'Sıcak paraya dayalı büyüme olmaz'
Yayınlanma:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Odalar ve Barolar Birliği Yönetim Kurulu'nun Yönetim Kurulu toplantısına katıldı.
Konuşmasında hükümetin ekonomik politikalarını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Biz de bir kavram gelişti, 'istihdam yaratmayan büyüme' diye. Büyüme var ama işsizlik de var. O zaman bir sorun da var. İthalata dayalı bir büyüme olmaz. Sıcak paraya dayalı bir büyüme olmaz. Biz ekonomiyi bu ülkenin sanayicisine ve işçisine teslim etmek istiyoruz. Siz bütün varlığınızı ortaya koyup, risk üstleniyorsunuz. O zaman sorunu ortak aşmak zorundayız. Ekonomik Sosyal Konsey'in yasaya göre üç ayda bir toplanması lazım. Bir siyasal iktidar anayasayı ihlal ederse, kendi çıkardığı yasanın gereğini yerine getirmezse o siyasal iktidara nasıl güvenilecek?" dedi.
"SİYASET DÜNYASINDAKİ DİYALOG, İŞ DÜNYASINI DA MOTİVE EDİYOR"
Toplantın başında söz alan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, tüm siyasi partilere karşı eşit mesafede oldularını belirtti. Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
"İktidar partisine neyi anlatıyorsak, muhalefet partilerimize de aynısını anlatıyor, aynı görüş ve önerilerimizi paylaşıyoruz. Bu seçim süreci de reformları engellememelidir. İki ay önce Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu gibi iki temel düzenlemenin, iktidar ve muhalefet partilerimizin işbirliği ile Meclis'te kanunlaştığını büyük bir memnuniyetle gördük. Bu önemli reformların hayata geçirilmesinde verdiği destek için Sayın Kılıçdaroğlu'na ve CHP'ye teşekkür ediyorum. Siyaset dünyamızdaki diyalog ve uzlaşma, iş dünyamızı da motive etmektedir. Yeni başarılara ulaşmamıza da büyük destek olmaktadır"
"TOBB, ÖZEL SEKTÖRÜN KALBİDİR"
CHP'nin iş dünyasındaki algısının olumsuz olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bu tabloyu kırmak istiyoruz. İş dünyasının rahat çalışıp üretebileceği bir modeli kurmak istiyoruz ve bu konuda kararlıyız. İstanbul Sanayi Odası toplantısında, bana 'Sanayiciyi bir cümle ile nasıl tamamlarsınız?' diye sorduklarında, 'Sanayici, ekonominin kamu görevlisidir' demiştim. Sanayici istihdam yaratır, yeniliklere açıktır. Bize düşen görev de, onun önünü açmaktır. Artık o kendisi için değil ülkesi için çalışıyor. TOBB, özel sektörün kalbidir. Bu kadar kalabalık olarak bu toplantıya katılmamızın temel nedeni budur" dedi.
"İYİ YÖNETİLEN EKONOMİDE DÖRT KEZ MALİ AF ÇIKMAZ"
Hükümetin ekonomik politikalarını eleştiren Kılıçdaroğlu, bunun en büyük kanıtının çıkarılan mali aflar olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Ekonomi iyi yönetilmiyor. İyi yönetilen bir ekonomide, dört kez mali af çıkmaz. İşadamı vergisini ödeyemiyor, sigorta primini ödeyemiyor. Dünyada ekonomik kriz oldu. Bizden daha ağır geçiren ülkeler oldu ama bizim gibi dokuz yılda dört kez mali af çıkaran bir yönetim olmadı. Ekonominin iyi yönetilmediğini gösteren bir diğer somut örnek ise şudur; varlığını ve büyümesini sıcak paraya borçlu olan bir ekonomi sağlıklı yönetilmiyor demektir. Bir başka somut gösterge daha vermek isiyorum..Türk lirası çok değerli diye övündük. Ekonomik kriz oldu. Amerikan Merkez Bankası, 1.1 trilyon dolar para bastı. Kendi krizini tüm dünyaya ihraç etti. Doların değeri düştü. Amerikan mallarının cazibesi arttı. Biz ise paramız değerlendi diye övünüp, yedek parçayı, cam bardağı, tekstil ürünlerini ithal eder duruma geldik. Yüzde 5.5 'luk büyüme var olan sorunları sadece sürdürür. Orta vadeli mali planda, ekonomik büyüme yüzde 4 olarak tanımlanmıştır. Yüzde 4 hedeflerken, yüzde 9 büyüyorsanız bir sorun var demektir. Hedefiniz tutmuyor. Ya çok aşağıda, ya çok yukarıdasınız. Kararlı, tutarlı bir ekonomi olması lazım"
Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri durumunda gerçekleştirecekleri ekonomik reformları da şöyle özetledi: "Bağımsız bir Gelir İdaresi Başkanlığı, yeniden örgütlenmiş bir Devlet Planlama Teşkilatı, BDDK ile Sermaye Piyasası Kurulu'nu birleştirme, Maliye Bakanlığı'nı daha güçlü ve tutarlı bir hale getirme, ekonomik yapıdaki dağınıklığı giderme, yeni bir istikrar programı, sağlıklı bir rekabet ortamı, yeni bir vergi poltikası oluşturma, üniversiteli ile sanayiciyi biraraya getirme"
"İHTİYAÇ VARSA ÖZELLEŞİR"
Özelleştirmeye ideolojik olarak bakmadıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "İhtiyaç varsa, özelleşir. Biz özelleştirmeye de ideolojik olarak bakmıyoruz. Özelleştirme ile tekel yaratılmasını ise uygun görmüyoruz. Tekel yerine sağlıklı bir rekabet ortamı olmalı. Tekel anlamındaki doğal kaynakların özelleştirilmesini doğru bulmuyoruz" dedi.
"Bürokraside iş nerede tıkanır, nerede açılır onu da çok iyi bilirim" diyen CHP lideri, "Rahmetli Özal'ın başarısı, devleti iyi tanıdığı için burada yatar. Ben Özal'la da çalıştım. Bir yerde tıkanma varsa, nerede olduğunu bilirdik. Sistemin özünde, bizim insanımızın yaratıcı günü kullanarak dünya liginde daha güçlü hale getirmek vardır" diye konuştu.
-KILIÇDAROĞLU'NU SİNİRLENDİREN SORU-
Toplantının sonunda bir gazetecinin, 'İklim Bayraktar' ilgili soru sormasına sinirlenen Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin en önemli sorusunu sorduğunuz için teşekkür ederim. Türkiye'de zaten başka bir sorun yok. Varolan sorunların en temeli buydu heralde. Kusura bakmazsanız, bu soruya yanıt vermek istemiyorum. Daha ciddi sorular sorarsanız büyük bir içtenlikle yanıt veririm" dedi.
"SİYASET DÜNYASINDAKİ DİYALOG, İŞ DÜNYASINI DA MOTİVE EDİYOR"
Toplantın başında söz alan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, tüm siyasi partilere karşı eşit mesafede oldularını belirtti. Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
"İktidar partisine neyi anlatıyorsak, muhalefet partilerimize de aynısını anlatıyor, aynı görüş ve önerilerimizi paylaşıyoruz. Bu seçim süreci de reformları engellememelidir. İki ay önce Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu gibi iki temel düzenlemenin, iktidar ve muhalefet partilerimizin işbirliği ile Meclis'te kanunlaştığını büyük bir memnuniyetle gördük. Bu önemli reformların hayata geçirilmesinde verdiği destek için Sayın Kılıçdaroğlu'na ve CHP'ye teşekkür ediyorum. Siyaset dünyamızdaki diyalog ve uzlaşma, iş dünyamızı da motive etmektedir. Yeni başarılara ulaşmamıza da büyük destek olmaktadır"
"TOBB, ÖZEL SEKTÖRÜN KALBİDİR"
CHP'nin iş dünyasındaki algısının olumsuz olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bu tabloyu kırmak istiyoruz. İş dünyasının rahat çalışıp üretebileceği bir modeli kurmak istiyoruz ve bu konuda kararlıyız. İstanbul Sanayi Odası toplantısında, bana 'Sanayiciyi bir cümle ile nasıl tamamlarsınız?' diye sorduklarında, 'Sanayici, ekonominin kamu görevlisidir' demiştim. Sanayici istihdam yaratır, yeniliklere açıktır. Bize düşen görev de, onun önünü açmaktır. Artık o kendisi için değil ülkesi için çalışıyor. TOBB, özel sektörün kalbidir. Bu kadar kalabalık olarak bu toplantıya katılmamızın temel nedeni budur" dedi.
