Almanya'da 47. Münih Güvenlik Konferansı'nda bir araya gelen Dışişleri Bakanı Ahmed Davutoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın gündeminde Mısır ve PKK vardı. Davutoğlu Mısır'da devlet kurumlarına sahip çıkılması, ordu ile halkın karşı karşıya getirilmeden iktidar değişiminin hızlı bir şekilde yapılması yönündeki görüşlerini dile getirdi.
ABD Dışişleri Bakanı Clinton da Ortadoğu'daki halk ayaklanmasını 'kusursuz fırtınaya' benzeterek, uluslararası toplumun bölgedeki reformlara sahip çıkmasını istedi. Clinton aksi taktirde Mısırlı liderler birbirleriyle mücadele ederken, 'İktidarı radikal unsurlar ele geçirir' dedi. Clinton, Ortadoğu'da kısa dönemde istikrarsızlığa neden olma olasılığı bulunmasına rağmen demokratik reformların desteklenmesi gerektiği vurgusunu yaptı. ABD Dışişleri Bakanı, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in yardımcısı Ömer Süleyman kordinatörlüğünde 'iktidar devrinin' desteklemesinin önemli olduğunu belirtti.
Mısır'daki değişimin bir hayal değil, bir gereklilik olduğunu iddia eden Clinton, aksi takdirde yönetimler ile halklar arasındaki uçurumun daha da büyüyeceğini söyledi.
Yaklaşık bir saat süren Davutoğlu-Clinton görüşmesinde terör örgütü PKK konusu da ele alındı. ABD ile PKK'ya karşı mücadelenin sürdürülmesi konusunda görüş birliği sağlandığı bir kez daha vurgulandı.
Devrim için Merkel'den 3 tüyo
İkİ Almanya'nın 90'lı yıllarda birleşmesi döneminde Almanya Başbakanı Angela Merkel'de Doğu'da devrimciler arasında yer alıyordu. Almanya'nın Münih kentindeki Güvenlik Konferansı'nda konuşan Başbakan Merkel, Mısır halkına 20 yıl önceki 'devrim' deneyimini anlattı ve başarılı olmak için 3 'önemli' tüyo verdi.
1Acele etmeyin, önce şartları hazırlayın sonra seçime gidin. Biz şartları hazır olmadan seçim istedik ve 0.9 oy oranıyla hezimete uğradık.
2İktidar devrinin nasıl gerçekleştirileceğine siz Mısır halkı olarak karar verin
3Devrimin motor gücü 'sabır'dır. Sabırlı olmazsanız başarılı olma şansınız düşer.
Cami karşıtlığı din düşmanlığını Körükler
İNGİLTERE Başbakanı David Cameron, İslamiyet ve radikal dincilik arasında kesinlikle büyük bir fark olduğunu belirterek, Avrupa ülkelerinde cami inşaatlarına karşı çıkanların din düşmanlığını körüklediğini söyledi. Almanya Başbakanı Angela Merkel ile 47. Münih Güvenlik Konferansı'na katılan Cameron, terörün din ile hiçbir ilgisinin olmadığını, İngiltere'de de İrlandalı teröristlerin bulunduğunu belirterek, radikal dinci terör eylemlerinin genelde, dinin çarptırılmış şekli ile eğitilenler tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.
İslamiyet ile siyasi ideoloji arasında kesin bir ayrım yapılması gerektiğini ifade eden Cameron, 'İslamiyet ile radikal dincilik arasında kesinlikle büyük bir fark var. Cami yapımına karşı çıkanlar din düşmanlığını körüklüyor. Dine karşı mücadele, terörizme karşı mücadeleye yardımcı olmaz'' şeklinde konuştu.
Şiddet eylemi gerçekleştiren gençlerin bir kimlik sorunu yaşadığına inandığını belirten Cameron, bu gençlerin, aileleri gibi aşırı inançlı olmak, İngiltere'de olduğu gibi yaşamak istemediğini, bu nedenle bir boşluğa düştüğünü ve radikal ideolojilere kayabildiğini savundu. Bu nedenle radikal ideolojilere karşı mücadele edilmesi ve hoşgörülü bir toplum yaratılması gerektiğini belirten Cameron, terörün doğru bir yol olmadığının anlatılması ve İngiliz vatandaşlığına geçişlerin desteklenmesi gerektiğini kaydetti.
Münih'te START imzaları atıldı
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, nükleer silahların indirimi antlaşması START'ın iki ülke yasama meclislerince onaylanan belgelerini takas ederek antlaşmayı resmen yürürlüğe koydu. Nükleer Silahların İndirimi Antlaşması START'da nihai onay belgelerinin 47. Münih Güvenlik Konferansı'nda karşılıklı verilmesiyle, iki ülkenin 1550'den fazla nükleer savaş başlığına sahip olamayacağı resmi kayda bağlandı. Önceki anlaşma, Soğuk Savaş'ın rakipleri ABD ile Rusya'yı 2200'er atom bombasıyla sınırlıyordu. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Münih'teki açıklamasında, 'ABD ile Rusya arasında tesis edilen anlaşma, nihai hedefimiz olan atom bombasız dünya için tarihi-siyasi dönüm noktasıdır' dedi.
