Vatandaşa ‘MİLLİ EĞİTİM’ tuzağı!
Dershanelerin kaldırılacağı yönündeki söylentiler pazarlamacıların yeni silahı oldu. Avcılar’da esnaflık yapan Ömer Seyisoğlu’nu telefonla arayan pazarlamacılar, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı iki öğretmenin eve gelerek ders çalışma teknikleri hakkında bilgi vereceğini söyledi. Seyisoğlu, telefondaki kişinin çocuğunun mezun olduğu okulun isminden, karnesinde kaç zayıf olduğuna varana kadar tüm kişisel bilgilerini söylemesi ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın adını telaffuz etmesi üzerine güvenip teklifi kabul etti.
8 Şubat Cuma günü akşam saatlerinde eve gelen ve emekli öğretmen olduklarını söyleyen iki pazarlamacı, merkezi Ankara’da bulunan Koçak Yayıncılık adına geldiklerini ve Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak bir çalışma yürüttüklerini söyledi. Ömer Seyisoğlu ve eşine, dershanelerin kalkacağını ve yeni bir sisteme geçileceğini söyleyen pazarlamacılar, öğrencilerin artık evlerinde oturup internetten canlı olarak ders alabileceğini belirtip, Koçak Yayıncılığın kitap ve CD’lerden oluşan üniversiteye hazırlık eğitim setinin tanıtımını yaptılar. Seyisoğlu ailesini, 3.360 TL tutarındaki “Ünidersite” adlı eğitim setini almaya ikna eden pazarlamacılar, arzu ederlerse bir hafta içinde eğitim setini iade edebileceklerini de belirttiler. Ancak durum pazarlamacıların dediği gibi gelişmedi.
Seti aldıktan birkaç gün sonra iade etmeye karar veren Ömer Seyisoğlu, evlerine gelene pazarlamacıya telefon açarak durumu bildirdi. Bunun üzerine “Hallederiz” yanıtını alan Seyisoğlu, bir hafta içinde sözleşmenin feshedileceğini ve setin iade alınacağı sözünü aldı. Ancak aradan yaklaşık 15 gün geçmesine karşın ne gelen oldu ne de giden.
“BAŞKALARI BU TUZAĞA DÜŞMESİN!”
Başından geçenleri bir avukat tanıdığına anlattığını ve “Dolandırılmışsın” yanıtını aldığını belirten Ömer Seyisoğlu, “Başkaları da bu tuzağa düşmesin” diyerek yetkilileri göreve çağırdı.
“MİLLİ EĞİTİM’DEN GELİYORUZ DEDİLER, GÜVENDİM”
“Ben bu insanları “Milli Eğitim’den geliyoruz” dedikleri için evime aldım” diyen Seyisoğlu, başından geçenleri şu sözlerle anlattı:
“8 Şubat 2013 tarihinde bana bir telefon geldi. Arayan kişiler çocuğumun mezun olduğu okuldan tüm bilgilerini almışlar, karnesinde kaç tane zayıfı olduğunu dahi biliyorlardı. Bana, “Milli Eğitim Bakanlığı tarafından iki öğretmenimiz bu aksam evinize gelip, ders çalışma teknikleri konusunda size bilgi verecek” dediler. Ben de Milli Eğitim Bakanlığı ismine güvenerek evime davet ettim.
Aynı gün akşam saat 21.30 civarında evime geldiler. Koçak Yayıncılık tarafından geldiklerini ve Milli Eğitim Bakanlığı ile ortaklaşa çalıştıklarını söylediler. Dershanelerin kalkacağını ve artık evde internet üzerinden canlı derslerin başlayacağını ve bunu da ilk olarak kendilerinin yaptığını ifade ettiler. İş sözleşme imzalamaya gelince, “Cayma” hakkımızın olduğunu ve böyle bir durumda bir hafta içinde ürünü evden teslim alacaklarını belirttiler.
Birkaç gün sonra telefon açtım ve bu ürünün çocuğuma fayda sağlayamayacağını ve ürünü iade etmek istediğimi gerekli mercilere söyledim. “Hallederiz” dediler. Evimize gelen ve emekli öğretmen olduğunu söyleyen pazarlamacıyı da aradım, “Hastayım, şu an evde yatıyorum” dedi. Ardından, bir hafta içinde bir görevlinin geleceğini, sözleşmeyi feshedip ürünü iade alacağını söyledi, ama gelen giden olmadı ve hala bekliyoruz.
Ben bu insanları “Milli Eğitim’den geliyoruz” dedikleri için evime aldım. Hukuki yollardan hakkımı arayacağım ancak başka ailelerin de bu tuzağa düşmemesi için yetkililerin bu konuyla yakından ilgilenmelerini istiyorum.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.