Kadına yönelik şiddeti engellemek ve şiddet mağduru kadınların sesini tüm Türkiye’ye duyurmak üzere Hazar Eğitim ve Dayanışma Derneği ve Küçükçekmece Belediyesi ile birlikte hayata geçirilen Wo/Men For Women projesinin kapanış toplantısı Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi.
Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya, Sare Davutoğlu’nun yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Çiğdem Erdoğan Atabek, Belçika Brüksel Milletvekili Mahinur Özdemir, Küçükçekmece Kaymakamı Harun Kaya, Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz, ilçe protokolü ile Hazar Eğitim Kültür Dayanışma Derneği Başkanı Ayla Kerimoğlu, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, basın mensupları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
“DEĞERLER SİSTEMİMİZDEKİ AŞINMANIN BEDELİNİ ÖDÜYORUZ”
Konuşmasında, şiddetin bugünün toplumlarının en büyük sorunlarından biri olduğuna dikkat çeken Sare Davutoğlu, “Kadına şiddet konusunda değerler sistemindeki aşınmanın bedelini ödüyoruz. Bazı geleneklerimiz, değişime uğradı. Modern dönemin getirdiği fırsatlarla birlikte toplumsal dokumuzu zorlayan yeni sorunlarla baş etmek zorunda kaldık. Bu yerel değil, evrensel bir meseledir. Gelişmişlik seviyesi ne olursa olsun her toplumda bu acılar yaşanıyor. Bu konuda çok çarpıcı belgeler var. Amerika’ da her 9 saniyede bir kadın şiddete maruz kalıyor. Her 3 kadından biri hayatının bir döneminde bir aile bireyi tarafından şiddet görüyor. Bu tüm dünyada ortalama oran. Amerika’da kadınların yüzde 92’si aile içi şiddeti bir kaygı kaynağı olarak gösteriyor. Avrupa Birliği ülkelerinde de durum farklı değil. Coğrafya, kültür, inanç ve değerler değişse de şiddet gerçeği değişmiyor. Yaş, ırk, din, ekonomik gelişmişlik ve eğitim düzeyinden bağımsız evrensel bir epidemi halini almış durumda. Dolayısıyla kültürleri ve gelenekleri mahkum etmeden önce iyi düşünmek zorundayız” diye konuştu.
“ÇARESİNİ, UMUDUNU YİTİRENLER ŞİDDETE YÖNELİYOR”
Kadına yönelik şiddeti genel olarak insana yönelik hatta tüm canlılara yönelik şiddetten farklı düşünülmemesi gerektiğini kaydeden Davutoğlu, “Konunun uzmanları çok acı sonuçlarını gözlemlediğimiz her türlü şiddet eğiliminin psikolojik, sosyal, sosyopsikolojik sebepleri olduğundan söz ediyor. Şiddet, hepimizin içini yakıyor. Hem devletin alması gereken hem de hepimize düşen ciddi sorumluluklar var. Bundan daha önemlisi, şiddeti üreten sebepleri ortaya çıkarmak, bunları gidermek. Eğitim seviyesi yüksek kesimlerde de kadınlar şiddetle karşılaşıyor. Çünkü göçlerle kalabalıklaşan kentler, sıkışık hayat düzeni, modern insanın ölçüsüzce artan tüketim alışkanlıkları, değerlerin aşınması gibi yeni sorunları var. Bu sorunlar herkesin hayatına yeni çaresizlikler getirdi. Çaresini, umudunu yitiren insanlar şuursuzca şiddete yöneldiklerini görüyoruz. Buna ilave olarak şiddet kültürünü özendiren birtakım yanlış cereyanların iletişim kanalları üzerinden dünyadaki bütün toplumları etkilediğini biliyoruz” dedi.
