Yaş farkı olan evliliklere takip

Yaş farkı olan evliliklere takip
Çiftlerin arasında yaş farkı olan ve 'sosyal güvenliğe yük getiren' evlilikler yakın takibe alınıyor.
Bakan Çelik'in aralarında büyük yaş farkı olan çiftlerle ilgili sözleri tartışma yaratacak.
Nuray Babacan ve Erdinç Çelikkan'ın Hürriyet'teki haberine göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, sosyal güvenliğe uzun yıllar ‘yük getiren’ anlaşmalı evlilikleri yakın takibe aldıklarını belirterek, “80 yaşında bir adam 40 yaşında birisiyle evleniyor. 60 yıl devlete yük biniyor. Kadın sırf evine ve maaşına konmak için evleniyor” dedi.

Hürriyet'te yer alan habere göre hükümet, yaş farkı fazla olduğu için sosyal güvenliğe uzun yıllar ‘yük getiren’ evlilikleri yakın takibe aldı. ‘Anlaşmalı evlilikler’ için formül arayışı sürerken, bunun için Sosyal Güvenlik Kanunu’nda değişiklik yapılması düşünülüyor. İstismar edici açıkları kapatmayı amaçladıklarını söyleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “Kadın kesinlikle sırf maaşa konmak için geliyor. Şimdi bu alana yeni kurallar koyacağız” dedi. Çelik, kadınlara verilen 250 liralık maaş nedeniyle erkeklerden ‘evlenecek kimse bulamıyoruz’ isyanı geldiğini de açıkladı.

AMBALAJ SORUNU KALDI

Hürriyet’i ziyaret eden Bakan Çelik, 10 yıl aradan sonra toplanan Çalışma Meclis’nde ele alınan konuların detaylarını anlattı. “Çalışma paketi kasım ayında hazır olacak. Herşeyde anlaştık sadece ambalajlama sorunu kaldı” diyen Çelik, özetle şunları söyledi: “Geçtiğimiz hafta TOBB’da sendikalar ve iş dünyasıyla biraraya geldik. Orada bir espri yaptım. ‘Ya anlaşın ya da ben gideyim’ dedim, yeter artık. Herkesin aslında kabullendiği bir düzenlemenin yapılması gerektiği konusunda ittifak içindeyiz. Ama bunu bir ambalaj olarak kamuoyuna nasıl sunacağımız konusunda sıkıntı var. Herkes ‘kıdem tazminatı yürümüyor’ diyor. Bir çıkış yolu ve düzenleme mutlaka olmalı. İşveren için sürdürülebilir değil, işçi için dezavantajlı durum oluşturuyor. Şimdi de işçi ve işvereni temsilen teknik kadro 15 günlük çalışma yapacak. Bayram sonrasında tekrar biraraya geleceğiz. Siyaset için zor bir dönem. Bence bu konular çalışma hayatı açısından risk almaya değer. “

KADININ GELİŞ NEDENİ BU

Türkiye’de birçok yaşlı insanın genç kadınla evlendiğini söyleyen Faruk Çelik, “Bunun yanlış olduğunu söylüyorum. Sosyal güvenliğe 70 yıllık yük getiriliyor. Bunu gördüğüm kişilere ‘böyle evlilikler yaparsanız Sosyal Güvenlik Kanunu’nda samimiyetle değişiklik yapacağım’ diyorum. 80 yaşında bir adam 40 yaşında birisiyle evlendi. Kadın 40 yıl daha yaşasa, 3 yaşında kızı olsa ve 20 sene evlenmese ona bakacağız. 60 sene banko devlete yük getirecek. Yaşlı adam öldükten sonra 60 sene onun maaşını vereceğiz. Böyle bir şey olmaz. Onun için geçmişe dönük 10 yıllık sigortalı olması yönünde ya da geleceğe dönük kural koyulabilir. Bu evliliklerde kadının geliş nedeni bu zaten” dedi.

