Şoförü değil motoru alkollü

İstanbul Atatürk Oto Sanayi Sitesi’ndeki küçük bir garajda imece usulü harıl harıl çalışan bir ekip var. Kendilerine, İTÜ Alternatif Enerji Takımı, namı diğer Hydrobee ekibi diyorlar. Dr. Azmi Demirel’in yönetiminde hidrojen ve alkolle çalışan araçlarını


Otomobillerin enerji talebinin büyük bir kısmı fosil yakıtlarla karşılanıyor. Ancak pek de çevre dostu olmayan bu kaynakların rezervi her geçen gün azalıyor, üstelik çevreye çok zararlılar. İşte bu yüzden uzmanlar farklı enerji kaynaklarına yoğunlaşıyor. Önceleri güneş enerjisi denenirken, son yıllarda en popüler ürün hidrojen. TÜBİTAK her sene Hidromobil adlı bir yarışma düzenliyor. Shell ise Fransa ve Almanya da Shell Eco-Marathon isimli bir yarış yapıyor. 
Türkiye’de kendini bu işe adayanlarsa İTÜ Alternatif Enerji Takımı, yani Hydrobee ekibi. Dr. Azmi Demirel’in yönetiminde Sami Köseoğlu, Fikri Elmas, Can Doğa Kırbaç, Jose M. Morell, Hilal R. Öğüt ve Zeynep Kara’dan oluşan ekibin geçmişi 2003 yılına dayanıyor. Dr. Azmi Demirel bu işe nasıl başladıklarını şöyle anlatıyor: “1988’de İTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü’nü bitirdikten sonra okulda eğitmen olarak kaldım. 1990’da güneş enerjisiyle ilgili yüksek lisans ve 1997’de elektrikli otomobiller üzerine doktora yaptım. Öğrencilerin isteği ve desteğiyle 2003’te hidrojenli ve elektrikli otomobil konusuna giriş yaptık.”

TÜPÜN DİBİNİ SIKTILAR

 Onların Türkiye’deki diğer üniversitelerden ve büyük otomobil firmalarından en büyük farkı, her şeyi kendilerinin hazırlıyor olmaları. Üniversitenin bütçesi kısıtlı, sponsorlar az. Demirel, “Bize materyal ham haliyle gelir ve araba olarak çıkar” diyor. Üniversitede yeterli alan olmadığı için İstanbul Atatürk Sanayi’de kirasını kendi ödedikleri garajda her türlü alet edevatları mevcut. Kimini sponsor desteğiyle kimini de hibeyle elde etmişler. Ama en büyük yük Demirel’in omuzlarında. Yılda yaklaşık 20 bin lirayı cebinden veriyor. Çünkü bir otomobilin sadece karbon kasasını yaptırmak bile 20 bin Euro’ya mal oluyor.
Azmi Demirel ve ekibinin bu yılki yarışlarda bir sürprizi de var: “Hidrojenle çalışan otomobillerimizden siyah olana Hydrobee Evo5 ya da Hydrobee Avrupa diyoruz. Çünkü Avrupa’daki yarışların standartlarına göre üretildi. Bu yıl diğer takımlara bir de sürprizimiz var. Hidrojen tüpünün dibinde kalan hidrojeni son noktasına kadar nasıl kullanacağımızı çözdük” diyor.

NEDEN HİDROJEN

Hidrojen, sürdürülebilir enerji sistemi blokları ve yakıt pilleri teknolojileri kullanılarak gelecekte araçlara güç verebilecek. Bugünkü geleneksel benzin ve dizel motorların verimleri en çok yüzde 40 oranındayken, hidrojenli araçlarda bu rakam yüzde 60’lara çıkıyor. Elde edilme yöntemine bağlı olarak da hava kirliliği ve sera etkisinde büyük düşüş sağlıyor. Hidrojenin temel sorunlarından biri elde edilme yöntemi. Birincil kaynak olarak doğalgaz, hidroelektrik ve termik enerji kaynakları kullanılabilir. Sadece alternatif enerji kaynakları  ile örneğin güneş enerjisiyle suyun elektrolizinden üretilirse, geride bırakacağı tek kirlilik saf su olacak.


ŞİMDİLİK PARA SADECE HİDROJENLİYE YETİYOR

Alkol daha yüksek sıkıştırma oranlarına dayanabilen bir yakıt. Alkollü araçlar henüz Türkiye’de yaygın değil. Biz yarışlarda demonstrasyon amaçlı alkollü aracımızla dolaştık ama ne yazık ki öncü olamadık. Yurtdışında alkollü araçlarla yapılan yarışlar var. Ama bir aracı bile yurtdışına götürmenin maliyeti yüksek. Farklı bir disiplinde ikinci arabayı götürmek çok büyük masraf. Biz aracı bir araya getirdik ve yürüttük. Ama yarışabilmesi için kaynak gerekiyor.

HYDROBEE AVRUPA (HYDROBEE EVO5)

Enerji Kaynağı: 60 litre Sıkıştırılarak depolanmış hidrojen gazı. Dönüştürücü: Nexa 1.2 kW PEM tipi yakıt hücresi. Motor: 1 kW fırçasız doğru akım motoru. Şasi: Karbon fiber. Uzunluk: 375 cm. Genişlik: 85 cm. Yükseklik: 70 cm. Ağırlık: 45 kg.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yurt Haber Haberleri