“BABA FİGÜRÜ, KORUYUCUDUR, KOLLAYICIDIR”
Küçükçekmece Belediyesi’ne de teşekkür eden Sare Davutoğlu konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Sadece eşitlik perspektifinden konuya yaklaşarak erkeği suçlamak suretiyle kadını ve erkeği karşı karşıya getirmek yerine kadını ve erkeği birbirini tamamlayan unsurlar, birbirini tamamlayarak, hayatı omuzlayanlar olarak konuya yaklaştırmamız gereklidir. İki yıl önce baba figürünü bir sempozyumda tartıştık. Burada şiddete başvuran erkeklerimizin de önemli sorunları olduğunu onlara yardım etmemiz gerektiğini gördük. Gerçekten bizim toplumumuzda baba figürünün önemli bir yere sahip olduğunu hatırlamalı ve bu figürü güçlendirerek, yaşatmalıyız. Çocukken ailelerinde şiddete tanık olmuş erkeklerde şiddete başvurma eğilimi iki kat artıyor. Kadına değer veren babaları, erkekleri her daim topluma örnek göstermeliyiz. Bizim toplumumuzda önemli atasözlerimiz var. Erkeğin kötüsü karısını, kadının kötüsü çocuğunu döver derler. Erkek koruyucu kollayıcıdır. Yeniden bunları ortaya çıkarmamız, Belediye Başkanımızın söylediği gibi erkeğe kadına vurmak değil, vurulmanın yakıştığını, kadını, çocuğu, çevreyi korumanın yakıştığını belirtmemiz gerekiyor. Konuyu, karı koca arasında çözülmesi gereken bir mesele olarak görüyorlar. Oysa şiddet hiçbir şekilde mazur ve meşru olarak kabul edilemez. Toplumsal farkındalık geliştirilmeli.” Sare Davutoğlu, konuşmasının devamında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yapmış olduğu çalışmaları da katılımcılarla paylaştı.
“DEVLETİMİZ BU KONUDA KARARLILIK ORTAYA KOYMUŞTUR”
Programda Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Çiğdem Erdoğan Atabek şiddete karşı Bakanlığın yaptığı çalışmaları katılımcılarla paylaştı. Atabek, “Ne yazık ki devletin koruyucu eli kadınları ve çocukları şiddet mağduru olmaktan kurtarabilmiş değil. Bana göre şiddet konusunun en vahim yanı, kadınlar erkeklere karşı nefret geliştiriyor. Kadınların nefret yüklü olması vahim bir durumdur. Bir yasayla veya önlemlerle bu olay kökten çözülür diyemiyoruz. Devletimiz bu konuda bir kararlılık ortaya koymuştur. Bu bir kadın meselesi değil, insanlık meselesidir” diyerek, aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu da ifade etti.
“ERKEĞE; KADINA VURMAK DEĞİL, VURULMAK YAKIŞIYOR”
Toplantıya ev sahipliği yapıyor olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz ise “Katılımcılarımızın pek çoğu kadın. Fakat kadına karşı şiddetle mücadele edeceksek, söyleyeceklerimizi erkeklere söylemeliyiz. Şiddet kime karşı yapılırsa yapılsın buna karşı durmamız gerekiyor. İnsan hak ve özgürlükleri ancak bu şekilde geliştirilebilir. Bir erkeğe eşine vurmak değil, vurulmak yakışıyor ben böyle düşünüyorum. Beş ablası ve iki kız çocuğu olan birisi olarak, üzerine titrediğim kızlarımın bir erkek tarafından şiddete maruz kalacağını düşünmek beni titretir. Onlar bizim göz bebeklerimiz. Toplumsal olarak bu mesele üzerinde kafa yormalıyız. Birçok erkek, bir tokattan ne olur diyerek, hadiseye bakıyor. Eğer biz toplumsal olarak ayağa kalkmayı öngörüyorsak, toplumumuzun yarısını teşkil eden kadınları yok sayarak bunu yapmamız mümkün değil. Bu konuda anne babalarımıza da büyük görevler düşüyor” dedi.
Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ayla Kerimoğlu da şiddetin topluma verdiği zarar ve mücadele konusunda katılımcıları bilgilendirdi.
GÜNÜN ANISINA 100’ER FİDAN DİKİLDİ
Program anısına Sare Davutoğlu, Çiğdem Erdoğan Atabek ve Ayla Kerimoğlu adına Küçükçekmece Belediyesi tarafından ilçede 100’er adet fidan dikimi gerçekleştirildi. Konuşmaların ardından Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz, fidan dikim sertifikalarını konuklara takdim etti.
Toplantının ikinci oturumunda Belçika Brüksel Milletvekili Mahinur Özdemir Belçika’da kadına şiddeti değerlendirirken, Şehir Üniversitesi akademisyenleri de Küçükçekmece ve Üsküdar’da kadınlarla yapılan anketin sonuçlarını katılımcılarla paylaştı.