Bölgede elektrik kesintisi, ilaç, tıbbi malzeme ve ayni yardımların ulaştırılmasının engellenmesi hayatı felç etti, sağlık sisteminin de çökmesine neden oldu
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik 7 Ekim'de başlayan ve 16 gündür aralıksız devam eden saldırıları nedeniyle binlerce insan yaşamını kaybederken, yaralıların sayısı 13 bini aştı. Gazze'deki el-Ehli Baptist Hastanesi'ne düzenlenen saldırı ise dünya kamuoyunu ayağa kaldırdı, birçok ülke ve uluslararası kuruluş, tedavi gören sivilleri ve sağlık çalışanlarını hedef alan, insani değerleri yok sayan saldırıyı en sert dille kınadı. Bölgede elektrik kesintisi, ilaç, tıbbi malzeme ve ayni yardımların ulaştırılmasının engellenmesi hayatı felç etti, sağlık sisteminin de çökmesine neden oldu. Halihazırda bazı hastanelerin hizmet dışı kaldığı Gazze'de çok sayıda sağlık merkezi elektrik kesintisi, yakıt tükenmesi nedeniyle hizmet veremiyor.
Ölüm-kalım savaşı
Özellikle oksijen ihtiyacı nedeniyle elektriğe, ısınmaya, mamaya, temiz suya ihtiyaç duyan hastane kuvözlerindeki bebekler, ölüm kalım mücadelesi veriyor. Tüm bu zorlu koşullar içerisinde İsrail ordusu, son olarak, bombardıman ve abluka altındaki Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yer alan 20 hastanenin boşaltılmasını istedi. Ayrıca ordu, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kalmayı tercih eden ve güneyine gitmeyen herkesin "terör örgütünün işbirlikçisi" sayılabileceğini duyurdu.
Erdoğan çağrı yaptı
Saldırıların ilk gününden itibaren sivillerin zarar görmemesi, Gazze'ye yönelik bombardımanın durdurulması ve ablukanın kaldırılması için uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunan Türkiye, bölgeye insani yardımların ve sağlık desteğinin ulaştırılması için de yoğun bir görüşme trafiği yürütüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar ve devlet yetkilileri, hem kamuoyu açıklamalarında hem de diğer ülkelerdeki mevkidaşlarıyla görüşmelerinde bu konuyu gündeme getirip, girişimde bulunuyor. Bu kapsamda açıklamalarında sürekli sivillere yönelik saldırıların sona erdirilmesi için dünya kamuoyuna seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya üzerinden de şu çağrıda bulundu: "İsrail yönetimi, hatadan geri dönmek, devlet aklıyla hareket etmek yerine, bölge dışı aktörlerin de kışkırtmasıyla örgüt gibi davranmaktadır. Batılı ülkelerin teşvik ettiği, Batılı medya kuruluşlarının adeta meşrulaştırma yarışına girdiği bu cinnet furyasından bölgemizin bir an önce kurtarılması gerekmektedir. Tüm devletleri ve uluslararası kuruluşları, bir an önce Gazze'de insani ateşkesin tesisine yönelik girişimlere samimiyetle destek olmaya davet ediyorum. İsrail yönetimine, sivillere yönelik saldırılarının kapsamını asla genişletmemesi ve soykırıma varan operasyonlarını derhal durdurması çağrımızı yineliyorum." Erdoğan, "Müslümanların, Yahudilerin, Hristiyanların ve bu topraklarda yaşayan herkesin emniyetini garanti edecek yeni mekanizmaların kurulmasıyla bölgemizin kalıcı istikrara kavuşacağına inanıyoruz. Türkiye, daha fazla masum kanının akmaması, daha fazla insani trajedinin yaşanmaması ve Filistin’deki çatışmaların geri dönülmez noktaya varmadan çözümü için üzerine düşeni yapmaya devam edecektir." mesajını da paylaştı.
Milli yas ilan edildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca son iki gün boyunca, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Uganda Cumhurbaşkanı Yoweri Museveni, Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Muizzu ile Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin içinde olduğu yetkilerle de Gazze'deki siviller için telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Görüşmelerde, İsrail-Filistin çatışmasının barışçıl yöntemlerle çözümünün mümkün olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede sükunetin sağlanması için Türkiye'nin her türlü çabayı sarf etmeye devam edeceğini dile getirdi. Erdoğan, görüşmelerinde, Batı'nın ve dünya kamuoyunun, gözler önünde gerçekleşen ve görmezden gelinen insani dramları sona erdirmek için bir an önce harekete geçmesi gerektiğini, Türkiye'nin insani yardımların Gazze'ye ulaşması ve yaralıların gerekli hallerde Türkiye'de tedavi edilebilmeleri için gayret sarf ettiğini ve bölgede bir an önce ateşkesin sağlanması için çabaladığını kaydetti. Öte yandan Türkiye'de İsrail'in Gazze'de sivillere yönelik saldırıları dolayısıyla 3 gün süreyle milli yas ilan edildi. Bu kararın ardından yurt genelinde tüm kamu binalarında ve dış temsilciliklerde, gönderdeki Türk bayrakları yarıya indirildi.
