Mehmet Mert
Davutoğlu’na bak Topbaş’ı çöz... İBB’ye CHP’li başkan gelebilir
Yayınlanma:
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın istifasının ardından koltuğa kimim oturacağı konuşuluyor.
Tamam Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belirleyeceği isim yeni başkan olacak İstanbul’a ama çok az ihtimal bile olsa kimse o mecliste CHP’nin de var olduğunu CHP’nin de aday çıkarabileceğini ve mecliste bulunan isimlerin yeni başkanı seçeceğini konuşmuyor.
İşte o senaryolar demeden önce Topbaş olayını bir yorumlayalım.
Davutoğlu istifasına bak, Kadir Topbaş’ı çöz…
Kadir Tapbaş’ın istifası Barzani referandumunu, Erdoğan’ın ABD ziyaretini, Suriye’de yapılan bölgesel seçimleri, futbolda derbi maçını, Acun’un düğününü, şiddetli yağmur dalgasını gölgede bıraktı.
Bu durum da bizlere net olarak bir kez daha göstermiş oldu ki; dünyayı yönetenler en çok üç şeyi önemserler; para, siyaset ve güç!
Aslında bu üç şeyin de tek kaynağı para ama biz yine de üçe bölmüş olalım.
*
Neyse gelelim istifa eden veya ettirilmeye zorlanan, üç dönem dünya metropolü İstanbul’un Belediye Başkanlığını yapan Kadir Topbaş’ın istifasının nedenlerine ve yerine gelecek ismin belirlenmesine.
Dün bu koltuğa oturacak adayın belirlenmesi için İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin AK Partili üyeleri, Sütlüce’deki AK Parti Genel Merkezi’nde genel istişare ve değerlendirme toplantısı yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da toplantıya katıldı. Erdoğan’ı karşılayanlar arasında Kadir Topbaş da vardı.
Bu karşılama bile bir anlamda olayı özetliyor.
Hangi olayı dersiniz; istifa ettirildi olayını.
Size net olarak soruyorum, kendi iradesi ile görevi bırakan adam yerine kimin veya kimlerin geleceğini önemser mi?
Kendi iradesi ile böyle ulvi ve imkanları geniş görevi bırakan bir adam kısa süre de olsa bir dargınlık, bir küskünlük, bir kırgınlık yaşamaz mı?
Neyse alın size eski Başbakan Davutoğlu’nun istifası işe, fazla kafa yormayın.
O istifa nasıl gerçekleştiyse bu istifa da öyle gerçekleşti.
O kadar.
*
Bakın Topbaş’ın istifasının ardından verdiği o mesajlarda neler saklıydı. Bir de onlara göz atalım;
“İnsanlar çok şeyi affeder, adam yerine konmamayı affetmez. Ben bugün itibarıyla buradaki belediye başkanlık görevimden ayrıldım, istifa ettim. Ama asla siyasi partimle bir bağ eksikliğim yok. Şu anda partimin bir üyesiyim. Buradan muhalefete ekmek çıkmaz. Görevimi bırakıyorum ama partimi bırakmıyorum…”
Bu mesajda da açık ve net olarak Topbaş’ın istifayı istemediği, zorlayarak 2019 yerel seçimlerine kadar başkan olarak kalmak istediği, öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de fazla ters düşmemek istediği, özellikle damat olayından dolayı elinin kolunun bağlı olduğu anlaşılmakta.
*
Dedik ya Davutoğlu olayına bakın Topbaş olayının tıpkı aynısı.
Fazla kafa yormaya gerek yoktu.
Aslında İBB meclisinde son yaşanan oylama sadece bir bahane.
Hani; - Topbaş, İBB Meclisi’nde temmuz ayında oy çokluğu ile kabul edildiği halde eksikleri olduğu ve ileride Meclis’i sıkıntıya sokabileceği gerekçesiyle 5 imar değişikliği dosyasını iade etmiş, İmar değişiklikleri AK Partili meclis üyelerinin oylarıyla değişiklik yapılmadan bir kez daha onaylanmıştı- ya işte o oylama.
Topbaş'ın istifasına bu gerekçe gösterilmişti.
Doğrudur, bu bir gerekçedir.
Çünkü Topbaş istifaya zorlanmasına rağmen oralı olmuyordu ama bu oylama ile artık kendi tabiri ile ‘adam yerine konulmadığını’ fark ederek istifasını açıkladı.
*
Gerçi 15 Temmuz’dan sonra Topbaş’ı kimse belediye başkanı olarak saymıyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damat olayından sonra Topbaş’ı sildiği, Hükümet kararıyla görevden alınması senaryosu, HDP’li belediyelere atanan kayyum gibi İstanbul'a da kayyum atanma durumu bile konuşuluyordu.
Kadir Topbaş belediyede etkisizleştirilip adeta "yok başkan" haline gelince istifaya karar verdi.
