Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay sağlıklı yaşama ilişkin bilgiler verdi. Karatay, “Sağlıklı beslenmek isteyenler hazır hiçbir şeyi almasın. Markete giren her şey maalesef bozuk. Markette paket veya kutu halinde gelen sütler, süt tozundan yapılıyor. Peynirler de öyle, ayranlar da öyle. Sütte bulunan bir protein olan kazeinin kaynağı önemli. Mesela inek sütünden yapılmış peynirler dokunabilir, çok alerjiktir. İnekleri suni gıda ile besliyor ama keçi peyniri, manda peyniri, alerjisi yoksa koyun peyniri denenebilir. Laktoz dedikleri de bence inek sütüdür. Onda olan glutendir. Manda sütü çok önemli. Ülkemizde manda var. Amerika'da manda yok. Manda bilmezler. Bizim diyetisyenler de oradan kopyala yapıştır yaptığı için. Bütün mesele bu” dedi.
Yağsız yemeğe ilişkin konuşan Karatay, “Yağsız protein olmaz. Yağsız vitamin de olmaz. Trans yağ dediğimiz yağlar tehlikeli. Tuz da olacak, mineral de olacak, vitamin de olacak. Bir örnek vereyim: Yapılan araştırmalarda gösterildi ki, yeşil göbek salata, marul içeren salataya bol zeytinyağı koymazssanız, C vitamini emilmiyor. O zaman C vitamini vücuda girmiyor. Vitaminler yağ ile emilir. Yağda eriyen vitaminler A, D, E, K vitaminleri. Onlar bol yağ ile tüketilecek. Yağsız, tuzsuz yemek olmaz. Ayçiçek yağı, mısır özü yağı; yağ elde edilmek için 22 tür işlemden geçiyor. Bütün özellikleri bozuluyor. Zeytinyağı da işlemden geçince riviera oluyor, o da çok tehlikeli. Bu sıvı yağlar kullanıldığı zaman, kızartmalarda özellikle çok kullanılıyor, trans yağ hemen meydana geliyor ve kanserojen oluyor. Ben bunlara karşı değilim. Çiğ olarak tüketilebilir. Ama hiçbir faydası yoktur. Kızartma olduğu anda çok tehlikeli” diye konuştu.
Vegan beslenme tarzını da ilişkin Karatay, “Vegan beslenme bir hastalıktır ve veganların bağışıklık sistemleri iyi çalışmaz. Bir kere kansızlar, sık hastalanırlar, halsizler ve beyinleri çalışmaz. Veganlık hastalığı davet etmektir. Proteinsiz hayat olur mu? Beyaz beniz dolaşıyorlar. Vejetaryenlere karşı değilim. Vejetaryenler yine hiç olmazsa hayvansal ürün yiyorlar. Yumurta, yağ, yoğurt yiyorlar. Veganlar bal bile yemiyorlar arı üretiyor diye. Özetle insan vücudunun yapısına aykırı bir beslenme. Diyelim ki, zürafa bir vegan. Et yemez, ot oburdur ama otoburların vücudunda 5 tane mide vardır. İnekler de öyle, 5 mideleri vardır. 5 midedeki enzimler onlardan yağ üretir, protein üretir. Zürafayı düşünün, 1 ton, 2 ton, protein dolu ve ot yiyor yalnız. İnsanda böyle bir şey var mı? İnsanda bir tek mide var. O kadar ters bir olay ki fizyolojiyi, anatomiyi bilenler için… Ancak gençleri ve çocukları kandırıyorlar maalesef. Vegan yemekler vegan lokantalarla… 5 mideye karşı tek midemiz var. Sade ot yiyerek beslenmeyi vücudumuz ayarlayamaz, yapamaz. Biz insan olarak hem etoburuz hem otoburuz. Midemiz, bağırsaklarımız, bütün vücudumuzdaki enzimler ve hormonlar ona göre programlanmıştır” diye konuştu.
Bağırsak sağlığının önemine de dikkat çeken Karatay, “Bağışıklık sistemini çökerten en önemli şeylerden biri de mısır şurubu şekeridir. Yani nişasta şekeri. Dışarda yediğiniz bütün tatlılarda o var. Çünkü çok ucuz. Bağışıklığı güçlendirmenin en önemli yollarından biri ise sağlıklı bağırsaklardır. Çünkü bağışıklık sistemimizin yüzde 90'ı bağırsaklardadır. Stres hormonu da, serotonin de bağırsaklardaki doğal, sağlıklı mikrobiyomda ürer. Orada depo edilir. Oradan beyne gönderilir. En önemli alışkanlık mide-bağırsaklarımızı sağlıklı tutalım. Temel bağırsaklardır” dedi.