'Amacımız okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmak'

'Amacımız okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmak'
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, ''Ülkemizde okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmak, okullaşma oranını AB ve OECD ülkeleri düzeyine çıkarmak, her çocuğa okul öncesi eğitim imkanı sağlamak öncelikli hedeflerimiz arasındadır'' dedi.

''Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi'' kapsamında Grand Cevahir Otel'de düzenlenen ''Uluslararası Okul Öncesi Eğitim Kongresi''nde konuşan Çubukçu, okul öncesi eğitimin çocukların sağlıklı, mutlu ve başarılı bireyler olmasında en temel ve önemli basamaklardan biri olduğunu söyledi.

Hükümet olarak en temel önceliklerden biri olarak, okul öncesi eğitimi belirlediklerini ifade eden Çubukçu, 2002 yılında Türkiye'de okul öncesi eğitimde yüzde 11 olan okullaşma oranını yüzde 100'e çıkarmayı en önemli hedef olarak önlerine koyduklarını belirtti.

-''ÇOCUKLARLA HER ZAMAN İÇ İÇEYDİM''-

Okul öncesi eğitimi, çocukların, eğitim hayatına iyi bir başlangıç yapmaları için önemli bir basamak olarak gördüklerini anlatan Çubukçu, şöyle konuştu:

''Çocuklarla her zaman iç içeydim. Meslek hayatım boyunca çocuklarla ilgili çalışmalarda bulundum. İstanbul Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra İstanbul Barosu Çocuk Hakları Komisyonunda ve çocuk mahkemelerinde görev yaptım. 59. Hükümet döneminde Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevine atandım. 2009 yılından itibaren de Milli Eğitim Bakanı olarak yürüttüğüm görevim sırasında okul öncesi eğitimin önemine hep inanarak, çalışmalarımda öncelik verdim. Çünkü tek tek her çocuğumuz çok değerli ve çok önemli. Çalışarak elde edeceğimiz hiçbir sonuç, çocuklarımızın yüzündeki gülücüklerden, gözlerindeki ışıltılardan daha önemli değildir. İstiyoruz ki çocuklarımız daha az hastalansınlar, daha iyi beslensinler. Daha az ağlasınlar, daha çok çok gülsünler. O olağanüstü gülümseyişleriyle yüreğimizi ve geleceğimizi aydınlatsınlar.''

Yapılan araştırmaların, kaliteli bir erken çocukluk eğitimi programına katılan çocukların anaokulu ve ilköğretime başlarken, öğrenmeye daha hazır ve yetenek testlerinde daha başarılı olduklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Çubukçu, okulu terk, devamsızlık ve sınıf tekrarı oranlarının daha düşük olduğunu, bir üst öğretime geçiş ve devam etme oranını arttırdığını, daha üst düzeyde akademik motivasyonlarının olduğunun ve başarılarının arttığının gözlenen kazanımlar olduğunu bildirdi.

-''OKUL ÖNCESİ DÖNEM, HAYATIN TEMELİNİ OLUŞTURUYOR''-

Çocuklara sunulan hizmetin kalitesini yükseltmeye dönük çabaların, yaygınlaştırma çabalarıyla eş zamanlı olarak yürütüldüğüne işaret eden Nimet Çubukçu, şunları kaydetti:

''Okul öncesi dönem, hayatın temelini oluşturuyor. Bu dönemin en önemli özelliği gelişimin çok hızlı olmasıdır. Ülkemizde yıllar yılı okul öncesi eğitim kurumları çocuk bakıcılığı görevinin üstlenildiği yerler olarak görülmüşse de bugün bu algının çok büyük oranda değişime uğradığını memnuniyetle görüyoruz. Kuşkusuz anne babaların bu konudaki duyarlılıkları ve çocukları için okul öncesi eğitimin önemine inanmaları, sonuca ulaşmamızda en az maddi kaynaklar kadar gerekli ve önemli. Eğitim ve beyin gelişimi üzerine yapılan araştırmalara göre, çocuk 5 yaşına geldiğinde beynindeki bağlantı temellerinin yüzde 60'ı kurulmaktadır. 0-5 yaş dönemi beyin gelişiminin en hızlı ve öğrenmeye en elverişli olduğu yıllarıdır. Artık okul öncesi eğitimin, bireyin sağlıklı gelişimi, başarısı ve mutlu bir geleceğe sahip olmasında hayati bir önem taşıdığı tartışmasız kabul gören bir gerçektir.''

Avrupa ve OECD ülkesinde okul öncesi eğitimde okullaşma oranının yüzde 80'lerin üzerinde olduğunu söyleyen Çubukçu, ''Ülkemizde okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmak, okullaşma oranını Avrupa Birliği ve OECD ülkeleri düzeyine çıkarmak, her çocuğa okul öncesi eğitim imkanı sağlamak öncelikli hedeflerimiz arasındadır'' dedi.

