Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi, “Medyanın Çocuklar Üzerindeki Etkisi” adlı söyleşiyle Doğan Aile Danışma Merkezi Uzman Psikolojik Danışmanı Özlem Mumcuoğlu’nu konuk etti. Söyleşide bugün evlerin %95’inde bulunan televizyonun çocuklar üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri enine boyuna anlatıldı.
ÇOCUKLARIN GELİŞİMİNDE ETKİLİ
Medya karşında toplumun en savunmasız kesimi olan çocuklar, her gün televizyon üzerinden çeşitli etkilere maruz kalıyor. Uzman Psikolojik Danışman Özlem Mumcuoğlu, ailelerin bu konuda bilinçlenmelerini sağlamak amacıyla gerçekleştirdiği söyleşisine televizyonun çocuklar üzerindeki olumlu etkilerini anlatarak başladı. Mumcuoğlu, “Televizyon çocuklarımızın dil gelişimine katkı sağlar. Muhakeme yeteneği, estetik bilgisi gelişir. Bunların yanında eğlenme ihtiyacını da karşılar.” dedi.
AİLELER ÇOK DİKKATLİ OLMALI
Mumcuoğlu, konuşması boyunca Türkiye ve dünyada yapılan araştırmalardan yola çıkarak çarpıcı örnekler verdi. Araştırmalara göre insan 70 yaşına kadar, hayatının 7-10 yılını televizyon izleyerek geçiriyor. Çocuklar ise liseyi bitirinceye kadar 3 yılını televizyon karşısında geçiriyor. Ailelerin çocukları çeşitli sebeplerle televizyon izlemeye yönlendirdiğini söyleyen Özlem Mumcuoğlu aileleri dikkat etmeleri konusunda uyardı.
Televizyonun olumsuz özellikleri üzerinde duran Mumcuoğlu bu etkileri şöyle sıraladı: “Fiziksel bozukluklar, dil gelişim geriliği, öğrenme güçlüğü, otizm, epilepsi, hiperaktivite, bağımlılık, şiddete karşı duyarsızlık ve anti sosyal davranışlar çocuklarımızı tehdit ediyor. Artık sigara ve alkol tedavisi uygulayan merkezlerin yanında televizyon bağımlılığı da tedavi ediliyor.”
Mumcuoğlu, doğru kullanılmadığı takdirde televizyonun ciddi tehdit oluşturacağını da kaydetti. Türkiye’deki çocukların her gün ortalama 3-4 saat televizyon izlediğini belirten Özlem Mumcuoğlu, kablo bağlantılı nesillerin meydana geldiğini vurguladı.
YENİ NESİL MASAL ANLATICISI
Televizyonu çocuklara gerçek hayatı öğreten çağdaş masal anlatıcısı olarak nitelendiren Mumcuoğlu, özellikle medya şiddet ilişkisini ayrıntılarıyla açıkladı. Uzman Danışman, “Televizyondaki üç programdan ikisi şiddet içeriyor. Çizgi filmlerde kahramanlar, güçlü olanın kazandığı düşüncesini aşılıyor. Otoriteye boyun eğmeyi kahramanlardan öğreniyorlar. Ayrıca hızla değişen görüntüler, çocuklar tarafından algılanamaz.” diye konuştu.
Söyleşi sonunda ailelerle birlikte değerlendirme ve çözüm yolları tartışıldı. Mumcuoğlu, ailelere tavsiyelerde bulundu. “Öncelikle çocuklar için yerli programların artırılması, bizim kültürümüze uygun olması gerekiyor. Çocuklarınızla karşılıklı iletişim içinde olun ve onlara her şeyi anlatın. Odalarındaki televizyonu kaldırın.” dedi.
Mumcuoğlu, duyarlılık göstererek programa katılan ailelere teşekkür ederek söyleşisini bitirdi.