Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen söyleşide Demirbozan, depresyonu; gündelik hayattaki enerji kaybı, aktivite ve yaşama ilgide azalma, iştah kaybı, konsantre güçlüğü, ümitsizlik, sinirlilik ve intihar düşüncelerinin hakim olduğu ruh hali olarak tanımladı.
“DEPRESYON GELMEDEN ÖNCE İNANÇ KAYBOLUYOR”
Hüzünlü ruh halinin depresyon ile karıştırılmaması gerektiğini ifade eden Psikolog Zeynep Demirbozan, depresyonun yoğun yaşandığına dikkat çekerek, depresyon gelmeden önce insanların inancını kaybettiğini, karamsar hissettiğini ve depresyonun daha uzun sürdüğünü belirtti.
“HATA YAPMAKTAN KORKMAMALIYIZ”
Depresyonun belirtilerini; ortalama yaş süresinin uzaması, hızlı toplumsal değişim, bireyselleşme, kronik hastalıklar için kullanılan ilaçların yan etkileri olarak açıklayan Zeynep Demirbozan, insanların tükettikçe daha mutsuzlaştığına vurgu yaparak; ‘hayat yorucu bunu bu şekilde kabul etmemiz gerekiyor. Kimse dünyaya gelirken bize kolay demedi. Bir şeylere dalıp hata yapmalıyız. Yaşadığımız hayal kırıklıkları da boşuna değildir. Bizi ne öldürmüyorsa, o güçlendirir. Bedenimize dikkat etmeliyiz evet ama ruhumuz sonsuz olarak yaşayacak. Onu da beslemeliyiz. Kendimize vakit ayırmalı ve ben ne yapıyorum diye durup düşünmeliyiz. Kendimizi umutsuzluğa terk etmemeli, aksine harekete yönelmeliyiz ’ diye konuştu.
MEVSİMSEL DEPRESYON KAPIDA
Sonbahardan kış mevsimine geçerken kişilerin kendilerini hayata isteksiz hissetmesinin de Mevsimsel Depresyon olarak adlandırıldığını belirten Zeynep Demirbozan, bu gibi durumlarda gün ışığından daha fazla yararlanmak için güne erken başlamanın faydalı olacağını, güneş ışığının doğal olarak beynin duygusal merkezini uyardığını ve iyi hissettirdiğini dile getirdi.
“ÇOCUĞUNUZU SEVMENİZ YETMEZ ANLAYIN”
Psikolog Zeynep Demirbozan depresyonun sadece yetişkinlerde değil, çocuk ve ergenlerde de görüldüğünü belirttiği konuşmasında ailelere de şu tavsiyelerde bulundu:
“ Çocuğunuz, normalde mutlu olduğu şeylere artık sevinemiyor, ilgisini çeken şeyler artık ilgisini çekmiyorsa okul başarısı beklenenin altına düşerse öfke patlamaları yaşıyorsa ve oyun oynamaya karşı ilgisizleştiyse depresyona girmiş olabilir. Çocukları iyi okuyup anlamalıyız. Bu durumda onlara sabırlı davranmalısınız, onları sevmeniz yetmez çünkü anlamanız bu dönemde daha çok önem taşır. Konuşmaya çalışmalı ve anlayışlı olmalısınız.’
Zeynep Demirbozan ailelerin konuyla ilgili Alo 153’ten de yardım alabileceklerinin altını çizdi.