Hacı adaylarının yemek konusunda çektiği sıkıntılara dikkat çeken Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ekrem Keleş , "Hac yemekleri risk taşıyor. Vatandaşlarımız farklı coğrafyada farklı mevsimlerde hacca ve umreye gidiyor. Onların yemekleri çok önemli.
20 yıl önce hacıların tamamına yemek verilmiyordu. Umrede ise hiç yemek
20 yıl önce hacıların tamamına yemek verilmiyordu. Umrede ise hiç yemek
verilmiyordu. Hacca gidenlerin zorluk çektiklerinin farkına vararak oradaki
restoranlarla ve lokantalarla anlaşarak yemek vermeye başladık" dedi.
Hacıların çektiği sıkıntıları gidermek için Suudi Arabistan'daki hacı
adaylarına kaliteli ve hijyenik yemek vermek istediklerini söyleyen Türkiye
Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu Başkanı Hüseyin Bozdağ, Diyanet
İşleri Başkanlığı'nın desteğini istedi. Bozdağ, "Türkiye'nin 81 ilinde
örgütlenmeye çalışıyoruz. Kısa bir süre içinde 17 ilde organize olduk. Bir
kaç yıl içinde 81 ilde de örgütlenmiş olacağız. 400 bin kişiyi doğrudan
istihdam ediyoruz. 1,5 milyon kişiyi ise dolaylı yoldan istihdam ediyoruz.
Bunları Tarım Bakanlığı çatısı altında yapıyoruz. Yemek konusunda
profesyoneliz. Eğer Suudi Arabistan'da hacı adaylarımıza yemeklerini biz
sağlarsak, onları damak tadlarına uygun, hijyenik ve kaliteli yemek veririz"
dedi.
Bozdağ, Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu bünyesinde
yapılan yemeklerin teknolojik aletler bakımından da Avrupa dan daha ileri
olduğunu söyleyerek, "Bizim amacımız bir komisyon kurarak Fiziki anlamda 22
milyar dolarlık bir pazar payına sahip Suudi Arabistan'da hacı adayları için
kaliteli yemek yapmak istiyoruz" diye ifade etti.
Suudi Arabistan'da yemek temin etmenin iki yolu olduğuna dikkat çeken Ekrem
Keleş ise, "Yabancı yatırımcı olarak orada yemek verebilirsiniz. Ya da bir
Suudi firmayla ortak olarak hacılara yemek temin edebilirsiniz" diye
kaydetti.
Bunun üzerine Hüseyin Bozdağ Türkiye Yemek Sanayicilerinden oluşan bir
heyetle yakın bir tarihte hac ve ümre yemeklerinin üretimini yerinde
incelemek üzere gitmeye karar verildiğini belirtti.Hacı adaylarını Türkiye
den özel olarak götüren TURSAB başkanı Başaran Ulusoy u da federasyon başkan
yardımcısı Sedat Zincirkıran la beraber ziyaret eden Bozdağ , Ulusoy un da
görüşlerinin diyanet yetkilileri ile aynı doğrultuda olduğunu ,bu tip
işlerin bir sivil toplum kuruluşu ile beraber daha başarılı olacağı
konusunda fikirlerinin olduğunu beyan etti.
Türkiye den yılda beşyüzbin kişinin hac ve ümre ziyaretinde bulunduğunu ve
bu sayının ortalama 38 gün orada kaldığını ve bu varsayımla günde ondokuz
milyon yemek üretimi gerçekleştirilecek olup 155.835.000 dolarlık bir Pazar
anlamına geldiğini ve Türkiye Yemek Sanayicileri dernekleri Federasyonu
üyelerinin bu Pazar için düğmeye bastıklarını belirtti. İşin başlamasının
2013 yılı hac dönemi olduğunu vurgulayan Bozdağ 2023 yılına kadar olan süre
içinde yıllık üç milyon ziyarette bulunulan hac ve ümre pazarındaki ekonomik
büyüklüğün yaklaşık bir milyar dolarlık pazardan % 35 pay almayı
hedeflediklerini söyledi.Bunun dışındaki amaçlarının ise diğer dünya
Müslüman ülkelerinden gelen hacıları da gerek Türk damak tadıyla gerekse
kendi öz damak tatlarıyla en ileri teknolojiler kullanılarak üretilen
yemeklerle doyurarak Türk Yemek Sanayiinin adını duyurmak olacağını söyledi.