Asgari ücretli ve emekli vatandaşlar zam istiyor!
Türkiye'de yaklaşık 8 milyonun açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve emekli sendikaları yurdun dört bir yanında gerçekleştirdikleri açıklamalar ile emekli maaşına ve asgari ücrete insanca yaşama yetecek düzeyde zam talep etti. Ankara, İzmir, Adana, Eskişehir, Elazığ, Kayseri'nin yanı sıra Balıkesir'in Edremit ilçesi ve İzmir Foça dahil yurdun birçok noktasında gerçekleştirilen açıklamalara çok sayıda yurttaş katıldı.
Köle değiliz!
Emekli sendikaları ve KESK Ankara Şubeler Platformu, AK Parti'nin emekli maaşı düzenlemesine ilişkin açıklamada bulundu. Yapılan açıklamada, "Tüm kamu emekçilerini, emeklileri yıllardır hepimize kaybettiren bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek mücadelesinde omuz omuza vermeye çağırıyoruz" denildi. Sakarya Caddesi'nde yapılan açıklamaya KESK ve KESK'e bağlı sendikaların yöneticileri, DİSK Emekli Sen, Tüm Emekliler Sendikası, 2021 Tüm Emekliler Sendikası, Bağımsız Emekliler Sendikası katıldı. KESK Şubeler Platformu adına konuşan Sibel Gökçe Evci, "Yıllardır bizzat iktidarlar eliyle planlı, programlı, bilinçli, kasıtlı bir şekilde yoksullaştırılıyoruz. Çarklar yıllardır dönüyor. Ama o çarklar halkı, emekçileri, yoksullaştırmak, işsiz bırakmak, bir avuç zengini daha zengin etmek için dönüyor. Çarklar, düşük gösterilen TÜİK enflasyonu ile halkın, emekçilerin cebinden alıp bir avuç patrona, yandaşa aktarmak için dönüyor. Dolayısıyla tekrar altını çiziyoruz. Yıllardır bu ülkeyi yönetenlerin kısa vadede de orta vadede de uzun vadede de tek bir programı vardır. O da emeği ile geçinenlere ve halka dayatılan Köleliğe ve Yoksulluğa Uyum Programı'dır" dedi.
4 kişiden 1'i işsiz
Türkiye'de her dört kişiden birinin işsiz, çalışan her iki kişiden birisinin ise açlık sınırının altında olduğunu belirten Evci, "Dört kişilik bir ailenin tüm fertleri asgari ücretle çalışsa dahi hane geliri yoksulluk sınırının altında kalıyor. Yoksulluk tüm toplumu sarmış durumda. Her iki kişiden birinin geliri açlık sınırının altında kalıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca açıklanan Mayıs 2024 verilerine göre bu ülkede 17 milyon 114 bin 912 yurttaş yaşamını sosyal yardımlarla sürdürmeye çalışıyor. 9 milyon 444 bin 458 kişinin aylık geliri brüt asgari ücretin üçte birinin altında kaldığı için GSS primleri bütçeden karşılanıyor. Milyonlarca kamu emekçisine yoksulluk sınırının yarısını bulmayan bir maaş reva görülüyor. Kamu emekçilerinin eline geçen maaşın yarısını ilave seyyanen ödenek başta olmak üzere emekliliğe yansıtılmayan kalemler oluşturuyor. Milyonlarca kamu emekçisi, çalışırken aldığı maaş emekliliğinde en az yarı yarıya düşeceği için emekli olamıyor. Her 3 emekliden birisi ise açlık sınırının yarısını bulmayan bir aylıkla, sadece 10 bin TL ile yaşam mücadelesi veriyor" dedi.
İşçi ve emekli ne talep ediyor?
Evci talepleri şöyle sıraladı:
“Öncelikle bugün tüm kamu emekçilerine 14.493 TL olarak verilen ilave seyyanen ödeneğin emekliliğimize yansıtılması ve mevcut taban aylık katsayısına dâhil edilmesini istiyoruz. Söz konusu ilave ek ödeneğin tüm emeklilerin kök aylıklarına yansıtılmasını, emekli aylıklarından sağlık payı kesilmesine son verilmesini istiyoruz.
Emekli aylıklarında yaşanan buharlaşmanın önüne geçilmesi, özellikle 2008 sonrası işe başlayanların yaşadığı, yaşayacağı kayıpların önüne geçilmesi için emekli maaş bağlanma hesaplamasında 2008 öncesine dönülmesini istiyoruz. Maaş artışlarımızda tüm toplumun sahte olduğunu yaşayarak öğrendiği TÜİK rakamlarının değil, yoksulluk sınırının temel alınmasını istiyoruz. Bunun için mevcutta iktidarın "en düşük maaş" olarak ifade ettiği eşi çalışmayan, 2 çocuklu en düşük kamu emekçisi maaşının eş ve çocuk yardımı ve fahiş oranda zamlanan kiralar karşısında bugün artık elzem hale gelen kira yardımı ile dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını istiyoruz. Vergide adaletin sağlanmasını, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz. Tükettiğimiz her şeyden alınan dolaylı vergilerin düşürülmesini,
Gelir vergisi birinci dilim oranının %15'ten %10'a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini,
Kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını istiyoruz.
