Sarıkamış Şehitleri Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez de şehit sayısının 90 binden az olmadığını savundı. Sönmez, “Ozanlar, 'Sarıkamış diye kırıldı 90 bin evin ocağı.' diyor. Bu rakamı hiç kimse reddedemez, ozanlar yalan söylemez. Bugün söylenen sözler 108 yıldır hala söyleniyor. Ozanlara saygı olarak ben her zaman 'Onlar 90 bin kahramandı' diyorum” dedi.
Şehit Münir Alkan Fen Lisesi Konferans Salonu'nda düzenlenen törende, Sarıkamış şehitleri için ağıtlar ve türküler söyledi.
KAİDER ve Sarıkamış Platformo'nun ortaklaşa gerçekleştirdiği Sarıkamış Şehitlerini Anma Programı, Beylikdüzü'nde bulunan Şehit Münir Alkan Fen Lisesi Konferans Salonu'nda düzenlendi. Programın ev sahipliğini KAİDER Başkanı Bilal İpkin yaparken programa; Büyükçekmece Kaymakamı Ali İkram Tuna, Çatalca Kaymakamı Erdoğan Turan Ermiş, İstanbul Gazeteciler Dernek Başkanı (İGD) Mehmet Mert, AK Parti Çatalca İlçe Başkanı Yusuf Aslan, Beylikdüzü Kars Ardahan Iğdır Dernek başkanı Temel Altıntaş, MESAM Başkanı Recep Ergül, STK başkanları, siyasiler, muhtarlar ve çok sayıda davetli katıldı.
Destansı bir mücadele
Törenin açılış konuşmasını KAİDER Başkanı Bilal İpkin yaparak davetlileri selamladı. Ardından söz alan KAİDER Kurucu Başkanı ve Program Sorumlusu Burçay Yıldız; “Tarihimizde önemli bir yer tutan ve toplumu derinden etkileyen Sarıkamış Destanı insanın öyküsünü dinlerken bile üşüdüğü, Allahuekber Dağları’nın soğuğunda doğaya karşı verilen bir mücadele. Bu mücadelede karşı karşıya gelmiş iki ordu. Burada kahramanlık destanı yazan ecdadımıza dualarımızı iletiyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet, diliyorum” diye konuştu.
Şehit sayısı 90 binden az değil
Sarıkamış Şehitleri Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez de şehit sayısının 90 binden az olmadığını savundı. Sönmez, “Ozanlar, 'Sarıkamış diye kırıldı 90 bin evin ocağı.' diyor. Bu rakamı hiç kimse reddedemez, ozanlar yalan söylemez. Bugün söylenen sözler 108 yıldır hala söyleniyor. Ozanlara saygı olarak ben her zaman 'Onlar 90 bin kahramandı' diyorum” dedi.
Dağlarda çok sayıda şehitlik var
Erzurum'un Çimenli köyünden başlayarak 29. Tümen'in gittiği yürüyüş yolunda şehitliklerin yerini tespit etmeye çalıştıklarını da aktaran Sönmez, “Dağlarda sayısız şehitlikler var. Öyle bir savaş yaşanmış ki dağ, taş şehit doluymuş. Bu şehitliklerin yerini, adı o dönem Harita Genel Komutanlığı olan kurumdan 4-5 subayın yardımıyla tespit ettik. Ertesi yıl bir harita uçağı alçak uçuşla bizim göremediğimiz yerleri gördü, büyük bir raporla Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) ve Denetleme Başkanlığı'na sunduk. Soğanlı Dağları'nda 100'e yakın şehitliğin yerini tespit ettik. Birçoğu kaybolmak üzereydi, elimizdeki haritalar, bölge halkı ve anıları rehberliğinde çoğunun yerini tespit ettik” diye konuştu.