"İYİ YÖNETİLEN EKONOMİDE DÖRT KEZ MALİ AF ÇIKMAZ"
Hükümetin ekonomik politikalarını eleştiren Kılıçdaroğlu, bunun en büyük kanıtının çıkarılan mali aflar olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Ekonomi iyi yönetilmiyor. İyi yönetilen bir ekonomide, dört kez mali af çıkmaz. İşadamı vergisini ödeyemiyor, sigorta primini ödeyemiyor. Dünyada ekonomik kriz oldu. Bizden daha ağır geçiren ülkeler oldu ama bizim gibi dokuz yılda dört kez mali af çıkaran bir yönetim olmadı. Ekonominin iyi yönetilmediğini gösteren bir diğer somut örnek ise şudur; varlığını ve büyümesini sıcak paraya borçlu olan bir ekonomi sağlıklı yönetilmiyor demektir. Bir başka somut gösterge daha vermek isiyorum..Türk lirası çok değerli diye övündük. Ekonomik kriz oldu. Amerikan Merkez Bankası, 1.1 trilyon dolar para bastı. Kendi krizini tüm dünyaya ihraç etti. Doların değeri düştü. Amerikan mallarının cazibesi arttı. Biz ise paramız değerlendi diye övünüp, yedek parçayı, cam bardağı, tekstil ürünlerini ithal eder duruma geldik. Yüzde 5.5 'luk büyüme var olan sorunları sadece sürdürür. Orta vadeli mali planda, ekonomik büyüme yüzde 4 olarak tanımlanmıştır. Yüzde 4 hedeflerken, yüzde 9 büyüyorsanız bir sorun var demektir. Hedefiniz tutmuyor. Ya çok aşağıda, ya çok yukarıdasınız. Kararlı, tutarlı bir ekonomi olması lazım"
Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri durumunda gerçekleştirecekleri ekonomik reformları da şöyle özetledi: "Bağımsız bir Gelir İdaresi Başkanlığı, yeniden örgütlenmiş bir Devlet Planlama Teşkilatı, BDDK ile Sermaye Piyasası Kurulu'nu birleştirme, Maliye Bakanlığı'nı daha güçlü ve tutarlı bir hale getirme, ekonomik yapıdaki dağınıklığı giderme, yeni bir istikrar programı, sağlıklı bir rekabet ortamı, yeni bir vergi poltikası oluşturma, üniversiteli ile sanayiciyi biraraya getirme"
"İHTİYAÇ VARSA ÖZELLEŞİR"
Özelleştirmeye ideolojik olarak bakmadıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "İhtiyaç varsa, özelleşir. Biz özelleştirmeye de ideolojik olarak bakmıyoruz. Özelleştirme ile tekel yaratılmasını ise uygun görmüyoruz. Tekel yerine sağlıklı bir rekabet ortamı olmalı. Tekel anlamındaki doğal kaynakların özelleştirilmesini doğru bulmuyoruz" dedi.
"Bürokraside iş nerede tıkanır, nerede açılır onu da çok iyi bilirim" diyen CHP lideri, "Rahmetli Özal'ın başarısı, devleti iyi tanıdığı için burada yatar. Ben Özal'la da çalıştım. Bir yerde tıkanma varsa, nerede olduğunu bilirdik. Sistemin özünde, bizim insanımızın yaratıcı günü kullanarak dünya liginde daha güçlü hale getirmek vardır" diye konuştu.
-KILIÇDAROĞLU'NU SİNİRLENDİREN SORU-
Toplantının sonunda bir gazetecinin, 'İklim Bayraktar' ilgili soru sormasına sinirlenen Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin en önemli sorusunu sorduğunuz için teşekkür ederim. Türkiye'de zaten başka bir sorun yok. Varolan sorunların en temeli buydu heralde. Kusura bakmazsanız, bu soruya yanıt vermek istemiyorum. Daha ciddi sorular sorarsanız büyük bir içtenlikle yanıt veririm" dedi.
Ekonomi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.