Altın hesaplara hücum
Türkiye'de vatandaşların yastık altında 5 bin ton altını olduğu hesaplanıyor. Bu inanılmaz gömülü servetin -ki parasal karşılığı 250-300 milyar dolar arasında- Türkiye ekonomisine kazandırılması konusunda bankalar inanılmaz çaba ve yarış içinde. Yastık altında sahibinden başka hiç kimseye yararı olmayan bu tür altınlar sisteme kazandırıldıkça tasarruf oranı çok zayıf (milli gelirin yüzde 12-13'lerde) olan Türkiye'nin cari açık konusunda eli güçleniyor. Aynı zamanda evde saklama yerine banka ve katılım bankalarının yolunu tutan vatandaş varlığını güvenli bir alana park etmiş de oluyor. Anlayacağınız bir kazan-kazan durumu. Ancak biz tamamına yakınını altın varlıkların oluşturduğu kıymetli maden bankacılığında çeşitli kampanyaları sizin için hazırlanan bu sayfalarda göreceksiniz. Hiç kuşku yok ki bu yöntemle onsun 1-1.5 yıldır geldiği seviye inanılmaz. Önce, bankalara zorunlu karşılıkların altınla tutulabileceği ardından hurda altının bankalarda değerlendirebileceğine ilişkin karar bankaların yastık altındaki altının bankalara akmasında önemli rol oynuyor.
ALTIN HESAPLARI 15.5 MİLYAR
Patlama noktası ise 2011'in ikinci yarısı. Ağustos 2011'de bin 800 dolara dayanan altının onsu eylülde bin 895 dolarla tarihi zirvesine ulaşınca vatandaş deyim yerindeyse bankalara koştu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, vatandaşların bankalarda açtığı kıymetli maden hesapları 2010 sonunda 2.3 milyar, 2011 temmuz ayında ise 5.9 milyar lira idi. Asıl patlamanın yaşandığı ağustosta ise altın fiyatları bin 500 dolardan bin 750 dolar seviyesine ulaşınca altın hesaplarının tutarı 11 milyar liraya fırladı. 2011 yılı sonunda ise altın hesapları 13.4 milyar lira ulaştı. Son veri Ağustos 2012... Buna göre altın hesapları toplamı 15.5 milyar lira. Özetle altın hesapları 2011'de altı kat, 2011 ile Ağustos 2012 arasında 7 kat arttı.
DÜZELTME OLUR SERT DÜŞÜŞ ZOR
Altın eylül ayının ortasından bu yana bin 800 dolar düzeyini test edip duruyor. Üzerine çıkmaya ise nefesi yetmiyor. Üstelik direnci kıramaması satış baskısı da yaratıyor. Altın fiyatıyla ilgili son günlerde konuşulanlar şunlar:
ABD seçimleri. İlginçtir ki, Cumhuriyetçilerin başkan adayı Romney'nin seçilmesinin altın fiyatlarını hızla düşüreceğine inanç var. Bilginize...
Merkez bankalarının piyasaları paraya boğması altın fiyatlarının düşmemesinde önemli nedenlerden biri görülüyor.
Kısa vadede sert düzeltmeye pek imkân verilmiyor. AB'nin durumu, İran gerginliği, ABD seçimleri sıkıntıları nedenlerden başlıcaları.
ABD'de mali uçurum sorununa borç tavanını yükselterek çözüm getirilmesi, euronun değer kaybı altın fiyatlarını düşürebileceği için izlenmeli.
TASARRUFU AZ OLAN DA ALTIN HESABI AÇIYOR MİLYONER DE
Bankaya altınını yatırmaya gelenler toplumun sadece zengin ya da fakir kesimi değil, her kesiminden... Bir başka deyişle 3-5 bin liralık altını olan da milyoner olan da bankaya geliyor. Detaylandıralım: Ağustos verisi 15.5 milyar lira (8.7 milyar dolar) demiştik. BDDK vatandaşların yatırdığı tutara göre detayları veriyor. Buna göre, elinde 10 bin liranın altında kıymetli maden hesabı olan küçük yatırımcının bankalara getirdiği altının parasal karşılığı 1.8 milyar lira... Değeri 10 bin ila 50 bin lira eden altınını (ya da diğer madenini) bankalara getirenlerin parasının toplamı ise 5.5 milyar lira. Peki ya milyonerler? BDDK verileri parasal değeri 1 milyon lira ve üzerinde altını olup bunu bankaya yatıranların toplam tutarının ise 1.4 milyar lira olduğunu gösteriyor. Özetle; her kesimden vatandaş parasını altın hesaplarına yatırıyor. Altın fiyatları konusunda ahkam kesmek bize düşmez ancak dünya ekonomisinde kara bulutlar dolaştığı sürece altın ve diğer metallerin iyi bir alternatif yatırım aracı olacağı aşikâr. Bu da yastık altındaki altının ekonomiye girişinin süreceğini bankaların da kampanyalarının devam edeceğini gösteriyor.
ALTINDA 9 AYLIK İTHALAT 109 TON
İstanbul Altın Borsası verilerine göre bu yılın ilk dokuz ayı sonunda 109 ton altın ithal edildi. Bu rakam 2011'in ilk dokuz ayında 80 tondu. İthalat 4 yıldır düzenli olarak artıyor. Ancak hemen söyleyelim kriz yılı 2008 ve öncesinde ithalat 200 tonların üzerindeydi. Önceki dönemlerdekiyle bugünün farkı geçmişte takı bugün yatırım ağırlıklı ithalat.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.