eden Güllüçayır, çocukların ölüm sebepleri arasında da boğulmaların ilk sıralarda olduğunu ifade etti.
“AVRUPALILAR’DA BOĞULMA İDAM CEZASIYMIŞ”
Dr. Güllüçayır geçmiş çağlarda Avrupa’da boğulmanın bir idam yönetimi olarak kullanıldığından da bahsederek, “Eskiden Avrupa’da kadınların cadı olup olmadığını anlamak için suda boğulup boğulmadığına bakarlarmış. Kadın eğer boğulursa masum, boğulmazsa ise cadı kabul edilirmiş” diye konuştu.
“ÇOCUKLARINIZI TEK BAŞLARINA SUYA SOKMAYIN”
Dr. Güllüçayır sözlerini, “Çocuklarınızı yalnız başlarına suya sokmayın. Mutlaka yanlarında olun. Boğulma gibi acil durumlar için ise ilk yardımın nasıl yapıldığını öğrenin. Her anne ve baba ilk yardım dersi almalı. Biliyorsunuz boğulma sadece denizde ya da gölde olmuyor. Evlerde de çocukların başına pek çok ev kazası gelebiliyor. Birçok aile evine şişme havuz alıyor. Bir küvette ya da bir kova suyun içerisinde 3 cm’lik bir su birikintisinde bile bebekler boğulabilir. Bu gibi durumlarda ise aileler öncelikle 112’yi aramalı. Sonra çocuğa suni teneffüs ve kalp masajı yapmalı” diyerek sürdürdü.
“HEMEN DEĞİL, BİLİNCİ KAPANDIKTAN SONRA MÜDAHALE EDİN”
Boğulan kişiye doğru yaklaşılmaması nedeniyle çok iyi yüzme bilenlerin bile can verdiğinden bahseden Dr. Güllüçayır, “Boğulan kişinin arkasından hemen suya atlayarak ona yardımcı olmaya çalışmak, boğulan kişinin tüm ağırlığını kurtaran kişiye vermesine sebep olur. Böylece boğulan, kurtarmaya gelen arkadaşını da suyun dibine çekerek hayatını kaybetmesine yol açabilir. Boğulan kişinin arkasından çok iyi yüzme bilinse dahi, derinliğini bilinmeyen sulara atlanmamalıdır. Bu nedenle boğulma gerçekleştiği andan bilinç kaybı yaşanana kadar müdahale etmemek gerekiyor. Çırpınma sırasında müdahale edilmemeli” diye konuştu.
“YARIM SAAT SONRA BİLE SUNNİ TENEFÜSLE HAYATA DÖNEBİLİR”
Dr. Güllüçayır yapılacak en doğru davranışın, bir halat ya da sopa yardımıyla o kişiyi kıyıya çıkarmak olduğunu, cankurtaran değilse hiç kimsenin suya girmemesi gerektiğini söyledi. Boğulma vakalarında mutlaka 112’yi aramak gerektiğini de kaydeden Güllüçayır, boğulan kişi sudan çıkarıldıktan sonra ise, kalp masajı ve suni teneffüs yapılması gerektiğini bu şekilde boğulan kişinin hayata dönebildiğini aktararak,
“Çocuk boğulmalarında ve soğuk sularda gerçekleşen boğulmalarda yarım saat sonra bile kalp masajı yapılarak kazazede hayata döndürülebilir" dedi.
“TATİL YERİ SEÇERKEN CANKURTARAN VAR MI DİYE BAKIN”
Tatile çıkacak ailelerin ise tatil yeri seçerken dikkat etmesi gereken en önemli şeyin, cankurtaran ve sağlık personeli bulunması olduğunu kaydeden Dr. Güllüçayır, “Özellikle yüzme bilmeden ve can yeleği takılmadan kano, kürek kullanılması çocuklar ve gençler için büyük risk oluşturuyor. Küçükçekmece Belediyesi olarak biz yetişkin ve çocuk, tüm vatandaşlara yüzme dersi veriyoruz. Yüzme bilmeyen herkesi kurslarımıza bekliyoruz” dedi.