Bürokrasi adına üzgünüz, bunu çözeriz

ÇATALCA'DA yaptıracağı Biyomedikal Meslek Lisesi'nin bürokrasiye takıldığını kamuoyuna duyuran AKŞAM'a konuşan işadamı İshak Alaton,' Bunu gazeteniz çok iyi anlattı. Hele başlık çok iyiydi. Olay çok saçma. Çatalca'nın insanı bu toprağı vermek istiyor. Sen Ankara'da hangi mantıkla engel oluyorsun? Ankara'nın bir bürokratı Çatalca'daki bir toprağın okula verilmesini önlüyor. Bunun mantığı yok. Bu toprağın içinden yol geçiyor, gümrüğe veriyorsun, yola da izin veriyorsun ama okula vermiyorsun... Üstelik bu adam bu okulu hediye etmek istiyor. Sen hediyesini kabul etmiyorsun. Altında derin bir konu aramıyorum. Mantığım almıyor' dedi.

'BAKAN BENİ ÇOK RAHATLATTI'
Alaton, AKŞAM'ın haberinin ardından Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun kendisini aradığını belirterek, şunları söyledi: 'Dün saat 17.00'de Nimet Çubukçu aradı. Çok sıcak, çok yakın bir ilgi gösterdi. 'İshak Bey bir aksilik oldu ama biz bunu hemen halledeceğiz' dedi. Ben de kendisine dedim ki, 'Milli Eğitim Bakanlığı'nın burada bir suçu yok. Kusurlu olan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı. Okulu Milli Eğitim'e vereceğiz. Mesele Tarım Bakanlığı'ndaki bürokratik yavaşlık ve anlaşmazlık.' Sayın Bakan da, 'Bürokrasi adına üzgünüz. Biz bakanlıklar arasındaki bürokrasiyi hallederiz. Biz iki bakanlık arasında bu işi çözeceğiz' dedi. Her şeyin yoluna girdiğini varsayıyorum. Nimet Hanım'ın araması beni çok rahatlattı. Bir an önce inşaata başlanılmasını istiyorum.'

'YÜRÜ İSHAK BEY, BRAVO'
Başbakan Erdoğan'ı çok heyecanlı bulduğunu söyleyen Alaton sözlerini şöyle sürdürdü: 'Başbakan'a sorsan, İshak Alaton okul yapmak istiyor. Başbakan dünden razı. 'Hemen yap İshak Bey'  diyecek. Ben Başbakan Erdoğan'a bundan 5 ay önce okul yapacağımı söyledim. Başbakan da, 'Bravo İshak Bey' diyerek beni teşvik etti. Çatalca'da kuracağım biyoteknoloji teşebbüsümü alkışladı. Dedi ki 'Yürü İshak Bey, bravo!' Şimdi bu bürokrasiyi Başbakan'a anlatmak ayıp olur. Ama Nimet Çubukçu'nun araması yetti. Gazetenizin haberini hem Başbakan hem de Cumhurbaşkanı tarafından okundu. Her ikisi de reaksiyon gösterdi. Her ikisinin de reaksiyonuyla Nimet Hanım aradı. Vali Bey de bizi aradı. Her zaman yanımızda olacağını söyledi. Bu heyecanı Başbakan'da görüyorum. Bu heyecanı Nimet Çubukçu'da da görüyorum. Peki alttaki bürokrat neden heyecanlı olmaz? Bana 14 ay kaybettirdiler. Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara'ya dedim ki ' Ben bu okulu görecek miyim? Maşallah 84'üme kadar geldim. Sonra ne bekliyorsun, 90 mı, 100 mü? Allah büyük ama sandal küçük. Proje ortada kalmasın. Şu okulu göreyim...'

Tarım Bakanlığı: 'Yeniden bakabiliriz'
Alaton'un Çatalca'da lise yapım isteğinin büroksiye takılması haberine Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan açıklama geldi. Açıklamada, 'İstanbul Tarım İl Müdürlüğü etüd raporunda; araziye okul yapılması durumunda tarımsal bütünlüğün bozulacağının belirtilmesi, alternatif alan bulunmadığı konusunda açık bir ifadenin İl Toprak Koruma Kurulu Kararı'nda yer almaması nedeniyle söz konusu talebe onay verilememiştir' denildi. Eksikliklerin giderilmesiyle konunun yeniden değerlendirmeye alınabileceği de belirtildi.

Türkiye'nin iftihar projesi
Alarko Holding olarak bugüne kadar çok sayıda yol, inşaat yaptık. Çatalca'da Sağlık Vadisi projesi var. İsveç ve Danimarka'da yaşayan bilimadamı ve hocalardan oluşan ikinci kuşak Türkler beni bu vadinin Yönetim Kurulu Başkanı seçti. Bir fon kurdular. Bu fon tıp alanında Türkiye'ye yatırımları öngörüyor. Türkiye birkaç yıl içerisinde biyoteknolojide beynini kullanan bir ülke haline gelecek. Bunu bilerek biz Çatalca'yı seçtik. Çatalca sıra dışı, temiz, sterilizasyon isteyen üretime çok müsait. Serbest Bölge içerisinde Alvi Medica'yı kurduk.

Özel sektöre destek yok
BİRİNCİ adımdan başladık. Meslek lisesi, Sağlık Vadisi'nde kurulacak fabrikalarda çalışacakları hazırlamak için çok önemli. Çünkü bizim işler ince eğitim istiyor. Daha başta bu bürokrasiyle karşılaşınca sükutu hayale uğradık. 14 ay boyunca ben ve Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara çok uğraştık. Kitap kalınlığında dosya oldu. Kendime soruyorum: Türkiye neden geri kalıyor? Yanıtını şimdi buldum. Bürokrasi  özel sektöre destek vermiyor. Türkiye'nin ilerlemesi için bürokrasinin günün gerçeklerine uygun hareket etmesi gerek. Bürokrasi içinde çok kıymetli insanlar, çok heyecan duyanlar var. Ancak hala o eski kalıntı, ayakbağı olanlar da var.