Ekonomistlerden döviz hesabı olanlara uyarı

Ekonomistlerden döviz hesabı olanlara uyarı
Döviz işlemlerine yönelik çok sayıda kısıtlama kararına imza atan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), son olarak bankalara gönderdiği yazı ile dolar almak isteyen müşteriler için en düşük dolar kurunun 19.90 TL olarak belirlenmesini istedi.

Türkiye'de bir süredir uygulanan 'seçim ekonomisi', seçime haftalar kala piyasaları giderek kıskacına alacak bir hale büründü. 


Gelişmiş her ülkede, milli para biriminin değerini korumakla görevlendirilen merkez bankalarının aksine, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), AKP hükümetinin seçimlere daha rahat bir ortamda girebilmesi adına yaşanması muhtemel 'döviz krizi' karşısında, alışılagelmişin çok ötesinde 'önlem' kararları almaya devam ediyor. 


Her ne kadar döviz alım-satım işlemleri resmen yasaklanmamış olsa da, fiili durumda dolar almak isteyen yatırımcı ve şirketlere binbir türlü zorluk çıkarılırken, bankalara verilen talimatlarda ise döviz talebi yaratabilecek her türlü adımdan uzak durulması tavsiye ediliyor. 


21 Aralık 2021 tarihinde uygulanmaya başlanan ve 2021 yılının son çeyreğinde yaşanan döviz krizini bir nebze olsun baskılamayı amaçlayan Kur Korumalı Mevduat (KKM), her hafta rekor seviyede talep alıyor olmasına karşın, dolar/TL paritesinde herhangi bir düşüş gözlemlenemiyor. Deprem felaketlerinin 110 milyar dolarlık yükünün yanı sıra, seçim sebebiyle ekonomiye verilen 110 milyar doların üzerindeki hasar, seçimlere kadar 'taşıma su ile değirmen yürütme' politikasını temelden sarstı. 


Kapalıçarşı'da tarihte ilk kez dolar kuru, piyasa seviyesinin üzerine çıkarken, Merkez Bankası tarafından atılan son adım ile ülke içerisinde döviz satışı yapma yetkisine sahip tüm kurumlardan, halihazırda fahiş bir makas aralığı bulunan dolar alım-satım farkının daha da yukarı çıkarılması talep edildi. Bir başka deyişle, bankalar başta olmak üzere döviz hesaplarına yönelik talepleri karşılayacak kurumlara, müşterilerinin dolar/TL talepleri için uygun satış yapmak resmen yasaklandı. 


Bu kararlar ile yabancı para birimlerine yönelik ilginin önünü kesmeyi amaçlayan TCMB, aynı zamanda emtia, euro ve dolaşımda olan diğer dövizler için de çok sayıda kısıtlayıcı önlem almaya devam ediyor. Merkez Bankası'ndan yapılan bir diğer açıklamada ise bankaların, müşteri taleplerini karşılamak için döviz piyasalarından alım yapabilecekleri saatler 13.00'e kadar çekilmişti. Bu karar nedeniyle artan talep, düşürülen saat aralıklarında yeteri kadar karşılanamamakta ve istenilen miktarda dolar alımı gerçekleştirilememekte. 


Bireysel müşterilere yönelik Döviz Dönüşümlü KKM hesaplarındaki prim uygulamasına da son veren TCMB, son iki ay içerisinde yirminin üzerinde döviz işlemlerine yönelik 'yasaklayıcı' karara imza atarken, ekonomist Atilla Yeşilada yaptığı uyarı ile, söz konusu hamlelerin son durağının döviz hesaplarındaki mevduatların tamamen dondurulması olacağını iddia etti. 


Türkiye'de serbest ekonomi ilkelerinden giderek uzaklaşılan bir ekonomi yönetimi benimsenmesine karşın, 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerin ardından sandıktan çıkacak sonuca göre mevcut politikaların 180 derece değişme ihtimali bulunmakta. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ile seçimlerde yeniden AKP'nin kazanması halinde herhangi bir anlayış ve yöntem değişikliği olmadan, Türkiye Ekonomi Modeli adı verilen sistemin aynı şekilde uygulanmaya devam edileceğini ifade etti. 


Seçimleri kazanma ihtimali bulunan bir başka oluşum olan Millet İttifakı ise, aylar öncesinde yayınladıkları 'Ortak Politikalar Mutabakat Metni' kapsamında referans alacakları ekonomi modelini kamuoyuna duyurmuştu. İktisatçılar tarafından beğeni ile karşılanan bu model, ekonomide geleneksel yaklaşımları benimseyen ve Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nda ortodoks politikaların hakim olacağını vurgulayan maddeler içeriyor. 