Genel eğitimin yanı sıra erken çocukluk dönemi eğitim politikalarını belirlerken okul öncesi eğitimi de öncelikleri arasına aldıklarını anlatan Bakan Çubukçu, şöyle dedi:

''Bakanlığımız, 2003 yılından bu yana okul öncesi eğitimle ilgili önemli çalışmalara imza atmış, 2010-2011 eğitim öğretim yılında okullaşma oranı 48-72 aylık çocuklar için yüzde 43'e ulaşmıştır. Ancak okul öncesi eğitimle ilgili hizmetlerin dağınık olması, erken çocukluk gelişiminin önemine ilişkin toplumsal bilinç düzeyi, erken çocukluk gelişimi kapsamındaki hizmetlerin, dezavantajlı çocuklara götürülmesinde erişimin sınırlı olması, finansmanın yeterli olmaması bu alandaki temel sorunlarımızdır. 9. Kalkınma Planı'nda 2013 yılı sonu itibariyle 5 yaş grubunda kademeli olarak yüzde 100'lük okullaşma oranı hedeflenmektedir. Bu hedefe ulaşmak için ülke gerçeklerine uygun yaklaşımlarla rasyonel ilke ve politikalar üreterek stratejiler geliştirmek durumundayız.'' Okul öncesi eğitim hizmetlerinin verilmesinde, okullaşma için kurum ve sınıf sayılarla, araç-gereç gibi altyapı imkanları ve müfredat ne kadar önemliyse, bu altyapıyı kullanacak öğretmenlerin nicelik ve niteliklerinin de o kadar önemli olduğunu ifade eden Çubukçu, çocukların başarısının en önemli unsurunu öğretmenlerin oluşturduğunu kaydetti.

Atanacak öğretmenlerin, üniversitelerin 4 yıllık eğitim fakültelerinden okul öncesi eğitimi bölümünden mezun olmalarını önemsediklerini belirten Çubukçu, ''Amacımız tüm çocuklarımızın okul öncesi eğitim fırsatlarından eşit şekilde yararlanmasıdır'' dedi.

Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi'yle dezavantajlı çocukların gündüz çocuk bakım ve okul öncesi eğitime kayıt oranını artırmayı, devamlarını sağlamayı hedeflediklerini anlatan Çubukçu, dezavantajlı çocukların kaliteli bir okul öncesi eğitimden faydalanmaları, hayata akranlarıyla eşit koşulda başlamaları açısından çok büyük bir öneme sahip olduğunu bildirdi.

Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, çağdaşlaşma ve ekonomik kalkınmanın ancak beden ve ruh sağlığı yerinde, geleceğine yön verebilen eğitilmiş bireylerden oluşan yaratıcı bir toplumla gerçekleşebileceğini belirterek, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması konusunda devletin yanı sıra yerel yönetimlere, özel sektörlere ve sivil toplum kuruluşlarına da çok önemli sorumluluklar düştüğünü kaydetti.

-OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ-

UNICEF Türkiye Temsilcisi Dr. Ayman Abulaban, UNICEF ve Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) yoğun çabalarıyla 0-6 yaş arasındaki çocuklara eğitimin Türkiye'nin tüm illerde daha da yaygınlaşması için çaba gösterdiklerini söyledi.

Projenin açık ve net hedefleri olduğunu ifade eden Abulaban, bu çabaların bir parçası olmaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını belirtti.

Okul öncesi programlar ve bununla beraber günlük bakım programlarının da önemli ilkeler ve hedefler arasında yer aldığını anlatan Abulaban, ''Yaptığımız çabalar son derece önemli. Ekonomistler, siyasetçiler, psikoloji alanında çalışanlar olsun hepimiz bu çocukların gelişiminde sıfır yaştan itibaren eğitimin başlamasını amaçlamaktayız. Erken çocuk gelişimi hem insan sermayesinin artırılması için hem de ekonomik gelişimi sağlayabilmek için en etkin çözüm. Hükümetler kendilerini bu göreve adamalıdırlar. Gerekli fonları ve destekleri tahsis etmelidirler'' dedi.

MEB Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürü Funda Kocabıyık, okul öncesi eğitimin üretkenliğin artışından suç oranlarının düşmesine kadar çok fazla faydaları olduğunu belirtti.

Okul öncesi eğitimin öneminin giderek arttığını belirten Kocabıyık, Bakanlığın 2002 yılından beri okul öncesi eğitimle ilgili önemli çalışmalara imza attığını söyledi.

Bu gelişmenin Türkiye'nin geleceği için umut verici olduğunu dile getiren Kocabıyık, ''Yaygınlaştırma kadar okul öncesi eğitim hizmetlerinin kalitesinin yükseltilmesi de önceliklerimiz arasındadır. Amacımız tüm çocuklarımızın okul öncesi eğitim fırsatlarından eşit şekilde yararlanmasıdır'' diye konuştu.

Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Başkanı Enver Yücel, TÖDER olarak okul öncesi eğitime destek veren kurumlardan biri olduklarını belirtti.

Bununla ilgili çeşitli çalıştaylar yaptıklarını anlatan Yücel, bu tür toplantıların sürdürülebilir olması için bu kongrenin önümüzdeki yıllarda de devam etmesini arzu ettiklerini kaydetti.

MEB Projeler Koordinasyon Merkezi Başkanı Ünal Akyüz, kongrenin, erken çocukluk eğitimi ve bakımı konusundaki anlayışın zenginleşmesi ve etkin işbirliği mekanizmalarının kurulması açısından önemli olduğunu söyledi.

Bakan Çubukçu, konuşmaların ardından okul öncesi eğitime katkıda bulunan bürokrat ve akademisyenlere teşekkür plaketi verdi.

MEB Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğü, Projeler Koordinasyon Merkezi Başkanlığı, UNICEF Türkiye Temsilciliği, AB ve TÖDER tarafından düzenlenen kongre, yarın sona erecek.

Erken çocukluk eğitimi ve bakımı hizmetlerinin yaygınlaştırılmasına katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirilen kongrede, ulusal ve uluslararası okul öncesi eğitim politikaları, eğitim programları, okul öncesi eğitimde izleme ve değerlendirme, erken çocukluk eğitimi ve bakımı hizmetlerinde medya ve teknoloji uygulamaları ile alternatif hizmetler tartışılacak.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.