Enver Karaca'nın evine giden polisler, Nazilli 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nce hakkında 'Hırsızlık' suçundan verilen 2 yıl 5 ay 5 günlük hapis cezasının kesinleşmesi nedeniyle gözaltına aldı.
Adliyeye sevkedilen Karaca, tutuklanarak, Buca Cezaevi'ne konuldu. 10 günden bu yana cezaevinde bulunan Karaca, avukatları Can Burak Saltabaş ile Göktuğ Tosun'a ulaşıp bu suçu işlemediğini, 2006 yılı Ağustos ayında kaybettiği ancak, 6 ay sonra resmi kurumlara başvuruda bulunduğu kimliği nedeniyle bu olayın başına gelmiş olabileceğini söyledi.
Harekete geçen avukatlar, araştırmalarında, Enver Karaca'nın hakkında 3 ayrı daha dava olduğunu saptadı. Bunlardan Nazilli 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ve şu an Yargıtay'da bulunan dava dosyasında, Enver Karaca'nın, yargılanmasına neden olan 2007 yılındaki hırsızlık olayının ardından kaçarken polise yakalandığı ve Nazilli Cezaevi'nde 6 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildiği ortaya çıktı.
Cezaevine giden avukatlar, tutuklu olarak kalan Karaca'nın kimliğini kullanan kişinin, bilgilerinin kendi müvekkilleriyle aynı, ancak fotoğrafının farklı olduğunu saptadı. Müvekkilleri Karaca'nın kimliğinin kullanıldığını belirleyen avukatlar, hemen mahkemeye başvurup yeniden yargılama yapılmasını ve tahliyesini talep etti, parmak izleri de delil olarak sunuldu.
SİGORTALI OLARAK ÇALIŞMIŞ
Karaca'nın avukatlarından Saltabaş, şöyle konuştu:
"Müvekkilimizin kaybettiği kimliğiyle suçlar işlenmiş. Ve işlemediği suç yüzünden şu an cezaevinde bulunuyor. Sahte kimliği kullanan kişinin suçları işlediği tarihte müvekkilimiz zaten İzmir'de bir fırında sigortalı olarak çalışıyor. Bu bilgileri de yetkili mahkemelere ulaştırdık. Müvekkilimizin bir an önce tahliye edilmesi gerekiyor. On gündür suçsuz yere cezaevinde yatması nedeniyle tazminat davası da açacağız."