Soylu’dan HDP’li vekillere: Siz KCK ve PKK ile berabersiniz

Toplantıda Soylu'nun DİSK Genel Kurulu'nu terk ederken söylediği "Katil burada" sözleri ele alındı. Kendisinin katil olmadığını belirten Soylu, “Cumhurbaşkanımız da katil değil, peki bunu niye ifade ediyorlar? Terörle yaptığımız mücadeleden, bu mücadelenin siyasal tavrını ortaya koyan bir anlayış olduğumuz için bizim katil olduğumuz ortaya konuluyor. Bu kadar basit açık ve net.” diye konuştu.

 

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, “Belki de iş kazalarını kastettiler.” demesi üzerine Soylu, şöyle konuştu: “Sayın Bekaroğlu Allah’ını seversen. Tüm hassasiyetimle ve plan bütçe komisyonuna olan saygımla söylüyorum. Şahsım hiç önemli değil. Buralarda varız, belki yarın yokuz. Bulunduğumuz dönem içinde siyaset kurumunun varlığını bir şekilde sürdürebilmekten sorumluyuz. Orada ben katil değilim, cumhurbaşkanımızın da Allah muhafaza bir ülkenin devlet başkanının aynı sıfatla sıfatlandırılması böyle bir şey de söz konusu değil. Ben devletin bakanı olarak o salondaki sorumluluğum, çalışma hayatı ile ilgili. O salon, çalışma hayatı dışında bir alana, siyasete elvermiş olarak gerçekleştiriliyorsa ben orada durduğum andan itibaren ortaya konan siyasi kabulü kabul etmiş, değerlendirmeleri hazmetmiş ve Türkiye’deki bu sürecin onlar tarafından tanımlanmasını onaylamış olurum.”

"Burada devletimizin katil diye sıfatlandırılmasını son derece yanlış buluyorum.” diyen Soylu, “Çıktım bir açıklama yaptım. Yaptığım açıklama net ve açıktır. Benim ağzım bozuk falan değildir. Hiç bir zamanda bozukluk içinde olmadı. Edep çizgisinin neresi olduğunu bilenlerdenim. Büyük bir soğukkanlılıkla eğer çalışma hayatı ve şahsımla ilgili değerlendirmeler olsa elbette. Ama bizim orada evlatlarımız kamu düzeni sağlamaya çalışırken, hiç bunun lamı cimi yok. Farklı düşünebiliriz. Ben son 10 günde 7 şehit cenazesine gittim. İnsanlar içine ağlıyorlar. Orada çalışma hayatının içerisinde meselelerin tartışılması gerekirken başka meseleleri dile getirenlere sessiz durmam mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Başkanına Sayın Cumhurbaşkanımıza bizim hepimize katil sıfatlamasını kabul etmemiz mümkün değil. Değerlendirmelerimiz net ve açıktır.” ifadelerini kullandı.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, “Kim, kim katil orada, kim?” sorusu üzerine Soylu, “Kim olduğunu net biliyorsun. Ağzımız bozuk ya. Öyle söylüyorsun ya. Hemen orada oturuyorlar. 6-7 Ekim olaylarının talimatını kim verdiyse.” cevabını verdi.

Paylan, “Ne talimatı kim talimat verdi.” demesi üzerine, “Herhalde ayrı bir evrende yaşıyorsun. Ayrı bir yerde ve evrende yaşıyorsun sen.” şeklinde cevap verdi.

Bunun üzerine Soylu'nun, “Sen ne diyorsun ya?” çıkışına Paylan, “Sen diyemezsin bana.” dedi. Soylu ise, “Benim ilçe başkanımı dağa çıkaracaksın, 15 gün işkence yapacaksın, ondan sonra buraya geleceksin böyle. Yok öyle. Benim ilçe başkanımı 15 gün dağa çıkardın sen. Desteklediğiniz PKK’lılar işkence yaptı. Siz işkence yaptınız. Siz KCK ve PKK ile berabersiniz. Yok öyle bir şey. Başınıza yıkarız. Kandil’i de başınıza yıkarız, o teröristlerini de aynı şekilde başınıza yıkarız.”

