CHP’li Sevigen, İstanbul’daki cemevi saldırısını yerinde inceledi, Kılıçdaroğlu’na rapor sundu
Saldırıda ‘rant’ kuşkusu
İstanbul Başakşehir-Şahintepe Mahallesi’nde geçen pazar günü “cemevi”ne yapılan saldırıyla ilgili yerinde inceleme yapan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, polis karakolunun bile bulunmadığı mahallede saldırının “Gazi olayları benzeri provokasyon” olarak göründüğüne dikkat çekerken, buradan rant sağlamak isteyenlerin “Kürt-Alevi çatışması” varmış gibi göstererek insanları yerlerinden yurtlarından etmek istediği kuşkusuna yer verdi.
Sevigen, önceki gün Şahintepe Mahallesi’nde cemevi saldırını yerinde inceleyerek Cemevi Başkanı Kadir Savaş, Kürt yurttaşları temsil eden dernek sözcüleri, mahalle muhtarı ile 50 dolayında yurttaşla yaptığı görüşmenin ardından hazırladığı raporu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sundu. Sevigen raporunda, Şahintepe’nin 1980’den itibaren Anadolu’dan gelen göçler sonucu oluşan bir yerleşim yeri olduğu ve ağırlıklı olarak Güneydoğu-Doğu Anadolu’dan göç aldığı, nüfusun tamamına yakınının alt gelir grubuna dahil olduğu bilgisine yer verdi. “Kontrolsüz ve kaçak yapılaşma”nın egemen olduğu mahallede, “daha önce de bu tür saldırılar ve çatışmalar” yaşandığına dikkat çeken Sevigen, “Kürt ve Alevi nüfusun kardeşçe bir arada yaşadığı bir mahalle olarak bilinmektedir” görüşüne yer verdi. Raporda, yapılan görüşmelerdeki saptamalar ve değerlendirmeler özetle şöyle:
Maskeli grup eylem yaptı: Görgü tanıklarının ifadelerine göre, olaydan 4 gün önce çarşamba günü de maskeli bir grup cemevi yakınlarında eylem yaptı. Başakşehir Şahintepe Mahallesi’nde polis karakolu yoktu ancak olayın ardından yüzlerce sivil polis olay yerindeydi. Olay yerini gören bir noktada 2 siyah minibüs olması dikkati çekti.
Kamera kayıtta değil: Yurttaş ve derneklerin verdiği bilgiler ve tespitlerine göre, cemevinde bulunan kamera sisteminin saldırı akşamı kayıtta olmadığı tespit edilmiştir. Saldırı bölgede bir Alevi-Kürt çatışması yaratmak isteyen güçler tarafından organize edilmiş bir iştir. Alevilere yönelik sistemli bir saldırı başlatılmıştır. Maraş, Sivas ve Gazi katliamlarına benzer bir provokasyon girişimi yaratılmak istenmektedir. Bu saldırı bir Kürt saldırısı değildir. Bu saldırı hâlâ şüpheli bir saldırıdır.
Potansiyel suçlu muamelesi: Şahintepe Mahallesi’nde yıllardır bir karakol istenmesine rağmen, tüm taleplere rağmen, tek bir karakol yok. Buraya kurtarılmış bölge gibi bakılıyor. Bu bölgede yaşayanlara potansiyel suçlu muamelesi yapılıyor.
Yıkım tehlikesi: Büyükşehir Belediyesi’nin 5 binlik imar planlarında Güvercintepe etrafının tamamen geniş ve boş bir arazi olmasına rağmen imar planlarında yapılacak olan yeni yol, boş arazilerden değil de yapılaşmanın ortasından geçiriliyor. Burada da 1700 evin yıkım sıkıntısı var.
TOKİ’ye devir planı mı: Buradaki dernekler platformu ister Alevi, ister Sünni, ister Türk, ister Kürt olsun, ortak problemleri karşısında yıllardır birlik ve beraberlik içinde hareket ediyorlar. Olayların bir başka sebebi de burası kentsel dönüşüm alanı olduğu için “Bölgede birlik ve beraberlik yok, burada Alevi-Sünni, Kürt-Türk kavgası var” diyerek insanları yerlerinden yurtlarından ederek burayı TOKİ’ye devretme planı içindeler.
Örgüt yandaşları mı: Bu bölge, Tokat-Zile çevresinden Türkmen Alevilerinin yoğunlukta yaşadığı yer olduğu için, son dönemde Meclis’te yaşanan anadilde eğitim ve özerklik konusunda BDP’nin tutumunu desteklemek isteyen ve Kürt-Türk kavgası çıkarmak isteyen terör örgütü yandaşlarının yaptığı düşünülüyor.
Gazi olayları anımsatması: Gazi olayları da böyle küçük bir kıvılcımla başladı. 17 gencimizin hayatına mal oldu. Onun için bu olaya münferit bir olay diye bakılmadan acilen hükümetin yapması gereken şey, failleri ortaya çıkarmaktır. Ne yazık ki 100 kişi saldırı yapıyor. Bugün aradan 5 gün geçmesine rağmen tek bir kişi bile bulunamıyor.
KARANLIK ELLERE’ KARŞI İMZA KAMPANYASI
Hubyar Sultan Derneği, Şahintepe Karacaören Köyü Velibaba Cemevi’ne yönelik saldırıyı protesto ederek imza kampanyası başlattı. “İmza ver, karanlık ellere dur de!” sloganıyla başlatılan kampanyaya ilişkin metinde, “Alevi-Sünni çatışması” çıkarmayı başaramayanların, şimdi “Alevi-Kürt çatışması” çıkarmak için pis bir tuzak kurmaya yeltendikleri belirtildi. Bildiriye, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Başkanı Turgut Öker, Hacıbektaş Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez, Pirsultan Abdal Derneği Başkanı Fevzi Gümüş, Hubyar Sultan Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu, Bozatlı Hızır Derneği adına Hatice Altınışık, Barış Meclisi’nden Hakan Tahmaz, Alevi dedesi Dertli Divani, araştırmacı-yazar Erdoğan Aydın, yazar Turan Eser, yazar Ali Murat İrat, gazeteciler Vedat Kara, Ahmet Koçak, Okmeydanı Cemevi adına Kamil Aykanat da imza attı.