Asla izin vermeyeceğiz
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da İsrail-Filistin çatışmasının başladığı günden bu yana mevkidaşlarıyla hem yüz yüze hem de telefonda birçok görüşme gerçekleştirdi. Son olarak Mısır'ın başkenti Kahire'de Gazze'deki gelişmelerin ele alındığı "Kahire Barış Zirvesi"nde katılımcılara hitap eden Fidan, İsrail'in 2 milyon insanı, insan yaşamına uygun olmayan bir bölgede açık hava hapishanesinde tuttuğuna dikkati çekerek, "Filistinlilerin acılarının devam etmesine asla izin vermeyeceğiz” dedi.
SAHRA HASTANESİ KURMAYA HAZIRIZ
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da Gazze halkının en acil ihtiyaçlarından biri olan sağlık desteği noktasında Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) en üst yöneticileri dahil olmak üzere birçok uluslararası muhatabıyla telefon diplomasisi gerçekleştirdi. DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, Doğu Akdeniz Bölge Ofisi Direktörü (EMRO) Ahmed Al-Mandhari, Genel Direktör Tedros Adhanom Ghebreyesus'a bölgenin, sağlık hizmetleri konusunda acil olarak desteklenmesi gerektiğini aktaran Koca, Türkiye'nin bölgeye gemi hastane göndermeye veya Gazze'de ya da Refah Sınır Kapısı'na yakın noktalarda sahra hastaneleri kurmaya hazır olduğunu bildirdi. Koca, ayrıca Ürdün Sağlık Bakanı Firas İbrahim Al-Hawari ve Mısır Sağlık Bakanı Khaled Abdel Ghaffar ile de Gazze'ye yardımlar konusunda görüşmeler yaptı. Görüşmelerde, ülkeler arasında işbirliği süreçlerinin başlatılması, sağlık desteği ve insani yardımlar konusunda gereken ortak planlama ve çalışmaların yapılması konusunda mutabık kalındı.
GAZZE İÇİN YOLA ÇIKTI
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da sosyal medya hesabından, Gazze Şifa Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Fadia Malhis'in kuvözdeki yenidoğan bebeklerin ilaç ve mamalarının bittiği, hastanenin ısınamadığı ve elektrik sağlanamazsa 8 saat içerisinde bebeklerin yaşamlarını kaybedebileceğini anlattığı görüntülere yer vererek acil tıbbi ve insani yardım için uluslararası toplumu bir araya gelmeye çağırdı. Türkiye'den, Gazze'ye ilaç ve tıbbi malzeme taşıyan, içerisinde 20 uzman sağlık çalışanın da bulunduğu Cumhurbaşkanlığı uçağı bugün Esenboğa Havalimanı'ndan Mısır'a hareket etti. Aralarında doktorların da bulunduğu sağlık ekibi, El-Arish Havalimanı ve Refah Sınır Kapısı'nda kurulacak sahra hastanelerinin fizibilite çalışmalarını yürütecek. Bu süreçte AFAD, Türk Kızılay ve sivil toplum kuruluşları da Gazze'de yaşanan insanlık dramına son verilmesi için harekete geçti. AFAD ve Türk Kızılay koordinesinde ilk etapta Gazzeli siviller için insani yardımları taşıyan üç uçak geçen günlerde bölgeye gönderildi.
Türk Kızılay, Gazze'deki hastane ve ambulansların 30 günlük elektrik ihtiyacını karşılayabilecek 400 bin litrelik akaryakıtın sağlanması için Filistin Kızılayına destek verme kararı aldı. Ayrıca Türk Kızılay ve AFAD koordinesinde, bölgeye tamamen tıbbi malzeme taşıyacak dördüncü yardım uçağı için de malzeme tedariki sürdürülüyor. Bir süredir sınırda bekleyen temel ihtiyaç ve tıbbi malzemeler, Gazze Şeridi'nin Mısır sınırındaki Refah Sınır Kapısı'nın geçici süreyle açılması sayesinde dün itibarıyla bölgeye girmeye başladı. Ancak şu ana kadar sivil halka ulaştırılmak üzere Gazze'ye girişine izin verilen insani yardım malzemesi sadece 20 tırdan oluşuyor. Gazze'de ise yaklaşık 2 milyon kişinin ilaç, tıbbi malzeme, gıda, su, hijyen malzemesi gibi temel ihtiyaçları bulunuyor. Sınır kapısının insani yardımlar için ne kadar süreyle açık tutulacağına dair henüz net bir bilgi paylaşımında bulunulmadı.