Esenyurt’ta bir inşaat firmasından daire alan vatandaşlar, evlerinin hala teslim edilmediğini belirterek eylem yaptı. Evlerin 2012’de teslim edilmesi gerekirken projenin tamamen durduğunu anlatan mağdurlar, “Yuva kuralım derken yuvalarımız sarsılıyor.” dedi. Belediyeyi de çıkar sağlamakla suçlayan mağdurlar, projenin bir an evvel bitirilmesini istedi.
Esenyurt’ta kentsel dönüşüm kapsamında bir inşaat şirketinin maketinden ev alan vatandaşlar, şantiye yanında eylem yaptı. 2010 yılında evlerini aldıklarını belirten mağdurlar, kendilerine 2012 sonunda teslim edileceğinin söylendiğini belirtti. Ancak projenin tamamen durduğunu söyleyen mağdurlar, ne zaman bitirileceğinin ise meçhul olduğunu ifade etti. Dernek kuran mağdurlar, sorumlular hakkında da suç duyurusunda bulundu.
Mağdurlardan Kemal Kardeş, “Ukra kurulduğu zaman en lüks bürolarını kurdurdular, Türkiye’nin en iyi oyuncularına reklamlarını yaptırdılar. Biz aylarca bunu takip ettik, reklamları izledik. Biz bir hukuk devletinde yaşıyoruz. Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir. Biz dedik ki tamam tüm yasal işlemlerini yapmış ki reklamlarını yapıyor. Fakat biz anladık ki bunlar bir çete, dolandırıcıymış. Bizi dolandırdılar. Bizim çocuklarımızın, ailelerimizin hayallerini çaldılar. Bunlar birinci sınıf hırsızlar.” diye konuştu.
2010‘da evleri aldıklarını, 2012 sonunda teslim edileceğinin söylendiğini belirten Kardeş, “Sözleşmeden doğan bize kira bedeli de ödeyeceklerdi onu da ödemiyorlar. Daha evlerimizi alamadık. Yuva kuralım derken şimdi yuvalarımız sarsılıyor. Aileler boşanıyor.” dedi.
Neden bitirilemediği sorusu üzerine Kardeş, “Bunlar oyun yapmışlar. Bunlar dolandırıcı şebekesi. Belediye burada birinci suçlu belediye başkanıdır. Şuradan trafiğe çıkarsın trafik seni yakaladığında önce evraklarını sorar. Belediye başkanı buraya ruhsat verirken bunların evraklarını görmemiş mi? Bu kadar büyük bir inşaat yapılırken bunun yeterlilik belgesi var mı, mali gücü nedir, nasıl yapacak nasıl yetiştirecek bunun denetimini yapmadan buna nasıl ruhsat vermiştir? Biz bunlara kanarak çoluk çocuğumuzun başını sokacak bir yuva aldık. Şimdi mağdur olduk. Artık evimize çoluk çocuğumuza ekmek götüremiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kendilerini yıllarca oyaladıklarını kaydeden Kardeş, “Ha bugün bitireceğiz, falan firmayla anlaşıyoruz falan. İflas gösterdiler, iflas ertelemesi aldılar. Yine de hiçbir faaliyet yok. Bize belli bir tarih de bildirmiyorlar. ‘Başka bir firma ile anlaşıyoruz’ diyorlar. Bu ikinci oyalama. Belediye başkanı da dahil bunlar ortak bir çıkar grubudur.” şeklinde konuştu.
Mağdurlardan dernek başkanı Mesut Bektaş da, “Bizim projemiz 2010 yılından beri ruhsatlandırıldığını düşündüğümüz bir proje. Bu projenin ruhsatının mevcut planlara göre uygun olmadığı söylendi. Bunun üzerine Ukra inşaattan ev almış mağdurlar dernek kurdu. Bu dernekle birlikte ilgili devlet erkanını ziyaret ettik. Bu çalışmalar sonucunda belli oranda ruhsat sorunun çözüldüğünü gördük. Ancak ruhsatın alımı sürecinde projenin durmuş olması firmayı sıkıntıya soktu. Bu konuda mağduriyet yaşayan aileler elindeki avucundaki parayı ödemeye devam etti. Ta ki bu sürece kadar. Akabinde mevcut firmayla bu işin yürümeyeceğini anladık. Bu arada iflas davası oldu. Biz mağdurlar da bu proje ilerler diye iyi niyetle inşaat şirketine destek olduk.” dedi.
Firmanın ‘ben bu işi yapamıyorum başka bir şirkete devredeceğim’ diyerek görüşmeler yaptığını söylediğini belirten Bektaş, “Bu konuda ilgili ilçenin başkanı olan Necmi Kadıoğlu’na sesleniyoruz. Madem kendi sınırları içerisinde bu projenin bir an önce devirse devir veya başka bir çözümle hızlı bir şekilde faal hale getirmesidir. Çünkü insanların dayanacak durumu kalmadı.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı dahil tüm devlet yetkililerinin izlemeye devam ettiğini söyleyen Bektaş, “2070 daireli proje. Yaklaşık 800 tanesi biz mağdurlar tarafından alınmış. Burada bir mahalle vardı yıkıldı. Orada da bir mağduriyet söz konusu. İnsanların evleri yıkıldı ‘yeni ev vereceğiz’ diye. Toprak sahiplerinin de 500 tane dairesi olduğunu biliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Projenin tamamıyla durmuş durumda olduğunu ifade eden Bektaş, “Mağdurlar arasında hala senetlerini ödeyenler, bankaya kredisi ödeyenler, emekli olup emekli ikramiyesini ve maaşını ödeyenler var. Daha kötüsü anneler babalar hastanede tedavi görüyorlar.” şeklinde konuştu.
Bektaş, firma yetkilileri hakkında dolandırıcılık suçlamasıyla suç duyurusunda da bulunduklarını söyledi.