EVLENMEK MÜMKÜN DEĞİL

Şimdi kadınlara 250 lira maaş verdikleri hatırlatan Çelik konuşmasına şöyle devam etti: “Millet isyan ediyor. Gittiğimiz yerlerde bize çok soruyorlar. ‘Evlenmek mümkün değil’ artık diyorlar. Kadınlara maaş verdiğimiz için bu şikayetler var. Kadın açısından anlaşmalı olduğu belli. Erkek açısından değil, erkek için 80 yaşında yalnızlık zor. Eve gidiyorsun çekilecek gibi değil. Canın sıkılıyor. Sosyal güvenlikte bu istismar alanlarını kapatmak gerekiyor. Adam açısından istismar yok ama kadın kesinlikle gelirken sırf evine ve maaşına konmak için geliyor. Buna bir kural getirilebilir. Bu tür evliliklerde kocasının ölümünden sonra 10 yıl alabilir denilebilir. Bunu formüle edeceğiz. Özellikle yaş farkı olan evliliklerde. SGK’daki arkadaşlar ‘doğumdan ölüme kadar’ diye konuşuyorlar. Yanlış konuşuyorsunuz dedim. Doğumdan ölüme değil, doğumdan hak sahiplerinin ölümüne kadar. Adamın ölmesi yetmiyor hak sahibinin de ölmesi gerekiyor.”

İşçileri istihdam bürosu sağlayacak

TÜRKİYE’de yatıp kalkıp sosyal güvenlikle uğraşıldığını belirten Faruk Çelik şunları söyledi: “Kayıtdışılık yüzde 37, maliyeti 26 katrilyon. Sosyal güvenlik açığı 17 katrilyon. Sosyal güvenlik açıkları büyük olduğu için milyar karşılamıyor. İstihdam bürolarıyla ilgili sendikalarla büyük tartışmamız var. İstihdam büroları var ama İŞKUR gibi görev görüyor. Biz diyoruz ki istihdam büroları çeşitli mesleklere göre yapılandırılacak. Aradığınız elemanı bulmanız için yakın olması gerekiyor. Diyeceksiniz ki bana kalorifer tamircisi lazım. Artık bu adam istihdam bürosundan gelecek. Siz ücreti işçiye değil, istihdam bürosuna ödeyeceksiniz. Bu bürolar hem sigorta primini hem işçinin parasını verecek. Part time, kısmi süreli ve mevsimlik işlerle ilgili sürekli denetimle bunu yapacağız. Başka türlü part time ve kısmi süreli işçiyi kayıt altına alamıyoruz. İşçinin nerede çalıştığı asıl işte, taşeronda önemli değil. İşçinin hakkını savunun siz. Bizde taşeron sistemi çok kötü. Tutturmuşuz asıl iş. 11.5 milyon insanın 9.5 milyonu tazminat güvencesinden yoksun. Buna karşı çıkıyorsunuz. Olacak şey mi? “

Üç çocuğa sıfır vergi

FARUK Çelik, kadın istihdamı ve çocuk sayısı düzenlemesinin 6-7 madde çerçevesinde özetlenebileceğini belirterek, “Doğum izni süresi 18 hafta üzerinde ağırlık kazanıyor. İşverenler ‘niye 18’ diye soruyorlar. Kadınların çalışmasını mı istemiyorsunuz diyorlar. Zaten rekabet şartlarımız ağırlaşmış. Yarı zamanlı çalışma, doğumdan sonra 18 haftayı kullandı. Ondan sonra bir çocuk için diyelim ki iki ay, ikinci çocuk için dört ay, üç çocuk için altı ay diyebiliriz. Tüm çalışmaların hedefinde üç çocuk var. Şu andaki asgari ücretten dört çocuğa sıfır vergi var. Mesela bunu üç çocuğa indirmeyi düşünüyoruz. Üç ay, altı ay çocuk izinli olsun diyoruz işte o istihdam bürosunu getiriyor. Kadın istihdamını olumsuz etkilemeyecek bir teşvik uygulamamamız gerekiyor. Diyelim ki doğumu üçe çıkaralım. İki doğum için ikişer yıldan dört yıl. Üçüncü doğumu 2 yıl daha versek kadın 6 yıl erken emekli olsun” yorumunu yaptı.

Emeklilere promosyon

ÇELİK , emeklilerin banka promosyonunda görüşmelerin sıkıntılı geçtiğini de söyledi. Taleplerle konuşulanlar arasında bir bağ olmadığını dile getiren Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Banka emekli paralarını üç gün elinde bulunduruyor. Bununla konuşulan arasında bir bağ yok. ‘Biz ne kazanıyoruz ki’ diyorlar. ‘Para dağıtıyoruz ama bankada para hiç kalmıyor’ serzenişinde bulunuyorlar. Karşılığını bulabilmek için biz de uzmanları çalıştırıyoruz. Biz yıllık 120 milyar lira veriyoruz. Bu paranın getirisine bakacaksınız. Ama karşımıza çıkan rakam tatmin edici değil. İşin doğrusu zorluyoruz. Adam başka yerden dağıtın da diyebilir.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.