İktidarın tek taraflı olarak çıkardığı yasalar değil, konfederasyonların, sendikaların kamu emekçilerinin söz ve karar sahibi olacağı demokratik bir çalışma yaşamı istiyoruz.
Yandaş konfederasyonlarla yapılan ve yoksulluğumuzu derinleştiren "toplu satış sözleşmeleri" değil, emeklilerin de sendikaları aracılığı ile temsil edildiği grevli gerçek bir toplu sözleşme istiyoruz.
Seçim öncesi verilen 3600 ek gösterge ve mülakatın kaldırılması sözlerinin tutulmasını istiyoruz.
Tüm kamu emekçilerini, emeklileri yıllardır hepimize kaybettiren bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek mücadelesinde omuz omuza vermeye çağırıyoruz.”
Al zammını başına çal!
KESK İzmir Şubeler Platformu da, Tüm Emeklilerin Sendikası ve DİSK Emekli Sen ile birlikte "Sefalete teslim olmayacağız" diyerek yürüyüş ve basın açıklaması yaptı. Konak YKM önünde toplanan kamu emekçileri ve emekliler, "Hükümet zammını al başına çal", "Emekçiden değil, itibardan tasarruf", "TÜİK yalan yoksulluk gerçek" sloganlarını atarak, SGK İl Müdürlüğü önüne yürüdü. Burada basın metnini okuyan Tüm Bel Sen 2 Nolu Şube Başkanı KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nihat Filiz, işçi ve emekçilerin, emeklilerin yıllardır iktidarlar eliyle planlı, programlı, kasıtlı bir şekilde yoksullaştırıldığını belirterek, "Bugün Türkiye'de her dört kişiden biri işsizken, çalışan her iki kişiden birisi ise açlık sınırının altında kalan asgari ücretle ayakta kalmaya çalışıyor" dedi. Kamu emekçilerinin eline geçen maaşın yarısını ilave seyyanen ödenek başta olmak üzere emekliliğe yansıtılmayan kalemlerin oluşturduğunu söyleyen Filiz, "Milyonlarca kamu emekçisi çalışırken aldığı maaş emekliliğinde en az yarı yarıya düşeceği için emekli olamıyor" dedi.
1 kuruş zam yapılmadı
Avrupa ülkelerinin en düşük emekli maaşı ortalaması 1294 Euro ile Türkiye'nin 5 katını aştığını dile getiren Filiz, altı aylık TÜİK enflasyon oranı yüzde 24,73 olarak açıklandığı için bugün kök aylığı 8 bin TL'nin altında olan 2 milyon emeklinin yani her beş emekliden birinin maaşına bir kuruş dahi artış yapılmadığını vurguladı. Ev kirasından, yarım ekmek dönere kadar gerçek fiyatlardan ve TÜİK'in rakamlarından örnekler veren Filiz, "Kısacası TÜİK'te büyük indirim var, fiyatlar piyasadakinin hemen hemen yarısı. Hatta yurt ücreti, uzman doktor muayene ücreti TÜİK rakamlarına göre neredeyse bedava. Tüm bunlar yetmezmiş gibi iktidar kendi yarattığı ekonomik krizin yükünü yine bizlere yıkan yeni "paketler" açmaya devam ediyor" dedi.
Halk her gün yoksullaşıyor
Kârlarını dörde, beşe katlayanlara ise "siz de biraz tasarruf edin" denilmediğini dile getiren Filiz, "Muafiyet ve istisnalarla çalıştırdığı asgari ücretli kadar bile vergi vermeyen firmaların, şirketlerin, faizden, ranttan, dövize endeksli hazine garantilerinden beslenen asalak takımının sırtını sıvazlarken tüm yükü bize yıkmaya devam ediyorlar" dedi. Eylemde, DİSK Emekli Sen Merkez Yöneticisi Ercan Çınarlı ile Tüm Emeklilerin Sendikası Konak Şube Başkanı Fadıl Gezen de birer konuşma yaptı. Çınarlı, meydanları terk etmemek gerektiğini vurgularken, Gezen de, "Saray bizimle alay ediyor. Yoksulluğa, sefalete teslim olmayacağız, direne direne kazanacağız" dedi. Foça'da da gerçekleştirilen eylemde, "Emekli Üretti Saray Tüketiyor", "Yüzyılın Ayıbı Emekli Maaşı", "Sefalete Teslim Olmayacağız" ve "İnsafınıza Teslim Olamayacağız" dövizleri taşındı. Foça Postahanesi önünde toplanan kitle "Emekli olduk ölmedik insanca bir yaşam istiyoruz" pankartı arkasında toplanan kitle Nihat Dirim Barış ve Demokrasi Meydanına kadar yürüdü. Sendika Temsilcisi Dilhan Akçay okudu. Akçay, ülkede yıllardır emeği ile yaşamış emeklisi, kamu emekçisi, işçisi, emeklisi, esnafı, asgari ücretlisi ile milyonlar olarak her geçen gün daha fazla yoksullaştırıldığını söyledi.
Kaynak:DAMGA GAZETESİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.