Arif Cem Gündoğan isimli bir Twitter kullanıcısı, depremle ilgili verileri grafiklerle paylaştı ve analiz etti.
Depreme ilişkin sadece bir vatandaş olarak aklımda çok soru, içimde çok yas var. Bazı veriler derledim, grafikler yaptım bu soruları dillendirmek istiyorum. (Uzun bir zincir olacak, bir yanlış yaparsam şimdiden affola). Resmî açıklamalara göre son durum (12 Şub 15:55) çok acı:
İller bazında kaç kaybımız var bu soruya dair resmi bir yanıt bulamıyorum 6 gündür. Açıklamalar üzerinden şöyle bir tahmin yürütüyorum. ilk sorum şu, neden il bazında sağlıklı bir bilgi aktarılmıyor kamuoyuna?
Bir diğer akla gelen ve açıklama yapılmamış soru da şu: enkaz altında kaç kişi olabilir? Prof. Ercan ilk günlerde 215 bin kişi tahmini yürütmüştü, daha sonraki sayıları düşerek şöyle bir çıkarım yapıyorum ama gerçek sayıların bunların çok üstünde olması da muhtemel. Neden mi?
Önce bölge nüfusuna bakalım. En az 13,3 milyon kişiden bahsediyoruz. Türkiye'nin %16'sı...
Bunların en az 3,3 milyonu binalarda ikamet ediyordu.
Bu insanların en az 1,25 milyonu ise 23+ yaşından büyük binalarda ikamet ediyordu.
Benzer şekilde bu 1,25 milyon vatandaş en az 5 veya daha yüksek katlı binalardaydı.
AFAD'ın yaptığı açıklamalarda 6444 binanın yıkıldığı bilgisi paylaşılıyor halen. Bunun yanında güncel olarak ÇŞİDB'den bakan düzeyinde gelen 25 bine yakın binanın yıkık veya ağır hasarlı olduğu bilgisi mevcut.
Bu bilgileri yan yana koyunca kaç kişi kurtuldu, kayıt altına alınmayan kayıplar var mıydı, enkaz altında bunca büyük bir nüfus ve hasarlı alanı göz önüne alınca halen kaç kişi var allah aşkına? Neden halen sağlıklı bir bilgi alamıyoruz?
Bir başka soruya geçeyim, dezavantajlı olabilecek kesimler... Örnek mi? çocuklar... Deprem bölgesindeki illerde ikamet eden her 3 kişiden birisi çocuk!
Bu çocukların (4,7 milyon) yaklaşık 1,3 milyonu henüz 0-4 yaş aralığında. Bu çocuklarımız hangi oranda kurtulabildi? Kaçı ailesinin yanında? Kaçı yetim veya öksüz kaldı?
Öğrencilere geçeyim. 21/22 eğitim yılında bölgede toplam 3,9 milyon öğrenci vardı (üniversiteler hariç). Bu öğrencilerin kaçı güvende?
Bu çocukların 218 bine yakın öğretmeni vardı. Bu öğretmenlerimizden kaçı sağ, kaçı güvende?
Bu öğrencilerin ve öğretmenlerin 16 bin 500'e yakın okulu vardı. Bu okullardan kaçı sağlam şu an?
Buradan bir başka dezavantajlı olabilecek kesime geçiyorum. Engelli vatandaşlarımız... Bölgede tahminen yaklaşık 769 bin engelli yaşıyordu. Bölge nüfusunun %5'i...
Bazı iller için engelli oranı Türkiye geneline göre çok daha yüksek. Bu canlar, sağ mı? Salim mi? İhtiyaçlarına yanıt verilebiliyor mu? Bir açıklama neden yok?
Bir başka dezavantajlı kesim ise yoksullar... Deprem bölgesi yoksulluk oranı %18 civarındaydı. Bölgede 2,6 milyon yoksul insanımız ikamet ediyordu. Bu insanlar için özel önlemler alınmalı. Bu konuda açıklama duymak istiyorum.
Bölge insanı görece zaten daha yoksul. Türkiye geneline göre tablo şöyle.
Bir başka dezavantajlı, hatta duble dezavantajlı olabilecek bir kesime geçelim: Suriyeliler.
Deprem bölgesindeki iller TR'deki Suriyelilerin yarısına ev sahipliği yapıyordu. Geçici koruma altındaki Suriyeli kardeşlerimize dair bir açıklama yapıldı mı? Kaçı sağ? Durumları nedir?
Aklıma gelen daha çok soru var: yaşlı nüfus? Yaşlılarımızın kaçı sağ? Kaçı sağlıklı? Kaçı ilaçlarına erişemiyor? Peki... Sokak hayvanları? Çiftçilerin hayvanları? kümes, büyükbaş küçükbaş hayvanların durumu nedir? Bir rakam duyamıyoruz.
Belki acil durum sonrasına kalacak: Tarımsal olarak çok önemli bir bölgeydi deprem bölgesi (bir Çukurovalı olarak yakından bilirim) özellikle meyve sebze alanında... Çiftçilerimizin durumu nasıl? Savunmasız kesimler var (mevsimlik işçiler). Bu konulara dair neler yapılacak?
Bölge aynı zamanda sanayi, imalat sanayi alanlarında da kritik bir bölge. Kritik altyapılar fabrikalar var. Çoğunun işler halde olduğunu biliyoruz ama ekonominin asıl bel kemiği KOBİ'lere ilişkin durum aynı mı?
Bölgedeki organize sanayi bölgeleri ne durumda? Bölge ekonomisi için çok kritikler.
Sorulacak soruların sonu yok, ama belki de ilk sorulması gereken şu: biz buraya nasıl getirildik? İmar afları, yapı izinleri, kurumların içinin boşaltılması? Bu şartları hazırlayan tüm kesimler umuyorum hesap verirler. Adaletin tecelli edeceği günü bekliyorum, sizler gibi...
Unutmadan... Durmadan bıkmadan yılmadan kanını canını dişine takarak hayatları kurtaranlardan, yardım ulaştıranlardan, farklı biçimleriyle emekleri ile destek olanlardan allah razı olsun. İyi ki varsınız. Türkiye, sizinle umutlu bir yer...