Mehmet Mert
CHP Küçükçekmece'den; 'Benim Fikrim Değerli' projesi...
Yayınlanma:
Dün Ayşe Altıntaş isimli bir sosyal medya arkadaşımdan mesaj aldım.
''CHP Küçükçekmece İlçe Başkanımız Haydar Koparan'ın başlattığı proje olan "Benim Fikrim Değerli" projesi kapsamında CHP'ye gönül vermiş arkadaşlarımızın fikirlerini alıyoruz.
Partimiz ile ilgili görmek istediğiniz etkinlikler, yapılmasını istediğiniz aktiviteler, veya önerileriniz nelerdir? Bizlerle paylaşın. Hep birlikte değerlendirelim....''
Diyordu mesajda.
Ben de bu mesaja köşemden cevap vereceğimi söyledim ve işte an itibari ile çok fazla kafa yormadan, derin düşüncelere dalmadan, dallandırıp budaklandırmadan "Benim Fikrim Değerli" projesi için Cumhuriyet Halk Partisi Küçükçekmece İlçe Başkanlığı'na önerilerim.
*
Öncelikle siyasette birşeyler yapmak için fikir kadar ekip de önemlidir.
CHP Küçükçekmece İlçe Başkanı Haydar Koparan'ın gelen projeleri ve fikirleri değerlendirecek, hayata geçirecek, üzerine akıl yoracak ekibi var mı bilmiyorum.
Koparan başkanın ekibi arasında bize bu projeyi bilgilendirenler olması güzel bir durum.
Ancak İstanbul'daki ilçe başkanlıkları ile az çok fikir sahibiyiz.
Ak Parti'li teşkilatlarda iktidar olunan yerlerde ilçe teşkilatları zaten maddi olarak güçlü ve bir çok projeyi belediye ile birlikte hayata geçirebiliyorlar.
Belediyelerin Ak Partili olmadığı ilçelerde ise kıran kırana bir çalışma içerisine girerek (Silivri, Beylikdüzü, Çatalca, Büyükçekmece'de olduğu gibi) o ilçede varlıklarını çok net belli ettirebiliyorlar.
*
Oysa CHP'nin iktidar olduğu ilçelerde aynı şeyi söylemek çok zor.
Avcılar'da ilçe yönetimi ile belediye yönetimi kavgalı.
Büyükçekmece'de ilçe başkanlığı tüm partililere hitap edememekle eleştiriliyor.
Silivri ve Çatalca'da da benzer ifadeyi kullanabiliriz.
Beylikdüzü'nde az da olsa diğer ilçelere oranla genç ve dinamik bir ekip var.
Birtakım etkinliklerde belediye dışında kendileri gösterme şansı bulabiliyorlar.
Bizim yazımıza konu olan Küçükçekmece için doğrusu hafızamı zorluyorum çok belirgin çalışmalar olduğunu söylemek zor.
Hadi bakalım belki bundan sonra olur diyerek naçizane bazı fikirler vermeye çalışayım.
*
1- Siyasette yurttaşla temas çok önemlidir. Tüm ilçe halkına dokunmak için birşeyler yapmalı. Mesela her eve girecek bir reklam çalışması olabilir. Her evin kullanacağı çok pahalı olmayan bir hediye gibi. Bir organizasyon gibi. Yani Küçükçekmecelilerin tamamı olmassa da büyük çoğunluğu CHP Küçükçekmece'nin varlığından, adresinden, yönetimde kim var kim yok haberdar olmalı.
2- Sırası ile her mahallede toplantı görünümlü değil, konser, tiyatro, sohbet, söyleşi gibi programlar yapmalı. Bu programlarda sıkmadan, halkı germeden, eğlenceli bir şekilde arada bir de CHP'nin politikasından, çalışmasından bilgiler aktarmalı. Bu toplantılarda mahalle halkı arasından partili partisiz tanınan kişilere görevler verilmeli. Onlara söz hakkı verilmeli. Onları bu etkinliklere ortak etmeli. Ev toplantıları türü, altın günleri türü, mangal partileri türü etkinliklerde ilçe örgütü olarak boy gösterilmeli.
3- Arada bir partinin sevilen isimleri ilçede ağırlanmalı ama bu ağırlanma ilçe örgütünde iş olsun diye değil, ciddi organize olunarak yapılmalı. Hatta bu sevilen siyasiler mümkünse ilçe dışında ev ev, iş yeri v.s. ziyaretleri yapmalı. Partili partisiz sevilen insanların düğünü olmadan, cenazesi olmadan, hastası olmadan da ziyaretler yapılmalı. Tabi mümkünse hasta, cenaze ve düğünlerde zaten sık sık boy gösterilmeli.