HDP Diyarbakır Milletvekili Aydoğan da, “Gideceksin, PKK ile savaşacaksın.” ifadelerini kullandı. Garo Paylan'ın, “Haddini bileceksin sen. Ağzın böyle bozuk işte, haddini bil. Ben bir milletvekiliyim.” sözleri üzerine Soylu, “Hiç ağzımı bozmuyorum. Ben de milletvekiliyim. Benim ilçe ve il başkanımı tehdit edeceksin, 7 yaşındaki çocukları okuldan kaçıracaksın. Sen PKK’yı lanetlesene. Lanetle. Yapamazsın. Kandil'i lanetlenese, Murat Karayılan’ı lanetlesene. Çocuklarımızı şehit edenleri lanetlesene.” ifadelerini kullandı. Paylan, “Yıkacak mısınız başımıza? Sen hükümetsin, hadi yıksana.” dedi. AK Parti sıralarından ise, “Hiç merak etmeyin, yıkacağız. Yıkacağız oraları.” sözleri yükseldi.

HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, “Hadi söyleyin o zaman açıkça biz anlayamadık katil kime dediniz?” sözü üzerine Soylu, “Çok net değil mi orada kime söylediğimiz? Orada PKK’yı savunanlara karşı, PKK’yı destekleyenlere karşı, PKK ve PYD bizim arka bahçemizdir diyenlere karşı, onlar orada duracak ben olacağım katil öyle mi?” cevabını verdi.

HDP’li Aydoğan, “Siz bizim genel başkana katil diyeceksiniz. Bu serbest.” çıkışına Soylu, “Siz cumhurbaşkanına katil diyeceksiniz, orada insanları koordine edeceksiniz, örgütleyeceksiniz. Ben sessiz duracağım. Alışkınız değil mi? Çok net ben söylediğimi söyledim. 6-7 Ekim olaylarının talimatını Selahattin Demirtaş vermiştir. Demirtaş vermiştir. Katil arıyorsanız orada oturuyor dedim. Selahattin Demirtaş vermiştir 6-7 Ekim olaylarının talimatını. Çok açık. Garo bey aldığınız şeyin sorumluluğunu bilmiyorsunuz.” şeklinde konuştu.

Aydoğan, “Cizre’de 80 cenaze morgda bekliyor, hepsi eylemci değil. 70’i sivil. Kim öldürdü bunları.” dedi. Soylu ise, “Türkiye Cumhuriyeti devletinin sivil insanları öldürdüğünü iddia edenlerin bu Meclis'te sözlerine dikkat etmesi gerekiyor.” çıkışı yaptı.

Kendisinin, Selahattin Demirtaş’ın ve Bakan Soylu'nun bir siyasetçi olduğunu belirten Paylan, “Biz muhalefetteyiz, devleti yönetmiyoruz. Biz muhalefette, bu ülkenin nasıl toplumsal barışa, iç barışa ve çalışma hayatında barışa ulaşabileceğine dair katkılar sunarız. Siz sorumluluk makamındasınız, hükümetin üyesisiniz. Toplumsal barışı sağlamak sizin görevinizdir. Dediniz ki, ‘Cumhurbaşkanı, ülkenin birliği ve bütünlüğünü savunmak için orada.’ ama Cumhurbaşkanı, maalesef Abdullah Gül gibi cumhurbaşkanlığı yapmıyor. Bunu biliyorsunuz. Her gün bütün muhalefet partilerini, CHP, MHP, HDP, tahrik ediyor. Nerede toplum bütünlüğü? Tam bir yarılma var. Toplumun bütünlüğünü savunmadığı için bu kutuplaşma bu tip sonuçlara tekabül ediyor.” dedi. Bakan Soylu’nun, HDP’ye karşı 7 Haziran'dan önce, "Orayı başınıza yıkarız." dediğini belirten Paylan, “Partimizi tehdit ettiniz. Partimizin 300 merkezi, genel merkez dahil 2,5 ay sonra yıkıldı.” şeklinde konuştu.

Bu tartışma üzerine Komisyon Başkanı Bilgiç, “Tutanakları isteyeceğim. Görüşmelere 15 dakika ara veriyorum.” dedi.