Şimdi kulislerde Topbaş istifasından sonra, Ankara, Bursa, Ordu, Antalya ve Balıkesir belediyelerinde de ciddi gelişmeler olacağı da konuşuluyor, 2019 seçimlerini bekleyelim sesleri de çıkıyor.
İstanbul olayından sonra bir dalgayı başlatırsa da pek şaşırmamak gerekiyor.
CHP’nin de adayı olacak!
Peki gelelim bir hafta içerisinde Topbaş’ın yerine kimin geleceği konusuna.
İlk akla gelen isim İstanbul Büyükşehir Belediye 2. Başkanvekili Göksel Gümüşdağ’ın olacağı yönünde.
Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan kimi aday gösterirse onun belediye başkanı seçilmesine kesin gözü ile bakılsa da derin kulislerde CHP’nin de aday çıkaracağı, Ak Parti’li bazı belediye meclis üyelerinin oylarını alma ihtimali olacak kişinin gösterilmesi durumunda CHP’nin adayının da şansının artacağı konuşuluyor.
*
Gümüşdağ’a parti içerisinde çok tepki var.
Gümüşdağ, Emine Erdoğan'ın ağabeyi Hasan Gülbaran'ın kızı Müge ile evli.
Gerek bu durumdan dolayı gerek genç ve tecrübesiz oluşundan dolayı parti meclis grubunda fazla sevilmemesinden dolayı Gümüşdağ ismine pek sıcak bakılmıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye 1. Başkanvekili Ahmet Selamet, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ve Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal diğer adı geçen isimler.
İBB’ye CHP’li başkan gelebilir
İBB meclisinde şu an durum; 127 CHP, 179 AK Partili meclis üyelerinin çoğunluğunda.
Bütün meclis üyesi oy kullansa 27 kişi CHP’nin adayına oy vermesi durumunda İBB’nin belediye başkanlığı koltuğuna CHP’li bir isim oturabilir.
Neden olmasın değil mi?
Ha bu isim kim olur.
CHP İBB Grup Başkanvekili Ertuğrul Gülsever, CHP Grup Söcüsü Coşkun Tanış, Sedat Özkan gibi belediye meclis üyeleri CHP kulislerinde adı dolaşan isimler.
Olmaz olmaz dememek lazım.
Burası Türkiye ve bu ülkede bu gözler o kadar çok olmayacak işe şahit oldu ki.
En azından az da olsa ben İBB’nin yeni başkanının belirlenmesinde CHP’nin adayının bir heyecan yaşatacağını bekliyorum.
En geç bir hafta içerisinde bekleyip göreceğiz…
Tamam Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belirleyeceği isim yeni başkan olacak İstanbul’a ama çok az ihtimal bile olsa kimse o mecliste CHP’nin de var olduğunu CHP’nin de aday çıkarabileceğini ve mecliste bulunan isimlerin yeni başkanı seçeceğini konuşmuyor.
İşte o senaryolar demeden önce Topbaş olayını bir yorumlayalım.
Davutoğlu istifasına bak, Kadir Topbaş’ı çöz…
Kadir Tapbaş’ın istifası Barzani referandumunu, Erdoğan’ın ABD ziyaretini, Suriye’de yapılan bölgesel seçimleri, futbolda derbi maçını, Acun’un düğününü, şiddetli yağmur dalgasını gölgede bıraktı.
Bu durum da bizlere net olarak bir kez daha göstermiş oldu ki; dünyayı yönetenler en çok üç şeyi önemserler; para, siyaset ve güç!
Aslında bu üç şeyin de tek kaynağı para ama biz yine de üçe bölmüş olalım.
*
Neyse gelelim istifa eden veya ettirilmeye zorlanan, üç dönem dünya metropolü İstanbul’un Belediye Başkanlığını yapan Kadir Topbaş’ın istifasının nedenlerine ve yerine gelecek ismin belirlenmesine.
Dün bu koltuğa oturacak adayın belirlenmesi için İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin AK Partili üyeleri, Sütlüce’deki AK Parti Genel Merkezi’nde genel istişare ve değerlendirme toplantısı yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da toplantıya katıldı. Erdoğan’ı karşılayanlar arasında Kadir Topbaş da vardı.
Bu karşılama bile bir anlamda olayı özetliyor.
Hangi olayı dersiniz; istifa ettirildi olayını.
Size net olarak soruyorum, kendi iradesi ile görevi bırakan adam yerine kimin veya kimlerin geleceğini önemser mi?
Kendi iradesi ile böyle ulvi ve imkanları geniş görevi bırakan bir adam kısa süre de olsa bir dargınlık, bir küskünlük, bir kırgınlık yaşamaz mı?
Neyse alın size eski Başbakan Davutoğlu’nun istifası işe, fazla kafa yormayın.
O istifa nasıl gerçekleştiyse bu istifa da öyle gerçekleşti.
O kadar.