Paraanaliz.com köşesinde, söz konusu süreç hakkında değerlendirmelerine yer verilen Yeşilada, Türkiye'de ekonomi yönetimini nelerin beklediğini ve döviz işlemlerinin tamamen yasaklanarak, dolar hesaplarında bulunan mevduatların dondurulabilme riskini okuyucularına şu ifadeler ile açıkladı...


DÖVİZ HESABINDA BİRİKİMİ OLAN VATANDAŞLARI KORKUTAN UYARI

"Çok farklı senaryolar mümkün. Örneğin seçimler 2. tura kaldı ama Meclis'te çoğunluğu da Millet İttifakı elde etti. 2. tura kadar beklenecek 14 günde Merkez Bankası'nın kararları acaba ne olur? İstikrarsızlık yaratmak, 'Bakın Erdoğan giderse kriz gelir' algısı oluşturmak için doların ipini serbest bırakabilirler mi? Bu 14 günlük sürede dövizin yükselmesini engellemek için maksatlı bir şekilde hiçbir önlem alınmayabilir mi? Elbette bunlar olağan şeyler, bizlerin de akıllarına acaba olur mu diye geliyor. 


Hem Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçildiği, hem de Meclis'te çoğunluğu aldığını düşünelim. bütçe açığı deprem harcamaları nedeniyle bu sene milli gelirin yüzde 6'sına kadar yükselebilir ve bunu dışarıdan borçlanma ile vergi toplayarak finanse edemeyeceğinize göre bankalara daha fazla düşük getirili şeyler kakalayarak halledeceksiniz. Bir noktada bu hükümet iktidarda kalırsa, bizim bankacılık sistemi de ABD'de çöken Silikon Vadisi Bankası'na dönüşecek. Muhtemelen de orada yaşanan krizin çok daha büyüğü ve yıkıcı olanı gerçekleşecek burada. Özellikle döviz birikimi olan vatandaşların buna dikkat etmesi gerekiyor. 


SEÇİM SONRASI TÜRKİYE EKONOMİSİNDE NELER YAŞANACAK?

Türkiye için seçimi kimin kazandığından bağımsız, her durumda olumsuz bir tablo ve acı reçetenin beklendiği aktarılıyor. Ben bu görüşe o kadar katılmıyorum çünkü biliyorum ki, şu anda yabancı yatırımcıların gözü tamamen Türkiye'de. Ankara ve İstanbul'a da geldiler bu hafta içerisinde. Kemal Kılıçdaroğlu'nun kazanacağına inanırlarsa, bu ziyaret eden insanların yönettiği fonun büyüklüğünün de 1.5 trilyon dolar olduğunu hesaba katarsak, ben Türkiye'ye minimum 100 milyar dolarlık bir yabancı yatırım bekliyorum. 


Hatta kur krizi yaşanmasını geçtim, Türkiye'yi bekleyen tehlikenin doların aşırı hızlı düşmesi ve TL'nin değerleşmesi halinde yaşanacağını düşünüyorum. İhracatçıyı sıkıntı içine sokmadan, TCMB bu konuda adımlar atıp geçmişte olduğu gibi döviz ihaleleri gerçekleştirecektir ve hem net rezervini yükseltirken, hem de mevcut swaplarını eritmeme yolunu uygulamaya karar kılacaktır. Böylece kredilibilitesi de yükselecek, aynı zamanda dövize bir saldırı olması da engellenecek.


Millet İttifakı'nın yayınladığı Ortak Mutabakat Metni, yabancı yatırımcıya da aynı zamanda güçlü bir mesaj. Kadro konusunda zaten bir sıkıntı bulunmuyor. Hatta sıkıntıyı bırakın belki de Deva Partisi ile İYİ Parti'nin güçlü ekonomi kadroları arasında bir rekabet dahi söz konusu olacak. 


"KUR KORUMALI MEVDUAT İFLAS ETTİ! BU DA BELGESİ"

31 Aralık 2021 itibariyle uygulanmaya başlanan ve AKP iktidarı tarafından 'liralaşma' olarak sunulsa da, esasen dolara endeksli bir hesap türü olmasından kaynaklı dövizde yaşanan her türlü değişimde hasar gören KKM hesapları, ekonomist Uğur Gürses tarafından adeta topa tutuldu. 


Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Gürses, TCMB'nin son faiz kararını paylaşarak "KKM'nin iflas belgesi... Her şeyi 'çözmek' için faizleri baskılayıp enflasyonun altına çekiyorsun, kur-enflasyon patlıyor, vatandaş-şirketler TL'den kaçıyor, KKM 'icat' ediyorsun kur farkını bütçeden ve para basarak karşılıyorsun, yürümüyor, faizi serbest bırakıyorsun.." ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.