4- Yerel basın ile yerel sanatçılar ile yerelde tanınan herkes ile yakın temaslar kurulmalı. Sık sık partiden bu kanallarda söz edilmeli. İnsanalrın ortak sorunlarına eğilerek yerel medyaya açıklamalar yapılmalı, yerel sanatçıların programlarına katılım gösterip partinin varlığ hisettirilmeli. Kamuoyunda 'yerel medya fazla okunmuyor, yerel sanatçılar fazla ilgi görmüyor' diye yanlış bir algı var. Unutmayın; bir tv kanalını da o akşam herkes izlemiyor ama haber dilden dile yayıldığında herkesin haberi oluyor. Tabi sırf haber olmak için, açıklama yapmak için haber olmak yerine daha duyarlı, daha tutucu, daha akılcı açıklamalar ile yerel medya kullanılmalı.
5- Ev hanımları ve emekliler siyasette çok önemli yer tutuyor. Okullara ve ibadet alanlarına siyaset sokmak zor ve yasak ama ev hanımları ile emeklileri siyasette daha aktif kullanmak için projeler geliştirilmeli. Mesela; sosyal ev hanımlarına görevler verilmeli, sorumluluklar verilmeli, partide sadece delege desteği olduğu için yönetime girenler yerine bu türden emekli ve aktif ev hanımlarına söz verilmeli. Konuşma hakkı tanınmalı. Gerekirse söyleşiler düzenlenerek bu kişilerin fikirlerini mahallelerde vatandaşlarla birleştirilmeli. Kısaca halkı parti ile temasa sokacak çalışmalar yapılmalı.
6- Söylemlerde rakipleri kötülemek yerine 'Evet onlar güzel yapmışlar, tebrik ederiz ama biz daha güzelini yaparız emin olun' gibi ifadeler kullanılmalı. Ancak nasıl yapılacağını da akılcı ifadeler ile anlatmalı.
7- Kesinlikle kırıcı, itici, çirkin, küfürlü ifadeler yerine; olumlu, kucaklayıcı, edepli, ahlaklı, masum ifadeler kullanılmalı. Başkalarının yaptıklarından değil, CHP'nin yaptıklarından ve yapacaklarından bahsetmeli. Hatta mümkünse çoğunlukla sadece yapılan güzel işlerden bahsedilmeli.
8- Ortada hatalı bir durum varsa kabullenilmeli. Yanlış varsa özür dilenmeli. Afedersiniz denilmeli. Bir daha olmaması için elimizden geleni yapacağız denmeli. Yanlışın üzerine yanlışlar yapılarak ısrarcı olunmamalı. Hata farkedildiğnde anında dönülmeli ve hatayı telafi için uğraşlar verilmeli. Hangi konuda olursa olsun, gerek genel politikada gerek yerelde bu dil ve bu ifadeler çok önemlidir. Unutulmamalı ki; bugün siyasetten uzak bir yaşam sürenler arasında, siyaset ile uğraşanlardan daha zeki, daha donanımlı, daha bilgi ve birikimli insanlar da var.
9- Özellikle seçim takvimi devam ederken asla umutsuzluğa kapılmamalı. Asla varsayımlar üzerine ifadeler konulurken akılcı ifadelerden uzak durulmamalı. Asla partinin eksikleri ve hataları abartılarak anlatılmamalı. Hatalar kabul edilmeli ama telafisinin de mümkün olacağı anlatılmalı. Tabi mümkünse hataları da en aza indirici çalışmalar yapılmalı.
10- Yerelde, genelde, belediye yönetimlerinde, il, ilçe örgütlerinde parti yöneticileri arasında 7/24 koordinasyon olmalı. Kopukluklar yaşanmamalı. Ülke genelinde hatalı davranan belde, ilçe, il ögrütleri, gençlik, kadın kolları, mahalle sorumluları ile anında temas kurulmalı, hata telafi edilmeli. Tabi yine mümkünse bu görevlerde bulunanlar çok özenerek seçilmeli. Eğitilmeli. İnanın bana bir parti genel başkanının da eğitime ihtiyacı vardır her zaman, bir mahalle temsilcisinin de gençlik, kadın kolları başkanının da il, ilçe başkanının da. Eğitimin ucu yoktur. Bilgi sonsuzdur.
*
İşte böyle.
Umarım, CHP Küçükçekmece İlçe Başkanı Haydar Koparan'ın başlattığı "Benim Fikrim Değerli" projesine şimdilik aklıma gelen bu on öneri katkı sunar ve bazıları hayat bulur...
