Zeki Bora

 Tepecik 1989'da belde belediyesi oldu, o ilk belediye başkanı seçildi.
Tepecik'in ilk üniversite mezunu da O olmuştu.
Köye ilk defa üniforma ile gelen subayı da...
Mesleği mali müşavirlikti.
Ve yine Tepecik'te ilk mali müşavir ofisi de o açmıştı.
Yaşı daha 38'di.
Tepecik belediye olunca akla gelen ilk belediye başkan adayı olmuştu.
Ve o zaman Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) adayı olarak seçimlere girdi ve kazandı.
Sonra 1994 ve 1999'da da kazanmıştı.
Hatta yerel ve genel seçimlerin aynı anda yapıldığı 18 Nisan 1999 seçimlerinde partisi Tepecik'te 5. olurken O CHP'den belediye başkanlığını kazanmıştı.
*
Derken 2004 yerel seçimlerinde aday olmadı.
Yani aday adayı bile olmadı.
Kim bilir belki daha başka hedefleri vardı.
Milletvekili olmak gibi.
Büyükçekmece'den aday olmak gibi.
Ve sonra öğrendik ki o yıllarda yargılanıyormuş.
Çok fazla zaman geçmeden yaklaşık altı yıl hapis cezası aldığını duyduk.
O zamanlar tabi FETÖ falan fazla bilenimiz yok.
Oysa Zeki Bora ve arkadaşları daha o yıllardan bağırmaya başlamışlardı; suçsuzuz, nerede bu adalet, nerede bu hukuk diye.
*
Tepekent'i o yıllarda yazıyorduk.
1995'te kurulan, Türkiye'nin ilk en büyük villa kent projesi olan Tepekent'te bin 830 villa bulunuyordu.
2 bin ile 5 bin metrekarelik arsalar üzerinde inşa edilen villaların yer aldığı Tepekent'te Kooperatif örgütlenmesiyle toplam 80 kooperatif bulunuyor.
Kenan Doğlu, Şener Şen, Sabri Sarıalioğlu gibi ünlülerin o yıllarda Tepekent'ten villa aldıklarını biliyorum.
Zeki Bora Tepecik Belediye Başkanlığı döneminde istimlak çalışmaları kapsamında geliştirdi bu projeyi ve hayata geçirdi.
İşte bu proje Bora ve tüm kooperatif yöneticilerinin karşısına mahkemede çıkarak yaklaşık 6 yıl hapis cezası ile cezalanmalarına neden oldu.
*
Zeki Bora 'şayet Tepekent olmasaydı başka bir bahane bulup bizim önümüzü keseceklerdi, çünkü benim ve arkadaşlarımın büyük siyasi hedeflerimiz vardı' diye yorumluyor bu durumu.
Peki Tepekent dışında 15 yıllık belediye başkanlığında neler yapmıştı Zeki Bora.
Tamamen hafızamda kalanları yazmaya     çalışacağım.
Mesela bir Tepecikspor efsanesi varsa burada Zeki Bora'nın emeği büyüktür.
Bir mahalle takımından bugün Türkiye 2. Lig'in değişmez takımlarından birisi meydana geldi.
Yıldıray Bora, Soner Bengil, Birol Demiral, Yalçın Yazıcı, Mustafa Erken, Özkan Öztürk, Kaya Öztürk, Ömer Akgül, dönem dönem Tepecikspor'a başkanlık veya yöneticilik yapmışlardı.
En son Eyüboğlu ailesi şirketleşen Tepecikspor'u bünyesine geçirerek kulübü daha da büyütmeyi başardılar.
*
Tepecik ne yazık ki Büyükçekmece'nin diğer beldelerine veya mahallelerine rağmen biraz daha kozmopolit.
Bu kelimeyi çok fazla göç alan mahalle olarak okuyabilirsiniz.
Ve yine Tepecik diğer mahallelere oranla emlak bakımından biraz daha ucuz bir semt.
Hal böyle olunca Zeki Bora bir belde belediye başkanı olarak merkezde hizmet yapmakta zorlandı ama Tepekent projesi ile bu sorunu aşmaya çalıştı.
Dar sokakları fazla genişletemedi fakat yine hatırladığım kadarıyla o yıllarda bir belde belediyesinde anfi tiyatro yapmak o kadar kolay olmasa da Tepecik'e bunu yapmayı başardı.
*
Zeki Bora ile ilgili çok daha fazla şey yazılabilir belki.
Şayet kısa ve net konuşacaksak; benim yaşta meslektaşlarımın bu göreve başladığımız yıllarda Zeki Bora önemli bir isimdi.
Figürdü.
Siyaset adamıydı.
Aydındı.
Halkçıydı.
Samimiydi.
Objektifti.
Hoşgörülüydü.
Hele hele şimdilerde, ego sahibi, kibir sahibi bazı siyasileri tanıdıkça Zeki Bora gibilerin farkı daha da bir ortaya çıkmakta.
İşte o Zeki Bora dün gazetede beni ziyarete geldiğinde bir anda maziye daldım gittim.
*
Ne diyelim.
Zaman geçiyor.
O zaman bizleri bile süzgeçinden geçirerek geçiyor.
Yoğuruyor.
Öğütüyor.
Sallıyor sağa sola.
Çırpıyor duvarlara.
Hoş Allah'tan Zeki Bora daha aramızda.
Ve kaldığı yerden devam eder mi bilemesek de an itibari ile bulunduğu yerden bir şekilde devam etmek istiyor.
Umarız her siyaset adamı, her yönetici, her bürokrat bütün bu yaşananlardan kendine ders çıkartmaya çalışır...
Umarız sevdiğimiz insanların sağlığında bu tür yazılar yazmaya devam ederiz.
Umarız herşey bütün insanlık için daha iyi olur...