Bir önceki dönem Bakırköy Belediye Başkanlığı ve Bakırköy Belediye Meclisi Engelliler Komisyonu üyelerinin 10–16 Mayıs 2010 Türkiye Sakatlar Haftası nedeniyle hız verdiği “Engelsiz Bakırköy” çalışmalarına, Bakırköy-İncirli’de bulunan ikiz parkı herkes için kullanılabilir duruma getirerek önemli bir hizmeti hayata geçirdi. Parkın en önemli özelliği, Bakırköy’de doğmuş ve Bakırköy’de yaşayan, engelsiz bir yaşam için çok önemli hizmetleri olan, küçük yaşlarda görme engelli duruma gelen ikiz kardeşler, Kerim ve Selim ALTINOK isminin verilmesidir.
Şehir dışından İstanbul’a dönmek üzere seyahat halindeyken, Bakırköy Meclisi Engelliler Komisyonu Üyesi ve Başkan Yardımcısı sevgili Bahar Sunman’la yaptığım telefon konuşmasında, “Belediye Başkanımız parkın ismini bir engelliye verelim, bu konuda Ramazan öneride bulunursa değerlendirelim.” sözlerini duyduğumda hissettiğim mutluluğu sizlere anlatamam. Araçta bulunanlara yaptığım konuşmayı heyecanla anlatırken birkaç saniye içinde annemin önerisiyle parkın ismi bulunmuştu bile. Aynı zamanda ortaokuldan sınıf arkadaşım olan Kerim ve Selim Altınok kardeşleri, Bahar Hanım’ı tekrar telefonla arayıp önerdiğimde kendisi de bizimle aynı sevinci paylaşmıştı ve Meclisin ilk toplantı gününde Başkanlık teklifiyle gelen öneri oy birliği ile kabul edildi.
YAŞARKEN DEĞERİNİ BİLMEK;
İsmini; hayatlarında imkânsıza yer vermeyen, her zaman olumlu düşünen, görmeyen gözlerine inat zekâları ve azimleri ile yaşamlarını müzikle, hukukla, eğitimle ve kendileri gibi engelli olan kişilere yardımcı olmaya adayarak doldurmuş iki insandan Kerim ve Selim Altınok ikiz kardeşlerden alan bu özel parkın açılışı, Türkiye Sakatlar Haftası içinde olan 13 Mayıs 2010 tarihinde,ilçenin ileri gelen brokratları , siyasileri, işadamları, ünlüleri ve birçok vatandaşın katılımıyla açıldı. Açılışta birçok duygu dolu söz paylaşıldı ama ikiz kardeşlerin sözleri her şeyi çok iyi özetliyordu. “BU GÜNE KADAR ÇOCUĞUMUZ OLMAMIŞTI, ŞİMDİ İSE ÇOCUKLARLA DOLU BİR PARKIMIZ VAR.”
KERİM-SELİM ALTINOK, ÇÜNKÜ
ALTINOK KARDEŞLER 23 Aralık 1963'te İstanbul'da dünyaya geldiler. İkiz kardeş olup her ikisi de çok küçük yaşlarda görme engelli duruma geldiler. İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi'ni sınıf birincisi ve ikincisi olarak bitirdiler. Aynı üniversitede master ve Mâlî Hukuk alanında doktora yaptılar. İngiltere' den getirttikleri kabartma kitapları okuyarak kendi kendilerine İngilizce öğrendiler. Eğitim dönemlerini takiben meslek yaşamlarına başladılar, bir süre serbest avukatlık yapan Altınok'lar, daha sonra bir kamu kurumunda Hukuk Danışmanı olarak çalıştılar. 15 yılı aşkın sürdürdükleri bu görevi tamamlayıp emekli olduktan sonra, görme engelliler alanında eğitim çalışmalarına ağırlık verdiler. Görmeyenler için sesli bilgisayar eğitim CD'leri hazırladılar, bilgisayar kursları ve dersleri verdiler. Halen bu görevi Bakırköy Halk Eğitim Merkezi'nin Bilgisayar öğretmenleri olarak sürdürüyorlar. Ayrıca, Selim ve Kerim Altınok, körler okullarında okuyan çocuklara yönelik bir kabartma satranç kitabı yazdılar. Türkiye'de ilk defa kurulan Dijital Sesli Kütüphane’nin proje danışmanları oldular. Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek, görme engelliler alanında incelemelerde bulundular. Çeşitli eğitim kurumları, üniversiteler ve okullarda öğrencilere, şirket ve holdinglerde, iş adamları, yöneticiler ve çalışanlara, engelleri aşma konulu liderlik ve isteklendirme konferansları vermekteler.