''CHP Küçükçekmece İlçe Başkanımız Haydar Koparan'ın başlattığı proje olan "Benim Fikrim Değerli" projesi kapsamında CHP'ye gönül vermiş arkadaşlarımızın fikirlerini alıyoruz.
Partimiz ile ilgili görmek istediğiniz etkinlikler, yapılmasını istediğiniz aktiviteler, veya önerileriniz nelerdir? Bizlerle paylaşın. Hep birlikte değerlendirelim....''
Diyordu mesajda.
Ben de bu mesaja köşemden cevap vereceğimi söyledim ve işte an itibari ile çok fazla kafa yormadan, derin düşüncelere dalmadan, dallandırıp budaklandırmadan "Benim Fikrim Değerli" projesi için Cumhuriyet Halk Partisi Küçükçekmece İlçe Başkanlığı'na önerilerim.
*
Öncelikle siyasette birşeyler yapmak için fikir kadar ekip de önemlidir.
CHP Küçükçekmece İlçe Başkanı Haydar Koparan'ın gelen projeleri ve fikirleri değerlendirecek, hayata geçirecek, üzerine akıl yoracak ekibi var mı bilmiyorum.
Koparan başkanın ekibi arasında bize bu projeyi bilgilendirenler olması güzel bir durum.
Ancak İstanbul'daki ilçe başkanlıkları ile az çok fikir sahibiyiz.
Ak Parti'li teşkilatlarda iktidar olunan yerlerde ilçe teşkilatları zaten maddi olarak güçlü ve bir çok projeyi belediye ile birlikte hayata geçirebiliyorlar.
Belediyelerin Ak Partili olmadığı ilçelerde ise kıran kırana bir çalışma içerisine girerek (Silivri, Beylikdüzü, Çatalca, Büyükçekmece'de olduğu gibi) o ilçede varlıklarını çok net belli ettirebiliyorlar.
*
Oysa CHP'nin iktidar olduğu ilçelerde aynı şeyi söylemek çok zor.
Avcılar'da ilçe yönetimi ile belediye yönetimi kavgalı.
Büyükçekmece'de ilçe başkanlığı tüm partililere hitap edememekle eleştiriliyor.
Silivri ve Çatalca'da da benzer ifadeyi kullanabiliriz.
Beylikdüzü'nde az da olsa diğer ilçelere oranla genç ve dinamik bir ekip var.
Birtakım etkinliklerde belediye dışında kendileri gösterme şansı bulabiliyorlar.
Bizim yazımıza konu olan Küçükçekmece için doğrusu hafızamı zorluyorum çok belirgin çalışmalar olduğunu söylemek zor.
Hadi bakalım belki bundan sonra olur diyerek naçizane bazı fikirler vermeye çalışayım.
*
1- Siyasette yurttaşla temas çok önemlidir. Tüm ilçe halkına dokunmak için birşeyler yapmalı. Mesela her eve girecek bir reklam çalışması olabilir. Her evin kullanacağı çok pahalı olmayan bir hediye gibi. Bir organizasyon gibi. Yani Küçükçekmecelilerin tamamı olmassa da büyük çoğunluğu CHP Küçükçekmece'nin varlığından, adresinden, yönetimde kim var kim yok haberdar olmalı.
2- Sırası ile her mahallede toplantı görünümlü değil, konser, tiyatro, sohbet, söyleşi gibi programlar yapmalı. Bu programlarda sıkmadan, halkı germeden, eğlenceli bir şekilde arada bir de CHP'nin politikasından, çalışmasından bilgiler aktarmalı. Bu toplantılarda mahalle halkı arasından partili partisiz tanınan kişilere görevler verilmeli. Onlara söz hakkı verilmeli. Onları bu etkinliklere ortak etmeli. Ev toplantıları türü, altın günleri türü, mangal partileri türü etkinliklerde ilçe örgütü olarak boy gösterilmeli.
3- Arada bir partinin sevilen isimleri ilçede ağırlanmalı ama bu ağırlanma ilçe örgütünde iş olsun diye değil, ciddi organize olunarak yapılmalı. Hatta bu sevilen siyasiler mümkünse ilçe dışında ev ev, iş yeri v.s. ziyaretleri yapmalı. Partili partisiz sevilen insanların düğünü olmadan, cenazesi olmadan, hastası olmadan da ziyaretler yapılmalı. Tabi mümkünse hasta, cenaze ve düğünlerde zaten sık sık boy gösterilmeli.
