BİZİM DERDİMİZİ KİMLER YAZSIN!
Çoğu asgari ücrete mahkum edilen gazeteciler; geçinememekten, özgürce mesleğini icra edememekten şikayetçi. Bugünün adı her ne kadar 'çalışan gazeteciler günü' olsa da çalışamayan gazeteci sayısı da bir o kadar fazla
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde gazeteciler bir hayli dertli. “Bizim derdimizi kimler yazsın?” diyen gazeteciler; geçinememekten, özgürce işlerini yapamamaktan şikayetçi. Enselerinde daima hapse atılma sopası olduğunu kaydeden gazeteciler, Türkiye'deki basın özgürlüğünün istenen düzeyde olmadığını söylerken, çok sayıda gazeteci de iş bulamamaktan dert yandı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada gazetecilerin sorunlarına dikkat çekerek; “Düşük ücret politikaları, itibarsızlaştırma ve basın özgürlüğüne yönelik saldırılar, gazeteciliğin yapılması zor meslekler arasında hızla yükselmesine neden oldu. Meslektaşlarımızın hemen her gün soruşturma, gözaltı, ifade verme ve tutuklanma tehdidi yaşadığı günlerden geçiyoruz. Meslek etiğine sahip çıkan, ekonomik ve sosyal haklarını iyileştirmek isteyen, anayasal hakkını kullanarak sendikalaşan Sputnik çalışanlarının sektördeki binlerce gazeteciye verdiği moralin büyümesini önemsiyoruz. Bunun için iş yerlerinde adil çalışma şartları ve ülkede demokrasi için mücadele eden tüm meslektaşlarımızı bir kez daha sendikaları TGS’de örgütlenmeye ve ‘Birlikte Güçlüyüz’ demeye davet ediyoruz. Birleşen kalemler asla yenilmez” açıklamasını yaptı.
Gözaltı tehdidi hep var
Gazetecilerin yaptıkları haberlerden dolayı haksız bir şekilde yargılandığını da savunan TGS, “Daralan medya sektöründe kayıt dışı çalışma hızla arttı. Düşük ücret politikaları, itibarsızlaştırma ve basın özgürlüğüne yönelik saldırılar, gazeteciliğin yapılması zor meslekler arasında hızla yükselmesine neden oldu. Meslektaşlarımızın hemen her gün soruşturma, gözaltı, ifade verme ve tutuklanma tehdidi yaşadığı günlerden geçiyoruz” ifadelerini kullandı.
Gazeteciler hala grevde
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde çok sayıda işsiz gazeteci olduğu gibi aylardır grevde olan Sputnik Türkiye çalışanlarına da atıf yapan TGS, açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi; “Meslek etiğine sahip çıkan, ekonomik ve sosyal haklarını iyileştirmek isteyen, anayasal hakkını kullanarak sendikalaşan Sputnik çalışanlarının sektördeki binlerce gazeteciye verdiği moralin büyümesini önemsiyoruz. Bunun için iş yerlerinde adil çalışma şartları ve ülkede demokrasi için mücadele eden tüm meslektaşlarımızı bir kez daha sendikaları TGS’de örgütlenmeye ve ‘Birlikte Güçlüyüz’ demeye davet ediyoruz. Birleşen kalemler asla yenilmez.”
280 gazeteci yargılanıyor!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut da 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde yaptığı açıklamada Türkiye'de yargılanan gazetecilerin sayısına dikkat çekti. Bulut, “Havuz medyaları oluşturularak, iktidar eliyle gerçeklere karartma uygulanmakta, halkın haber alma özgürlüğü engellenmekte, doğruları duyurmaya çalışan gazetelere ağır sansürler uygulanmaktadır. Türkiye Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke arasında 165. sıradadır. Gazetecileri etkilemeyecek denilen ‘Dezenformasyon Yasası’ olarak bilinen yasanın kabulünün üstünden bir yıldan fazla bir süre geçti. Yasa kabul edildiğinden bu yana ‘dezenformasyon’ kapsamında 33 gazeteci hakkında soruşturma açıldı. 2023 yılında 280 basın emekçisi yargılanırken, cezaevlerinde tutuklu bulunan gazeteci sayısı 57 oldu” dedi.
Gazeteciler geçinemiyor
Gazetecilerin maddi sıkıntılar içerisinde yaşamlarını sürdürmeye çalıştığını da dikkat çeken CHP'li Bulut, “Temel hak ve özgürlüklerin en önemlilerinden biri olan sendikal hakların önüne bariyer konulurken, AKP İktidarı döneminde itibar kaybeden, erozyona uğrayan gazetecilikle birlikte medya sektöründeki maaşlar da etkilendi. Meslekte yıllarını deviren kıdemli muhabirler asgari ücret ya da çok az üstünde maaşlarla hayatını idame etmek zorunda bırakıldı. Medya, yayıncılık ve matbaa iş kollarında asgari ücret normal ücret halini alırken, basın emekçileri, ellerine geçen üç kuruş parayla açlık sınırında yaşamaya mahkum edildi” ifadelerini kullandı.
Otosansür çıkmazı içindeyiz
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde 28 yıl önce öldürülen Gazeteci Metin Göktepe'yi anımsatarak açıklamada yapan Çağdaş Gazeteciler Derneği de (ÇGD) “Metin öldürüleli 28 yıl oluyor. Bu 28 yılda ülkede gazetecilik mesleğine yönelik benzer saldırılar sürmektedir. Bugün gazeteciler belki işkence ile öldürülmüyor ancak mesleğini yapmaya çalışan gazetecilerin yaşam hakları ellerinden alınıyor. Gazetecilik; sansür yasası, işsiz bırakılmalar, akreditasyon süreçleri, sansür ve otosansür çıkmazı ile bugün işkence görmektedir” açıklaması yapıldı.
İŞ ZOR MAAŞ DÜŞÜK!
10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününde çeşitli gazetelerde mesai harcayan meslektaşlarımız da Damga'ya yaptığı açıklamada büyük zorluklar içerisinde mesleklerini yapmak zorunda kaldıklarını anlattı. Gazeteciler, “Biz insanların dertlerini yazmak, kamuoyunu bilgilendirmek, tarafsızlık ilkesiyle, doğru bir habercilik yapmak için çalışan insanlarız. Ama bizim de çok önemli dertlerimiz var. Bunları kimler yazacak? Aldığımız maaşlar düşük. Hak kayıplarımız yüksek. İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyükşehirlerde gazetecilik yaparak hayatımızı devam ettirmek de zorlanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.