2 Temmuz; canların diri diri yakılması gibi bir canilik demektir!
İşte Feyzullah Arslan’ın açıklaması:
“Bilindiği gibi Sivas katliamının üzerinden 20 yıl gibi bir zaman geçti. 2 Temmuz 1993 günü Sivas’ta insanlık tarihinin en vahşi katliamlarından birini yaşadık. Aydınlarımız, gençlerimiz, canlarımız diri diri yakıldı. Yine bir 2 Temmuz’u yaşıyoruz. 2 Temmuz katliam demektir, insanların, canların diri diri yakılması gibi bir canilik demektir.
Bu yüzden hüzün demektir. Bu yüzden insanlığın kabullenemeyeceği bir vahşet demektir. Bu yüzden hiçbir zaman unutulmayacaktır.Üzerinden 20 yıl geçmiş olmasına rağmen o görüntüleri her izlediğimizde il günkü gibi canımız yanmaktadır.Göstermelik yargılamalar sonucu katliamların gerçek sorumluları yargılanmamış olup, 2 Temmuz Sivas katliamı, üzerinden geçen yıllara rağmen toplumun nazarında küllenmemekte, tam tersine toplumun kanayan yarası olmaya devam etmektedir.Şu bilinmelidir ki hukuken zaman aşımı olsa bile bu olay hiç kimsenin zihninde ve yüreğinde zaman aşımına uğramayacaktır.
Demokrasiden, laiklikten ve insan haklarından yana olan duyarlı insanların, demokrasi mücadelesini daha güçlü bir şekilde verebilmesi için, 2 Temmuz Sivas katliamı unutulmaması ve unutturulmaması gereken bir katliamdır.
Bizler bu insanlık suçuna dün de sessiz kalmadık, bu gün de sessiz kalmayacağız. 2 Temmuz’da bundan tam 20 yıl önce Sivas katliamında hayatını kaybedenleri saygıyla anıyor, katilleri ve arkasındaki karanlık güçleri lanetliyoruz…
Sivas Katliamı nedir!
Sivas Katliamı, Madımak Katliamı ya da Madımak Olayı, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından organize edilmiş olan Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin radikal İslamcılar tarafından yakılması ve çoğunluğu Alevi 33 yazar, ozan, düşünürile 2 otel çalışanının yanarak ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybetmesi ile sonuçlanan olaylardır. Ayrıca dışarda toplanan göstericilerden de iki kişi hayatını kaybetmiştir.
Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında, aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu pek çok sanatçı ve fikir insanı dönemin Sivas valisi Ahmet Karabilgin'in özel davetlisi olarak bu kente geldi. Kültür Merkezi içindeki karşıt grupla çıkan taşlı sopalı çatışma, polis tarafından fazla büyümeden, zor kullanılarak önlendi. [2]
Binlerce kişiden oluşan karşıt grup, Kültür Merkezi’nden yeniden Hükümet Meydanı’na geldi. Hükümet Konağı’nı taşlamaya ve slogan atmaya başlayan grup ardından Madımak Oteli civarına ulaşarak, slogan atmaya devam etti. Grup önce Madımak Oteli önündeki araçları ateşe verdi ve oteli taşladı. Madımak oteli tutuşturulan perdeler ve alt katta bulunan eşyalarla birlikte yakıldı. Otele sığınmış olan kişilerden, aralarında Asım Bezirci [3], Nesimi Çimen [4],Muhlis Akarsu, Metin Altıok [5] ve Hasret Gültekin'in de bulunduğu 35 kişi yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirdi.
Aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu. İtfaiye merdiveniyle kurtarılmaya çalışılan Aziz Nesin, merdivendeki görevli tarafından darp edilip, merdivenden itfaiye aracı etrafında toplanan karşıt görüşlü kalabalığa doğru itildi.[6] Başından yaralanan Aziz Nesin'i linç girişiminden araya giren polisler kurtardı. Yaralılar, polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesi`ne götürüldü.
Aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu. İtfaiye merdiveniyle kurtarılmaya çalışılan Aziz Nesin, merdivendeki görevli tarafından darp edilip, merdivenden itfaiye aracı etrafında toplanan karşıt görüşlü kalabalığa doğru itildi.[6] Başından yaralanan Aziz Nesin'i linç girişiminden araya giren polisler kurtardı. Yaralılar, polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesi`ne götürüldü.
Olaylar sonucunda 33 konuk, 2 otel görevlisi ve 2 gösterici yaşamını yitirdi. Akşam saatlerinde valilikçe ilan edilen ”2 günlük sokağa çıkma yasağı” ile birlikte, güvenlik güçleri şehirde tam bir hakimiyet sağlayabildi.
Sivas Davası İstiklal Mahkemeleri sonrasında, tek bir davada, bu kadar çok idam cezasının verildiği ilk davadır.[12]
Hayatını kaybedenler
Şenlik Katılımcıları
Muhlis Akarsu - 45 yaşında, sanatçı
•Muhibe Akarsu - 45 yaşında, Muhlis Akarsu'nun eşi
•Gülender Akça - 25 yaşında
•Metin Altıok - 53 yaşında, şair, yazar, felsefeci
•Mehmet Atay - 25 yaşında, gazeteci, fotoğraf sanatçısı
•Sehergül Ateş - 30 yaşında
•Behçet Sefa Aysan - 44 yaşında, şair
•Erdal Ayrancı - 35 yaşında
•Asım Bezirci - 66 yaşında araştırmacı, yazar
•Belkıs Çakır - 18 yaşında
•Serpil Canik - 19 yaşında
•Muammer Çiçek - 26 yaşında, aktör
•Nesimi Çimen - 62 yaşında, şair, sanatçı
•CarinaCuannaThuijs - 23 yaşında, Hollandalı gazeteci
•Serkan Doğan - 19 yaşında
•Hasret Gültekin - 22 yaşında şair, sanatçı
•Murat Gündüz - 22 yaşında
•Gülsüm Karababa -22 yaşında
•Uğur Kaynar - 37 yaşında, şair
•Emin Buğdaycı -18 yaşında şair.
•Asaf Koçak - 35 yaşında, karikatürist
•Koray Kaya - 12 yaşında
•Menekşe Kaya - 15 yaşında
•Handan Metin - 20 yaşında
•Sait Metin - 23 yaşında
•Huriye Özkan - 22 yaşında
•Yeşim Özkan - 20 yaşında
•Ahmet Özyurt - 21 yaşında
•Nurcan Şahin - 18 yaşında
•Özlem Şahin - 17 yaşında
•Asuman Sivri - 16 yaşında
•Yasemin Sivri - 19 yaşında
•Edibe Sulari - 40 yaşında, sanatçı
•İnci Türk - 22 yaşında
Otel çalışanları
Ahmet Öztürk - 21 yaşında
•Kenan Yılmaz - 21 yaşında
Göstericiler
Ahmet Alan
•Hakan Türkgil