Hareket bozuklukları hastalıkları; mükemmel bir çalışma ahengine sahip olan sinir sisteminde önemli yeri olan bazal çekirdeklerdeki işlev bozukluklarından kaynaklanmaktadır. Bazal çekirdeklerden talamusa aşırı veya yetersiz veri çıkışı olduğunda hareketlerimizde kısıtlılık ya da istemsiz hareketler gelişebilmektedir. Hareket bozuklukları, hareketlerin artışı veya azalıp yavaşlamasına göre gruplara ayrılmaktadır. Hareketi azaltan veya yavaşlatan en sık gözlenen hastalık Parkinson hastalığıdır. Hareketi artıran hastalıklar ise titreme, distoni, tik rahatsızlıkları, huzursuz bacak sendromu, myoclonus, kore, hemiballismusdur. En sık gözlenen hareket bozukluklarından birisi olan Parkinson hastalığı ileri yaş hastalığıdır. Beyin hücrelerinde harabiyetle giden nörodejeneratif hastalıklarda Alzheimer’dan sonra 2. sıklıkta gözlenmektedir. Parkinson hastalığı genelde 60 yaş ve üzerinde görülür. Ancak hastaların %10’unda 50 yaş öncesi gözlenebilir. Hatta 30-40’lı yaşlarda tanı konulan genetik geçişli Parkinson hastaları vardır.
İdypatik Parkinson hastalığı vücudumuzda önemli bir madde olan dopamin yapımında sorumlu hücrelerin harabiyeti nedeniyle ortaya çıkar. En sık gözlenen bulgusu hareketlerde yavaşlamadır. Bu durumun hastalardaki ilk belirtileri yolda yürürken kollarını sallamadan yürümek, mimiklerin azalması ve yürürken ayaklarını sürümesi olabilir. Titreme ilk dikkat çeken bulgularından biridir ama Parkinson hastalığı olanların 4’te birinde titreme görülmeden diğer Parkinson belirtileri gözlemlenebilir.
Her hastalıkta olduğu gibi hareket bozukluklarında da erken teşhis ve tedavi çok önemlidir. Vücudumuzdaki dopamin yapımından sorumlu olan hücrelerin harabiyeti ile Parkinson hastalığı ortaya çıkmaktadır. Parkinson tedavisi için hastanın öncelikle hareket bozukluklarında uzman bir hekime başvurması gerekir. Parkinson hastalığı öncelikle ilaçla tedavi edilir. İlaç tedavisinden fayda görmüş ama yan etkileri nedeniyle kısıtlı kullanımı olan veya ön planda titremesi olan hastalarda cerrahi tedavi yöntemi olan derin beyin stimulasyonu (halk arasında beyin pili olarak adlandırılır) tedavi seçeneği olarak düşünülebilir. Beyin pilinin hastaya uygun olup olmadığı psikiyatri, nöroloji ve beyin cerrahisi uzmanlarının multidisipliner çalışması ile belirlenmektedir. Tedavi için öncelikle hastada İdyopatik Parkinson hastalığı olup olmadığının net olarak belirlenmesi gerekir. Beyin pili uygulanan İdyopatik Parkinson hastalarında özellikle titreme ve ilaç yan etkisi ile oluşan istemsiz hareketler (diskinezi) tedaviye iyi yanıt verir, bunun yanında beyin pili sonrası kullanılan ilaç düzeyinde azalma sağlanabilmektedir.
Vücuttaki kaslarda anormal kasılmalar sonucu ortaya çıkan şekil bozuklukları distoni hastalığına neden olmaktadır. Distoni; kol, bacak, boyun, gövde ya da tüm beden kaslarını etkileyebilmektedir. Tüm vücudu tutma oranı çocuklarda yetişkinlere göre daha yaygındır. Yetişkinlerde daha çok boyun, kol ve bacakta şekil bozuklukları oluşmaktadır. Distoni hastalığının tedavi seçenekleri ilaç tedavisi ve botulinum toksin (botoks) enjeksiyonlarıdır. Hastaya uygulanan ilaç ya da botoks, kasılmış olan alanların gevşemesini sağlar. Bazı hastalara ise derin beyin stimulasyonu yani beyin pili önerilebilmektedir. Özellikle genetik geçişli birincil distonilerde ve boyunda görülen distonilerde derin beyin stimulasyonu uygulanabilir.
Hareket bozukluğu hastalığı olan her birey için olmazsa olmaz önerimiz düzenli olarak yapılan egzersizlerdir. Özellikle hareketlerde yavaşlıkla giden Parkinson hastalığında esnekliği artırabilecek egzersizler için destek alınması önemlidir. Kasılmalar nedeniyle vücutta şekil bozukluğu olan distoni hastalarında da kalıcı şekil bozukluklarını önleme amaçlı egzersizler önerilmektedir.