Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Anayasa Mahkemesi’yle ilgili uyum yasa tasarısının “vahim” düzenlemeler içerdiğini belirterek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde bile olmayan yetkilerin Anayasa Mahkemesi’ne verildiğini söyledi. Gerçeker, tasarıyla yeni bir yüksek mahkeme ihdas edildiğini belirterek, “Bu kaos doğurur, sistemi alt üst eder” dedi. Yargıtay Başkanlar Kurulu’nu toplayarak bir değerlendirme yapacaklarını kaydeden Gerçeker, tasarıyla ilgili olarak kendilerinin görüşünün alınmadığına dikkat çekti.
Yargıtay Başkanı Gerçeker, tartışma yaratan tasarıyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. Gerçeker’in açıklamaları şöyle.
Yargıtay ve Danıştay kararlarını iptal yetkisi: En vahimi bu düzenleme. Bu kabul edilebilecek bir şey değil. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde bile böyle bir yetki yok. AİHM, sadece ihlal varsa ya tazminat ya da mevzuatını değiştir diye ilgili ülkeyi uyarır. Tasarıyla yapılan yeni bir temyiz merci oluşturmak, yeni bir yüksek mahkeme ihdas edilmektedir. Adli yargı ile idari yargı Anayasa Mahkemesi’nin altında. Tamamen adli mekanizma da idari mekanizma da Anayasa Mahkemesi’ne bağlanmış oluyor. Tasarının 50. maddesinin 2. fıkrası “İhlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlale konu kararın iptaline karar verilir” deniyor. Sadece bizim için değil idare için de tehlikeli.
Kaos çıkar: Yerel mahkeme karar verecek, Yargıtay ve Danıştay da bir karar verecek, kesinleşecek. Ondan sonra Anayasa Mahkemesi, bir üst yargı mercii olarak inceleyerek kaldırıyor olması. Bu sistemi altüst eder. Kaos yaratır. Davaların da uzamasına neden olacak. Bölge adliye mahkemeleri de kurulduğu zaman 4-5 kademeli sistem ortaya çıkacak. Böyle yasalaşırsa korkunç bir kargaşa çıkar. Kaos yaratır.
Üyelere tanınan mali haklar: Anayasa Mahkemesi üyelerine tanınan ek maddi imkânlar oldukça büyük meblağlarda. Bireysel başvuru ile ilgili tazminat veriliyor. Halbuki bu onların asli görevi. Asli göreve ek tazminat. Anayasa Mahkemesi üyeleriyle bizler arasına fark geliyor. 2-3 bin lira civarında, daha fazla da olabilir. Biz para pul peşinde değiliz. Anlayamadığımız bir sistem oluşacak. Biz sesimizi çıkartmadık ama zaten bizim maaşımız eşit değil. Şimdi bir de kendi içinde farklılık yaratılmış olacak. Mademki asli görev zaten maaşını veriyor, ayrıca ek ödeneğe gerek yok ki. Bu statüler hiyerarşik sistemi altüst eder, kaos doğar.
Bize sorulmadı: Tasarı bize sorulmadan Meclis’e gönderilmiş. Anlamıyorum, nereden örnek aldılar bunu. Tele-vizyonlardan öğrendik, tasarıyı getirttik.
Uyarmak görevimiz: Belki Başkanlar Kurulu’nu toplayıp değerlendireceğiz. Yanlış olduğunu, çelişkileri, ikilik çıkaracağını, hiyerarşik sistemi altüst edeceğini… Yasama organı üstüne çıkma yetkimiz yok ama onları uyarmak hem hakkımız hem de görevimiz. Ben zaten emekli oluyorum. Ama bundan sonraki gelecek arkadaşlarımızın sıkıntısı olacak.