''Dünyayı Ciddiyete Davet Ediyoruz.''
İŞTE O AÇIKLAMA:
Ciddiyete davet ediyoruz, çünkü bütün insanlık olarak içinde bulunduğumuz buhranın farkına varmak için buna acilen ihtiyacımız var. I. ve II. Dünya Savaşları sonrasında sömürü ve tahakküm üzerine kurulan yenidünya aslında düzensizlik üzerinden kurulmuş bir sistemi bütün insanlığa dayatmaya devam ediyor. Varlığını 100 milyon insanın ölümü üzerine inşa eden, içinde yaşadığımız bu düzen, insanlık tarihine acı, gözyaşı, kan ve zulüm notları düşürmeye devam ediyor.
Üstün ırk, sömürü, tahakküm düşünceleri ile beslenen yenidünya düzeni, bu düşünceler etrafında kenetlenen ortaklar bulma hususunda dünyanın bütün kıtalarındaki çapsız ortakları ile zulmü sistemleştirmekle övünebiliyor ancak.
Haziran 2016 rakamlarına göre dünya genelinde mülteci sayısı toplam 65,3 milyona ulaştı. Mülteci statüsü alamayanlar rakamlara dâhil değil. Mültecilere kaynaklık eden ülkeler sırasıyla Suriye, Afganistan ve Somali ilk üçte. Mültecilerin yüzde 54’ü bu üç ülkeden geliyor. Suriye’de 2011 yılından beri 4,9 milyon kişi mülteci konumuna düştü. Onu 2,7 milyon kişiyle Afganistan ve 1,1 milyon kişiyle Somali izledi. Mülteci kaynağı diğer ülkeler ise Güney Sudan, Sudan, Demokratik Kongo, Orta Afrika, Myanmar, Eritre ve Kolombiya.
Bu coğrafyaların ağır trajedilerle karşı karşıya kalmasının sebepleri zengin tabiat kaynakları, bazılarının ise “vaat edilmiş topraklar” safsatası sınırlarına denk geliyor olmalarıdır. Sınırlara, haritalara hızla müdahale edilen coğrafyamızda, ülkemiz de artık yadsınamaz şekilde emperyalist-Siyonist dünya egemenlerinin doğrudan hedefinde.
Yenidünya düzenin kendi sömürü ve tahakküm amaçları için ortaya çıkardığı kurumlardan birisi ve en kapsamlısı olan BM’nin ilan etmiş olduğu “Barış Günü” dolayısı ile dünyada olup bitenlere karşı duyarlı olması veya BM’yi göreve davet etme acziyetine düşecek değiliz. Saadet Partisi Milli Görüş camiası olarak BM’nin kurulmasından sonra tek bir yılın savaşsız geçmemiş olduğunu ve 20. Yüzyılda ölen insan sayısının yaklaşık 3’te birinin bu dönemde hayatını kaybettiğini biliyoruz.
Bu zulüm çarkının kırılması ancak ciddiyetle düşünmek, çalışmak ve eyleme geçmekle mümkün. Afakî, sonu gelmez cümleler kurularak zulüm çarkının kırılamayacağı gerçeğini yaşadığımız yıllar gözler önüne sermiştir.
Mazlum halklar kendileri üzerinden ikbal sağlayan, hayal satan, işbirlikçi yapıların peşinde koşmayı bırakıp Yerli ve Milli yapılara cansiperane destek olmak zorundalar.
Saadet Partisi, Milli Görüş geçmişte ve bugün sömürü düzenine karşı hazırladığı projeleri, uygulamaya koyma mücadelesi vermeye devam ediyor. Bugün Adalet, Barışın, Huzur ve Saadetin hâkimiyeti için ülkemiz ve dünyanın en büyük ümidi olduğumuzu biliyoruz.
Ya hep birlikte mücadele edeceğiz bütün mazlumları ayağa kaldıracağız, ya da mevcut zulüm düzenine destek olmaya devam edeceğiz. Bize düşen, biran evvel bütün dünyanın saadeti için temelleri atılmış D-8 oluşumunu hayata geçirmek ve Adalet temeli üzerine Yeni Bir Dünya’yı kurmaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.