Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay ve gazeteci Tuncay Özkan’ın 2 yılı aşkın bir süredir tutuklu yargılandığı ikinci Ergenekon davasının dünkü duruşmasını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç’in de aralarında bulunduğu çok sayıda meslektaşı izledi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ahsen Coşar ile birçok ilin baro başkanlarının gözlemci sıfatıyla katıldığı duruşmada Balbay, “Hizbullahçılar değil, hukuk firar etti” diyerek tepkisini dile getirdi.
2. Ergenekon davasının 96. duruşması kalabalık bir kitlenin ilgisi altında gerçekleştirildi. Mahkemenin 11 Kasım 2010 tarihli ara kararı gereği evinden ambulans ile getirilecek olan JİTEM kurucusu emekli Albay Arif Doğan’ın beklenmesi nedeniyle 09.00’da başlaması gereken duruşma 11.30 sıralarında başladı. Doğan, doktor ve sağlık görevlilerinin nezaretinde, oksijen tüpü bulundurularak tekerlekli sandalyede sanık kürsüsünün bulunduğu bölüme alındı. Mahkeme için Başkan Köksal Şengün duruşmayı açtığı sırada bazı sanık ve avukatlar söz almak Başkan Doğan’ı işaret ederek “Durumu görüyorsunuz” dedi. Balbay, “Saat tutun yalnızca 1 dakika” diyerek söz aldı. Balbay, davaya 2.5 ay ara verildiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “9 haftadır hukuk bekliyoruz. 2 kez durumumuzu incelediniz. ‘Kuvvetli suç delili, kaçma’ gibi şüphelerle 38. kez tutukluluğumuzun devamına karar verdiniz. Hizbullah sanıkları kaçtı. Firar eden hukuktur. Hizbullah’a her şey mümkün, bize her şey mümkünsüz. Firar edenler 48, 35, 14 cinayeti kabul ettiler. Bizi hiçbir hukuki delil olmadan tutuyorsunuz.”
‘Hukuku firardan kurtarın’
09.00’dan beri Doğan’ın getirilmesi için bekletildiklerini söyleyen Balbay, “Burada bize her şey doğal, bekleriz. Hakkımda 2 müebbet, 300 yıl hapis cezası isteniyor. Bu kadar ömür garantisini veriyorsanız tamam. Geçen hafta Balyoz davası vardı. 196 muvazzaf ve emekli asker hakkında ise 20 yıl isteniyor. Geldiğimiz nokta davanın bu şekilde devam etmeyeceğini gösteriyor. Burada birbiriyle hiçbir hukuksal bağlantısı olmadığı apaçık ortada olan sanıkları tutuyorsunuz” diye konuştu. Balbay, kendisiyle ilgili çıkan haberlerde iddianamede 10. Cumhurbaşkan Ahmet Necdet Sezer’in kendisine “Bu hükümete hâkim ve savcı aldırtmamak lazım” dediğinin aktarıldığına dikkat çekti. Balbay, “Bu suç mu? 184 cinayetin sorumlusu kişiler yurtdışına kaçtı. Hukuku firardan kurtarmanızı talep ediyorum” dedi.
Özkan: Aşkım dışarda
Gazeteci Tuncay Özkan ise “Özgürlüğüm de aşkım da dışarda. Aşkımı, özgürlüğümü buraya koyamazsınız. Usulü katlettiniz. CMK’nin delil maddelerine uyulmamıştır. Delil değerlendirmesi yapmalısınız. Eşimin, kardeşimin telefon konuşmalarını delil diye koydunuz. Bana suçumun söylenmesini istiyorum. Çarşamba günlerinde mahkeme olmasını istiyorum. Çünkü bu dava bitmeyecek, politik bir davadır. Buradaki yargılama bir despotik uygulamaya dönüştü artık” dedi. Özkan, “Adalet istiyorum. Hizbullah terör örgütünün 180 kişi öldürmüş sanığından daha ağır hapis cezasıyla yargılanıyorum” dedi.