Altınok kardeşler, hukuk ve eğitim çalışmalarından arta kalan zamanda, müzik ve satrançla yoğun bir şekilde ilgilenmektedirler. Hukuk Fakültesi'ne devam ederlerken, aynı zamanda İstanbul Devlet Konservatuvarı Yarı Zamanlı Batı Şan bölümünü de bitiren Altınok'lar, çeşitli topluluklar, koro ve orkestralar kurdular. Müzikle profesyonel olarak ilgilenen kardeşler uzun yıllar saygın mekânlarda sahne aldılar, önemli merkezlerde konserler verdiler. Satrançta Türkiye şampiyonlukları bulunan Altınok'lar, Görme Engelliler Millî Takım Oyuncuları olarak ülkemizi birçok defa yurt dışında temsil ettiler. Selim Altınok özel bir karşılaşmada dünya satranç şampiyonu olan Anatoly Karpov ile berabere kalmayı başardı. Altınok'lar 2006 yılında yaşam öykülerini kaleme aldıkları "Karanlığın Rengi Beyaz" adlı kitabı yazdılar. Kitapta engellilere, engelli çocuğu bulunan ailelere ve toplumun diğer kesimlerine önemli mesajlar vermeye çalıştılar. Okurlara sunulan kitap, sesli hale de getirilerek görmezlere ait kütüphanelere kondu.
Altınok kardeşler, hukuk ve eğitim çalışmalarından arta kalan zamanda, müzik ve satrançla yoğun bir şekilde ilgilenmektedirler. Hukuk Fakültesi'ne devam ederlerken, aynı zamanda İstanbul Devlet Konservatuvarı Yarı Zamanlı Batı Şan bölümünü de bitiren Altınok'lar, çeşitli topluluklar, koro ve orkestralar kurdular. Müzikle profesyonel olarak ilgilenen kardeşler uzun yıllar saygın mekânlarda sahne aldılar, önemli merkezlerde konserler verdiler. Satrançta Türkiye şampiyonlukları bulunan Altınok'lar, Görme Engelliler Millî Takım Oyuncuları olarak ülkemizi birçok defa yurt dışında temsil ettiler. Selim Altınok özel bir karşılaşmada dünya satranç şampiyonu olan Anatoly Karpov ile berabere kalmayı başardı. Altınok'lar 2006 yılında yaşam öykülerini kaleme aldıkları "Karanlığın Rengi Beyaz" adlı kitabı yazdılar. Kitapta engellilere, engelli çocuğu bulunan ailelere ve toplumun diğer kesimlerine önemli mesajlar vermeye çalıştılar. Okurlara sunulan kitap, sesli hale de getirilerek görmezlere ait kütüphanelere kondu.
Hukukçu, Müzisyen, Koro şefi, Besteci, Yazar, Eğitimci, Satranç Sporcusu olarak yoğun bir yaşam sürdüren kardeşlerin en büyük idealleri engelliler alanında yeni hizmetler yapmak, kendi karşılaştıkları zorluklarla onlardan sonra gelen engelli arkadaşlarınında karşılaşmasını önlemek.
İstanbul Barosu Engelli Hakları Komisyonu Üyesi olarak, engellilerin yasal haklarını elde etmelerine yardımcı olmak için çalışan Kerim ve Selim Altınok, kurdukları www.selimkerim.com internet sitesiyle,bilgi birikimlerini paylaşıma açmışlardır.
Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Sanat Atölyesinin sahnelediği engelli –engelsiz dansçılardan oluşan “Rüya ve Maskeler” dans gösterisinde değerli müzikleriyle yer almaktadırlar.
Genç hayatlarını bu kadar sevgi, hoşgörü, başarı, üretkenlik ve adanmışlık ile doldurdukları için ve engelsiz yaşama katkılardan dolayı onlarla gurur duyuyorum.
Belediye seçimlerinin ardından iyi projelere imza atmak isteyen, Belediye Başkanı ve Meclis Üyelerine kalıcı bir değer üretmelerini önermek istiyorum. İl ve ilçelerinde yaşayan ve hala hayatta olan, toplum için önemli hizmetlerde bulunan kişilerin isimlerini kalıcı bir şekilde onurlandırsınlar. Aksi takdirde o değerleri yitirdikten sonra anmaya çalışmak çok fazla bir önem ifade etmiyor.
Engelsiz bir yaşam dileğiyle…