SGK Başkanı'ndan ürküten iddia
SGK Başkanı Zararsız, 2010 yılı uygulamaları ve 2011 yılı hedeflerine ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Zararsız, 1 Ocak 2011 tarihi itibariyle ‘karekodlu’ olmayan ilaçların ödenmeyeceği uygulamasına ilişkin eleştirilere de yanıt verdi.
Türk Eczacıları Birliği’nin iddia ettiği gibi vatandaşın hiçbir ilacı alma sorunu bulunmadığını vurgulayan Zararsız, kamuoyunun yanıltıldığını söyledi. Haziran ayında piyasada bulunanın kat be kat üzerinde ‘geçici’ karekodlu ilaç tespit ettiklerini anlatan Zararsız, “230 milyon geçici karekod bulunmaktaydı. Sektöre bunu rasyonalleştirin, çağrısı yaptık. Böylece yaklaşık 40 milyon numara pasif hale geldi” dedi.
Sistem kayıtlarına göre şuanda 166 milyon 314 bin geçici karekodlu ilaç bulunduğunu belirten Zararsız, “Eczane ve depolardan bize gelen bildirimler 16 milyon kutu ilaç olduğunu gösteriyor ama hadi 20 milyon kutu olsun. Oysa 166 milyon 314 bin stiker bulunuyor” dedi.
HAYALİ REÇETE HAYALİ SATIŞ
Hayali olarak üretilmiş bazı reçeteler ile hayali olarak yapılmış ilaç satışlarının tespit edildiğini anlatan Zararsız, 1 Ocak 2011 uygulamasıyla bu tür hayali satışların önlendiğini vurguladı. Ancak Türk Eczacıları Birliği’nin itirazı üzerine Danıştay’ın 12 Ocak’ta, SGK’nin savunmasını bile almadan yürütmeyi durdurma kararı aldığını söyledi.
1.5 MİLYARLIK YOLSUZLUK
Bir gazeteci, ‘yani siz olmayan 146 milyon ilacın ortalama 10 liradan devlete satılmak istenerek 1.5 milyar liralık yolsuzluk yapılmaya çalışıldığını mı söylüyorsunuz . Potansiyel 1,5 milyar liralık yolsuzluğu mu önlemiş oldunuz’ sorusuna yanıt verdi. Zararsız, “ 1.5 milyar liralık yolsuzluğu biz 1 Ocak’ta durdurmuştuk ama Danıştay’ın kararının ardından bu orada duruyor” karşılığını verdi.
VATANDAŞ ZORLANMIYOR
Eczane raflarında bulunan 10 milyon ilacın da 3-5 ilaçtan oluştuğunu ve az sayıda eczanede toplandığına da dikkat çeken Zararsız, “Kaldı ki bu ilaçların tamamının orijinal karekodlusu da eşdeğeri de mevcut. Vatandaş orijinal karekodlusunu bulabilme imkanına sahip. Tek bir vatandaşımız, en basit ilacı da en ciddi ilacı da almakta zorlanmıyor. Küçük bir kesimin elindeki ilacın satışını yaptırmak için gürültü koparılıyor” diye konuştu.
TEB 100 MİLYON DİYOR
Başkan Zararsız’ın bu iddialarına karşılık Türk Eczacıları Birliği (TEB) yönetimi, 15 milyonu eczane stoklarında olmak üzere yaklaşık 100 milyon kutu G2D etiketli ilaç bulunduğunu ileri sürüyor. SGK’nin iddia ettiği gibi 146 milyon kutu değil, 100 milyon kutu ilacın stoklarda olduğunu vurguluyor.
Ayrıca G2D’li ürünlerin SGK tarafından kabul edilmeyeceğini 15 ay önce değil 30 Aralık tarihli genelgeyle öğrendiklerini belirtiyor. Ayrıca Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun’un 1 Eylül 2010 tarihli genelgesinde G2D etiketli ilaçların son kullanım tarihlerine kadar, eczanelerden satışının uygun olduğunun belirtildiği vurgulanıyor.
TEB 4 Ocak tarihli kamuoyu açıklamasında, “Devletin kural koyucu kurumları arasında tutarlılık olmasını bekleyen bizler, bu nedenle 30 Aralık 2010 tarihine kadar G2D etiketli ilaçların sunumunda herhangi bir sorun olmayacağı gerçeğinden hareket ediyorduk. Eğer iddia edildiği gibi 1 Eylül 2010 düzenlemesinin SGK tarafından göz ardı edileceği bilinseydi, bunca zamandır eczacılar ve tüm dağıtım kanalları G2D’li ürünleri stoklarında tutmaya devam eder miydi” diye soruluyor.
Türkiye’de eczanelerden sunulan ilaçların yüzde 90’ından fazlasının kamu tarafından alındığı anımsatılarak, “Sağlık otoritesi tarafından son kullanım tarihine kadar hastaya sunumuna izin verilmiş, milli servetin bir parçası olan milyonlarca kutu ilacın, Türkiye’nin bu gerçeği göz önüne alındığında; geri ödeme kurumu tarafından kabul edilmemesi demek vatandaşın bu ilacı parasını ödeyerek almasından başka bir anlam taşımamaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu yetkililerince basında ifade edildiği gibi, hastalarımızın deyim yerindeyse kapı kapı dolaşarak ilaç araması ise; sağlık ve eczacılık gerçeği ile bağdaşmadığı gibi, hastalar için zulüm demektir” deniliyor.
EMEKLİ MAAŞLARI
Başkan Zararsız, basın toplantısında SSK ve Bağ-Kur emeklilerine 2010 yılı ikinci yarısının TÜFE artışı oranında zam yaptıklarını belirtti. 60 liralık zammın ise torba yasa tasarısının yasalaşmasından sonra yansıtılacağını kaydetti. Yasanın Şubat ayına yetişmesi durumunda emekli maaşına hem Ocak hem de Şubat ayından doğan 60 liralık zammın yansıtılacağını anlattı.
Çalışan kadınların, doğum borçlanmalarındaki 300 gün sınırlamasının kaldırıldığını anımsatan Zararsız, kadınların çalışmaya başladıktan sonraki iki doğumunu da borçlanma olanağına kavuştuğunu söyledi.
HASTANELERE UYARI
Başkan Zararsız, hastalardan usulsüz olarak ‘fark ücreti’ alan hastanelerini de uyardı. Bu konuda kendi müfettiş grubuyla yaygın denetime başladıklarını belirten Zararsız, “ Hastanelere sesleniyorum. Fark ücreti alınmaması gereken alanlarda fark ücreti alınmasının tespiti halinde sözleşmenin feshine kadar giden cezalar var. Oranların yetiyor olup olmaması başka tartışmadır ve buna Bakanlar Kurulu yetkilidir. Sınıflandırmada hangi oran alınması gerekiyorsa onun üzerinde tek bir kuruş alınmasına müsamaha olamaz” dedi.
SOSYALİST DEVLET DEĞİLİZ
Şeker hastalarının şeker ölçüm çubuğunun ödenmediğine ilişkin şikayetler konusunda ise Zararsız, “Her strip için 0.55 kuruş öderken artık 50 kuruştan 70 kuruşa kadar ödeme yapacağız. Sosyal devlet hiçbir zaman sosyalist devlet anlamına gelmez. Biz ortalama fiyatları ödemeye devam edeceğiz” dedi.
Zararsız, sigara içenlerden ‘sağlık vergisi’ alınmasına ilişkin çalışmanın devam ettiğini belirtti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.