*
Bakın Topbaş’ın istifasının ardından verdiği o mesajlarda neler saklıydı. Bir de onlara göz atalım;
“İnsanlar çok şeyi affeder, adam yerine konmamayı affetmez. Ben bugün itibarıyla buradaki belediye başkanlık görevimden ayrıldım, istifa ettim. Ama asla siyasi partimle bir bağ eksikliğim yok. Şu anda partimin bir üyesiyim. Buradan muhalefete ekmek çıkmaz. Görevimi bırakıyorum ama partimi bırakmıyorum…”
Bu mesajda da açık ve net olarak Topbaş’ın istifayı istemediği, zorlayarak 2019 yerel seçimlerine kadar başkan olarak kalmak istediği, öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de fazla ters düşmemek istediği, özellikle damat olayından dolayı elinin kolunun bağlı olduğu anlaşılmakta.
*
Dedik ya Davutoğlu olayına bakın Topbaş olayının tıpkı aynısı.
Fazla kafa yormaya gerek yoktu.
Aslında İBB meclisinde son yaşanan oylama sadece bir bahane.
Hani; - Topbaş, İBB Meclisi’nde temmuz ayında oy çokluğu ile kabul edildiği halde eksikleri olduğu ve ileride Meclis’i sıkıntıya sokabileceği gerekçesiyle 5 imar değişikliği dosyasını iade etmiş, İmar değişiklikleri AK Partili meclis üyelerinin oylarıyla değişiklik yapılmadan bir kez daha onaylanmıştı- ya işte o oylama.
Topbaş'ın istifasına bu gerekçe gösterilmişti.
Doğrudur, bu bir gerekçedir.
Çünkü Topbaş istifaya zorlanmasına rağmen oralı olmuyordu ama bu oylama ile artık kendi tabiri ile ‘adam yerine konulmadığını’ fark ederek istifasını açıkladı.
*
Gerçi 15 Temmuz’dan sonra Topbaş’ı kimse belediye başkanı olarak saymıyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damat olayından sonra Topbaş’ı sildiği, Hükümet kararıyla görevden alınması senaryosu, HDP’li belediyelere atanan kayyum gibi İstanbul'a da kayyum atanma durumu bile konuşuluyordu.
Kadir Topbaş belediyede etkisizleştirilip adeta "yok başkan" haline gelince istifaya karar verdi.
Şimdi kulislerde Topbaş istifasından sonra, Ankara, Bursa, Ordu, Antalya ve Balıkesir belediyelerinde de ciddi gelişmeler olacağı da konuşuluyor, 2019 seçimlerini bekleyelim sesleri de çıkıyor.
İstanbul olayından sonra bir dalgayı başlatırsa da pek şaşırmamak gerekiyor.
CHP’nin de adayı olacak!
Peki gelelim bir hafta içerisinde Topbaş’ın yerine kimin geleceği konusuna.
İlk akla gelen isim İstanbul Büyükşehir Belediye 2. Başkanvekili Göksel Gümüşdağ’ın olacağı yönünde.
Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan kimi aday gösterirse onun belediye başkanı seçilmesine kesin gözü ile bakılsa da derin kulislerde CHP’nin de aday çıkaracağı, Ak Parti’li bazı belediye meclis üyelerinin oylarını alma ihtimali olacak kişinin gösterilmesi durumunda CHP’nin adayının da şansının artacağı konuşuluyor.
*
Gümüşdağ’a parti içerisinde çok tepki var.
Gümüşdağ, Emine Erdoğan'ın ağabeyi Hasan Gülbaran'ın kızı Müge ile evli.
Gerek bu durumdan dolayı gerek genç ve tecrübesiz oluşundan dolayı parti meclis grubunda fazla sevilmemesinden dolayı Gümüşdağ ismine pek sıcak bakılmıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye 1. Başkanvekili Ahmet Selamet, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ve Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal diğer adı geçen isimler.
İBB’ye CHP’li başkan gelebilir
İBB meclisinde şu an durum; 127 CHP, 179 AK Partili meclis üyelerinin çoğunluğunda.
Bütün meclis üyesi oy kullansa 27 kişi CHP’nin adayına oy vermesi durumunda İBB’nin belediye başkanlığı koltuğuna CHP’li bir isim oturabilir.
Neden olmasın değil mi?
Ha bu isim kim olur.
CHP İBB Grup Başkanvekili Ertuğrul Gülsever, CHP Grup Söcüsü Coşkun Tanış, Sedat Özkan gibi belediye meclis üyeleri CHP kulislerinde adı dolaşan isimler.
Olmaz olmaz dememek lazım.
Burası Türkiye ve bu ülkede bu gözler o kadar çok olmayacak işe şahit oldu ki.
En azından az da olsa ben İBB’nin yeni başkanının belirlenmesinde CHP’nin adayının bir heyecan yaşatacağını bekliyorum.
En geç bir hafta içerisinde bekleyip göreceğiz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.