Sevim Güney
BERHUDAR OL
Yayınlanma:
Yakından tanımadığımız, hiç tanışmadan sevdiğimiz insanlar vardır. Yazarlar, şairler ve bestekarlar, sanatçılar...
O fotoğrafta bulunan sanatçıları, İhsanoğlu ve Demirtaş’ta davet etselerdi giderler miydi acaba bilemiyorum. Her şeye rağmen, Orhan Gencebay’ın orada bulunmasının sebebini yine “davete icabet etme” nezaketinden kaynaklandığını hissediyorum.
Hiçbir zaman dinlemekten bıkmadığım, sevdiğim, iyi günümü, kötü günümü, şarkılarıyla paylaştığım biri var. O sanatçı “Orhan Gencebay.” Evimde, ona ait kocaman bir arşiv var. Bugüne kadar çıkardığı bütün kasetler, CD’lerin hemen hemen hepsi mevcut. Bilmediğim çok az şarkısı vardır.
Bu ülkeye malolmuş, hem sanatıyla, hem kişiliği ile ender sanatçılardan biridir o…
Bu ülkeye malolmuş, hem sanatıyla, hem kişiliği ile ender sanatçılardan biridir o…
“Arabeskçimisin sen?” diye küçümseyerek sorarlar bazen fakat ben onu arabeskçi olduğunu hiç kabul etmedim. Arabesk müziği de sevmem zaten. Hoş, zaten zamanında arabesk yapıyor diye eleştirenler daha sonra kıymetini anladılar. Orhan Gencebay, bana göre Türkiye’de efsanedir.
Baba lakabı, öyle kolay kolay verilmez kimseye. Herhangi bir yerde karşılaşırsak bir gün helallik almak istediğim kişidir Orhan baba. Helallik isterim, çünkü; onun şarkılarını sahiplendim ben, hatta bazen o şarkıların sözlerini ben yazmışım veya bana bana yazmış gibi hissederim. Kederi de, neşeyi de onun şarkılarına sığınarak yaşadım hep Kızgın, kırgın olduğumda “Batsın bu dünya” diye defalarca bangır bangır dinlerim, “Kaderimin oyunu” derim, “Benim dünyam derim”, “ Zaman akıp gider” derim, “Akşam güneşi” derim de derim…
“Berhudar ol, Orhan Baba …
Fakat baba bu aralar beni ve benim gibi sevenlerini üzüyor. Önce “Akil adam” olarak topa tutuldu, şimdi de “vizyon” toplantısında bulunmasından dolayı eleştiriliyor. Tamam, devletin Başbakanı davet etmiş, gitmemek olmaz ama orada onu görmek istemezdim, çünkü onun bu şekilde yıpratılmasını istemiyorum.
Şimdi ona seslenmek geçiyor içimden; “Yakışmadı be Orhan baba! Sen o fotoğrafta olmamalıydın. Sanatçı olarak, bu topluma malolmuş sevilen biri olarak, orada yer almamalıydın. Bugüne kadar siyasetin içinde olmadın, lütfen bundan sonra da olma. O fotoğrafta birçok isim var, hiçbiri beni ilgilendirmiyor. Ancak, senin bu tür şeylere ihtiyacın yok. Sen şarkılarınla varol, bırak siyaset yapanlar siyasetin içinde olsun.”
Şimdi ona seslenmek geçiyor içimden; “Yakışmadı be Orhan baba! Sen o fotoğrafta olmamalıydın. Sanatçı olarak, bu topluma malolmuş sevilen biri olarak, orada yer almamalıydın. Bugüne kadar siyasetin içinde olmadın, lütfen bundan sonra da olma. O fotoğrafta birçok isim var, hiçbiri beni ilgilendirmiyor. Ancak, senin bu tür şeylere ihtiyacın yok. Sen şarkılarınla varol, bırak siyaset yapanlar siyasetin içinde olsun.”
O fotoğrafta bulunan sanatçıları, İhsanoğlu ve Demirtaş’ta davet etselerdi giderler miydi acaba bilemiyorum. Her şeye rağmen, Orhan Gencebay’ın orada bulunmasının sebebini yine “davete icabet etme” nezaketinden kaynaklandığını hissediyorum.
Haa, diğerleri umurumda değil dedim ama Mustafa Sandal’ı da yakıştıramadım o fotoğrafa.
Neyse! “Hatasız kul olmaz” Orhan baba ama sen şarkılarını yapmaya devam et. Üzme beni, üzme bizi…
Sevgiyle kalın
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.