Onlar 90 bin kahramandı
Sönmez, Sarıkamış şehitlerinin sayısını tahmin etmenin güç olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: “1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti 2,5 milyon kayıp verdi. Türk Tarih Kurumun'da da yayınlanan Behiç Bey'in anılarına göre, Kafkas Cephesi'ndeki kaybımız 600 bin. 22 Aralık 1914 ile 5 Ocak 1915 tarihleri arasında süren 15 günlük Sarıkamış Meydan Muharebesi'nde kaybımız 108 bin. 1935'te Genelkurmay'ın verdiği bilgiye göre 120 bin kişilik ordudan 12 bin kişi geri döndü, yani kayıp 108 bin. Fevzi Çakmak, 60 bin şehit olduğunu söylüyor. Şehit sayısını tahmin etmek çok güç. Hep farklı rakamlar çıkacak. Ozanlar 'Sarıkamış diye kırıldı 90 bin evin ocağı.' diyor. Bu rakamı hiç kimse reddedemez, ozanlar yalan söylemez. Bugün söylenen sözler 108 yıldır hala söyleniyor. Ozanlara saygı olarak ben her zaman 'Onlar 90 bin kahramandı' diyorum.”
Ruslar soykırım yaptı
Prof. Dr. Sönmez, 93. Alay'ın 29 Aralık gecesi Allahuekber Dağları'nda tipiye kapıldığını ve yarısının yitik olduğunu anlatarak, 5 Ocak'ta Türk güçlerinin geri çekilmesiyle Rusların girdiği her köyde büyük bir soykırıma, katliama giriştiğini ifade etti. Sivillerin ne kadarının esir düştüğünün, ne kadarının katliama uğradığının bilinmediğini vurgulayan Sönmez, şöyle devam etti: "Bir ay içinde 45 bin sivil halk, 2 yaşından 85 yaşına kadar erkek nüfus tehcire uğratıldı. 75 bin kişilik nüfus bir yıl içinde 7 bin 200'e düştü. Akrabam olan 25 köylü tehcire uğratıldı. Bir tanesi dedem. Bu 25 akrabadan sadece 12'si dönebildi. 60 bin esirimiz var, bunların 15 bini asker ve subay, geri kalan hep sivil halk. Asker ve subay savaş esiri. Savaş esirlerinin bir güvencesi var, isimleri kaydediliyor, katletmek mümkün değil. Hapishanelerde değil, kamplarda kalıyorlar. Sivil halk Rus vatandaşı olduğu için onlar vatan haini muamelesi görüyor. Kimisi geri dönerken perişan oldu."
Savaş 15 gün 15 gece sürdü
Sönmez, 2003'e kadar Sarıkamış'ın "bir gecede tek kurşun almadan donarak, titreyerek, yaşamını yitiren zavallılar" gibi sunulduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fakat 2004'te kamuoyuna şunu öğrettik, bu savaş bir günlük savaş değildi. 15 gün, 15 gece yapıldı. Göğüs göğüse, süngü süngüye savaşlar yapıldı. Dereler, tepeler, köyler zapt edildi. Sarıkamış'a iki kez girildi, birinde 2, birinde 1 gece kalındı ama her savaşın yeneni, yenileni olabileceği gibi, bu kahramanlar yenildiler. Savaşı askerler kaybetmez, savaşı komutanlar kaybeder. Bu kahramanlar hiçbir zaman bu şekilde anılmayı hak etmemişlerdi. Ama 2004'te dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök Paşa, bir deklarasyon yayınladı, benzer deklarasyon artık her sene 22-24 Aralık'ta Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yayınlanıyor.”
Çalışmalar devam ediyor
Sarıkamış Kafkas Cephesi Araştırma Tanıtım Merkezi için çalışmaların devam ettiğini dile getiren Sönmez, kendisinin 15 yıldır topladığı tabanca, tüfek, kılıç, orijinal haritalar ve 1914'ten bugüne kadar Sarıkamış ile ilgili İngilizce, Fransızca, Rusça, Almanca yayınlar, gazeteler, tezler, makaleleri buraya armağan edeceğini söyledi.
Sarıkamış bir dramdır
Düzenlenen toplantı öncesinde konuşan İGD Başkanı Mehmet Mert ise Sarıkamış'ın büyük bir insanlık dramı olduğunu söyledi. Mert, “Sarıkamış'ta kaybettiğimiz ve sayısı 90 bine varan insanımız var. Hepsini büyük bir saygıyla anıyorum. Sarıkamış'ın insanlık için büyük bir dram olduğunu ve insanların donarak ölüme terk edildiğini belirtmek istiyorum. Sarıkamış'ın acısını her zaman yüreğimizde hissedeceğiz” ifadelerini kullandı.