İnşaatlarda firmalar ayrı olmalı!
Ülkemizdeki yaygın yap-sat müteahhitlik sistemi, çok sağlıklı bir yapı elde edilmesini; yapı sahibi ile müteahhidinin aynı kişi olması ve hatta denetimcinin de ücretini ödemesi, üretimde bağımsız karar alma imkânını ortadan kaldırıyor” dedi
Yeditepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özgür Köylüoğlu, yeni yapılar yapılırken ve ev alırken dikkat edilmesi gereken noktaları paylaştı. 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde hem eski hem de yeni binaların yıkıldığını hatırlatan Köylüoğlu, yıkılan yeni yapılarda proje ya da uygulama hatalarından bahsedilebileceğini ifade etti. Binalarını yenilemek isteyen yapı sahiplerinin öncelikle deneyimli bir ‘Proje Yöneticisi’ seçmesi gerektiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Özgür Köylüoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha sonra yapı sahibi, proje yöneticisinin de yardımıyla tasarımcı mimar ve mühendisleri seçmeli; burada en az 3 alternatif firmayı karşılaştırabilmeli ve sadece fiyat değil, görev alacak kişilerin deneyimi de burada önemli olmalı. Binanın tasarımı, deneyimli inşaat mühendisi tarafından hazırlanmalı. Tasarım sonucunda yaklaşık inşaat maliyeti bilgisi de istenmeli. Tasarım hazır olduğunda, yine danışmanın yardımı ile yapı sahibi ihaleye çıkarak müteahhidi belirlemeli, yine deneyim ve fiyat bazlı bir değerlendirme olmalı bu. Müteahhitler bu tasarıma göre binayı yapmalı. Yapı sahibi benzer şekilde bağımsız bir ‘Yapı Denetim’ firması ile de denetim sözleşmesi imzalamalı. Yapıların inşaatları, birbirinden bağımsız tasarım-müteahhitlik-denetim firmaları eliyle yürütülmeli. Ülkemizdeki yaygın yap-sat müteahhitlik sistemi çok sağlıklı bir yapı elde edilmesini; yapı sahibi ile müteahhidinin aynı kişi olması ve hatta denetimcinin de ücretini ödemesi, üretimde bağımsız karar alma imkânını ortadan kaldırıyor.”
Yap-sat sisteminde bütün finansmanı müteahhidin karşıladığına işaret eden Köylüoğlu, “Ancak belirttiğim sistemde yapı sahiplerinin bütün bu maliyetleri kendisinin ödemesi gerekiyor. Dolayısıyla kentsel dönüşüm yapılırken, finansman konusunda özel çözüm ihtiyaçları gerekebilir” dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Köylüoğlu, özellikle Kahramanmaraş depremlerinden sonra, depreme dayanıklı, iyi mühendislik hizmeti almış, hafif binalar olmaları ve uzun vadeli maliyet analizi yapıldığında karlı olmaları nedeniyle, insanların çelik yapılara yöneldiğine dikkat çekti. Köylüoğlu, “6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinden sonra gerek Bakanlığın gerekse özel yapı sahiplerinin çelik ve prefabrik yapı sistemlerine ilgisinin arttığını görüyoruz. Çünkü deprem bölgesindeki çelik yapıların hasar alsa dahi ayakta kaldığı, çok iyi mühendislik hizmeti almış olan yapılarda ise belirgin bir hasarın olmadığı görüldü” dedi.
“Çelik yapılar hem malzeme hem de uygulama açısından çok daha kaliteli yapılar” diyen Köylüoğlu, şunları kaydetti: “Çelik ve prefabrik yapılarda inşaatın kalitesi, malzeme-imalat-montaj-bakım süreçlerinin iyi bir şekilde yönetilmesi ile sağlanabiliyor. Bu yapıların çelik yapılar üzerine 5-6 yıldan fazla deneyim kazanmış mimarlar ve mühendisler tarafından tasarlanması ve çelik yapı montajında uzmanlaşmış uygulayıcılar tarafından inşa edilmesi gerekiyor. Malzeme kalitesi açısından değerlendirme yaptığımızda, çelik ve prefabrik yapı elemanlarının fabrika ortamında üretilmiş olması, kalitesi bilinen ve değişken olmayan, yerel koşullara ve müteahhidin bilinç düzeyinden, işçilikten etkilenmeden belirli bir kalitenin sağlanabilmesi en önemli avantaj olarak karşımıza çıkıyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.