Vatandaş İçin Borç Krizi Kapıda
Yayınlanma:
Güncelleme:
Vatandaş, borcu borçla çeviriyor, diğer taraftan sanal refahın getirdiği standartlarından da öyle kolay kolay vazgeçmek istemiyor. Çanlar hepimiz için çalmaya başlıyor.
Tüketim alışkanlıklarımızın değiştiği kesin. Artık daha çok tüketiyor daha az tasarruf ediyoruz. Tüketimi de borçlanarak yapıyoruz. İşin daha da vahim olanı, artık kazandığımız para bırakın harcadıklarımızı karşılamaya, aldığımız kredilerin taksitlerini ödemeye de yetmiyor.
BORCU BORÇLA ÇEVİRİYORUZ
Hal böyle olunca borcu borçla çevirmek artık çok yaygın hale gelmiş durumda. Bir kredinin ya da kredi kartının borcunu ya diğer kredi kartından çektiğimiz parayla ya da yeni aldığımız krediyle ödüyoruz. Hepimiz borç yönetme gurusu olduk. Cüzdanında en az 4 ya da 5 kredi kartı olmayana Marslı muamelesi yapıyoruz.
İŞ İŞTEN GEÇTİ
Ama iş bununla da bitmiyor. Kendi yarattığı tüketime dayalı ekonomik büyüme modelinin bir balon gibi şiştiğini ve bir noktadan sonra mecburen patlayacağını gören siyasal iktidar, 2014'ün hemen başından itibaren bazı tedbirler aldı. Ancak kredi kartına taksit ve limit sınırlandırması getirmekten öte gitmeyen söz konusu palyatif önlemler, yapısal sorunları çözmekten çok uzak olunca, vatandaş da kendine yeni finansman alternatifleri yaratmanın yolunu hemen buldu.
Nitekim söz konusu sınırlandırmalara rağmen, 2013 sonunda 80 milyar TL olan kredi kartı bakiyesi o günden bugüne sadece% 10 düşerken, taşıt ve konut kredisi hariç tüketim veya borç çevirmek amacıyla kullanılan ihtiyaç kredisi tutarı aynı dönemde% 20 artışla 153 milyar TL'yi aştı. Böylece vatandaşın konut ve taşıt kredisi dışında, tüketim amaçlı kullandığı ihtiyaç kredisi ve kredi kartı borcu toplam 225 milyar TL'nin üzerine çıktı.
ASIL TEHLİKE HEYBEDE
Ama turpun büyüğü heybede. Çünkü vatandaş, bir taraftan borçla borcu çevirmekten başka çare bulamazken, diğer taraftan sanal refahın getirdiği standartlarından da öyle kolay kolay vazgeçmek istemiyor. Çünkü 24 ay taksitle 1 haftalık tatil planları yapmaya devam ediyor. Çünkü 36 ay taksite de, epey yüksek seviyeden katlanacağı yıllık vergilere de aldırmadan otomobilini yeniliyor. Hatta daha 2 yıl önce aldığı canım koltuk takımını, ama elbette peşin fiyatına taksitle, değiştirmenin planları yapıyor. Hal böyle olunca da, deniz elbette yavaş yavaş bitiyor, çanlar hepimiz için çalmaya başlıyor.
ÖDENEMEYEN KART BORÇLARINDA BÜYÜK ARTIŞ
Nitekim 2014 başı itibariyle, hiç bir surette tahsilat sağlanamadığı için icralık olmuş kredi kartı tutarı, toplam kredi kartı toplam borç bakiyesinin% 5,64'ü ile 4.5 milyar TL'yken; şimdi bu rakam% 8,24 (% 46 artış) ile 5,9 milyar TL'yi (% 31 artış) aşmış durumda.
Yine aynı dönemde ihtiyaç kredilerinde icralık hale gelmiş kredi tutarı, toplam ihtiyaç kredilerinin% 3,14'ü ile 4 milyar TL'yken, 2015 Haziran itibariyle bu rakam% 4,82 (% 54 artış) ile 7.4 milyar TL'ye (% 85 artış) ulaşmış vaziyette.
TEHLİKE GÖRMEZDEN GELİNİYOR
Sonuç olarak, icralık olmuş kredi kartı ve ihtiyaç kredi bakiyelerindeki bu artış, göz ardı edilecek boyutu çoktan geçmiş durumdadır. Hele verilen kredi bakiyesinin arttığı bir yerde, icralık kredi rakamı oransal olarak düşmüyor, aksine artıyorsa durum daha da vahimdir. Çünkü bu, yeni verilen kredilerdeki artıştan daha yüksek oranda icralık kredi artışı var demektir. Bir de tüm bunların üzerine, söz konusu kredilerin karşılığında vatandaşın elinde, konut ya da taşıt kredilerinde olduğu gibi bir ev ya da araba olmadığı; dolayısıyla sat-kurtul seçeneğinden de yoksun olduğu hesaba katılırsa, gidişat gidişat değildir. (Kaynak:Radikal)
Ekonomi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.