4- Yerel basın ile yerel sanatçılar ile yerelde tanınan herkes ile yakın temaslar kurulmalı. Sık sık partiden bu kanallarda söz edilmeli. İnsanalrın ortak sorunlarına eğilerek yerel medyaya açıklamalar yapılmalı, yerel sanatçıların programlarına katılım gösterip partinin varlığ hisettirilmeli. Kamuoyunda 'yerel medya fazla okunmuyor, yerel sanatçılar fazla ilgi görmüyor' diye yanlış bir algı var. Unutmayın; bir tv kanalını da o akşam herkes izlemiyor ama haber dilden dile yayıldığında herkesin haberi oluyor. Tabi sırf haber olmak için, açıklama yapmak için haber olmak yerine daha duyarlı, daha tutucu, daha akılcı açıklamalar ile yerel medya kullanılmalı.
5- Ev hanımları ve emekliler siyasette çok önemli yer tutuyor. Okullara ve ibadet alanlarına siyaset sokmak zor ve yasak ama ev hanımları ile emeklileri siyasette daha aktif kullanmak için projeler geliştirilmeli. Mesela; sosyal ev hanımlarına görevler verilmeli, sorumluluklar verilmeli, partide sadece delege desteği olduğu için yönetime girenler yerine bu türden emekli ve aktif ev hanımlarına söz verilmeli. Konuşma hakkı tanınmalı. Gerekirse söyleşiler düzenlenerek bu kişilerin fikirlerini mahallelerde vatandaşlarla birleştirilmeli. Kısaca halkı parti ile temasa sokacak çalışmalar yapılmalı.
6- Söylemlerde rakipleri kötülemek yerine 'Evet onlar güzel yapmışlar, tebrik ederiz ama biz daha güzelini yaparız emin olun' gibi ifadeler kullanılmalı. Ancak nasıl yapılacağını da akılcı ifadeler ile anlatmalı.
7- Kesinlikle kırıcı, itici, çirkin, küfürlü ifadeler yerine; olumlu, kucaklayıcı, edepli, ahlaklı, masum ifadeler kullanılmalı. Başkalarının yaptıklarından değil, CHP'nin yaptıklarından ve yapacaklarından bahsetmeli. Hatta mümkünse çoğunlukla sadece yapılan güzel işlerden bahsedilmeli.
8- Ortada hatalı bir durum varsa kabullenilmeli. Yanlış varsa özür dilenmeli. Afedersiniz denilmeli. Bir daha olmaması için elimizden geleni yapacağız denmeli. Yanlışın üzerine yanlışlar yapılarak ısrarcı olunmamalı. Hata farkedildiğnde anında dönülmeli ve hatayı telafi için uğraşlar verilmeli. Hangi konuda olursa olsun, gerek genel politikada gerek yerelde bu dil ve bu ifadeler çok önemlidir. Unutulmamalı ki; bugün siyasetten uzak bir yaşam sürenler arasında, siyaset ile uğraşanlardan daha zeki, daha donanımlı, daha bilgi ve birikimli insanlar da var.
9- Özellikle seçim takvimi devam ederken asla umutsuzluğa kapılmamalı. Asla varsayımlar üzerine ifadeler konulurken akılcı ifadelerden uzak durulmamalı. Asla partinin eksikleri ve hataları abartılarak anlatılmamalı. Hatalar kabul edilmeli ama telafisinin de mümkün olacağı anlatılmalı. Tabi mümkünse hataları da en aza indirici çalışmalar yapılmalı.
10- Yerelde, genelde, belediye yönetimlerinde, il, ilçe örgütlerinde parti yöneticileri arasında 7/24 koordinasyon olmalı. Kopukluklar yaşanmamalı. Ülke genelinde hatalı davranan belde, ilçe, il ögrütleri, gençlik, kadın kolları, mahalle sorumluları ile anında temas kurulmalı, hata telafi edilmeli. Tabi yine mümkünse bu görevlerde bulunanlar çok özenerek seçilmeli. Eğitilmeli. İnanın bana bir parti genel başkanının da eğitime ihtiyacı vardır her zaman, bir mahalle temsilcisinin de gençlik, kadın kolları başkanının da il, ilçe başkanının da. Eğitimin ucu yoktur. Bilgi sonsuzdur.
*
İşte böyle.
Umarım, CHP Küçükçekmece İlçe Başkanı Haydar Koparan'ın başlattığı "Benim Fikrim Değerli" projesine şimdilik aklıma gelen bu on öneri katkı sunar ve bazıları hayat bulur...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.