Meral Akşener grup toplantısında önemli açıklamada bulundu

Meral Akşener grup toplantısında önemli açıklamada bulundu
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, grup toplantısında gerçekleştirmiş olduğu açıklamada Erdoğan'ın imzasıyla İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesine sert tepki gösterdi.

Meral Akşener, Erdoğan'ın imzasıyla İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesine sert tepki gösterdiği toplantısında "Biz doğrularını anketlere göre belirleyenlerden değiliz.

Hiç kimse merak etmesin. İlk seçimlerden sonra bu utancı temizleyeceğiz. Biz değerlerini bir avuca peşkeş çekenlerden değildir. Söz konusu bayanların hayatı, çocukların sağlığı, ailelerin birliğidir. İktidar tecavüzü, ölümleri izlemeye devam etsin. Biz biliyoruz ki İstanbul Sözleşmesi yaşatır."

Meral Akşener'in açıklamasının satır başları ise şöyle:

Geçtiğimiz cumartesi Nevruz bayramıydı.Baharın gelişini simgeler. Bir defa daha buradan Nevruz'un aziz milletimize mutluluk ve refah getirmesini diliyorum.

Devletin malını deniz yemeyeni keriz gördüklerini biliyorum. Bugün öyle bir noktaya geldiler ki: Kanunmuş, anayasaymış önemsiz bir hale geldi. Kendilerini öyle bir kaptırdılar ki milletin iradesini önemseyen kalmadı. Sadece canları istedi diye diye uluslararası bir anlaşmayı feshedebiliyorlar.

Sayın Erdoğan'ın paşa gönlü ne istiyorsa o yapılıyor. Sadece canları istedi diye uluslararası anlaşmayı kendileri adına feshedilebiliyor. Bir gecede Merkez Bankası'nın başkanını görevden alabiliyorlar.

Bu yetki aşımı milletimiz için hak gaspıdır. Bu gaspın bir kez önü açıldı mı nerede durayaağını kestirmek zordur. Seni o makamlara getiren Türk milletinin iradesine, Türk devletinin hukukuna halel getirecek hesabın içindeysen yol yakınken geri dön. Aynı hukuksuzluğu başka yerlede kullanmayı hesaplıyorsan, yanlış hesap Bağdat'tan döner.

Yarın emekli maaşları ödenmeyecek diye bir Cumhurbaşkanlığı kararının verilmeyeceğini bilemezsiniz. Yarın seçme seçilme hakkını iptal ediyoruz diye bir Cumhurbaşkanı kararının çıkmayacağını bilemezsiniz.

Sayın Erdoğan gittiğin yol yol değil. Bugün kendin için yol açtığın dolambaçlı yollar yarın döner karşına çıkar. Kasosu çıkaran, kaosun parçası olan kaosu yönetemez.

Kimseyi bulamazsa geçer aynanın karşısına kendiyle icraatleriyle kavga eder. İstanbul Sözleşmesi konusunda olan budur. Şimdi de çıkıp kendi elleriyle imzaladıkları sözleşmeye karşı çıkıyorlar. Bizim de bu tiyatroyu onaylamamızı bekliyor. Madem şüpheleriniz vardı neden adını İstanbul Sözleşmesi koydunuz.

Çıkacaksın devlet yönetmenin zihniyetiyle cevap vereceksin: Niye imzaladın? Haksız oldularla bittilerle bu işlerin içinden çıkamazsın.

Elbette garip ama şaşırtıcı değil. Çünkü arkadaşlar zorda, oyları eriyor, Erdoğan panik içerisinde kimin gözüne nasıl girerim diye çırpınıyor. Sırf çarpık zihniyetli bir azınlığa şirinlik yapacağım diye Türkiye’de şiddet gören, istismar edilen, tacize, tecavüze uğrayan bayanlarımızın, çocuklarımızın güvenliğini, kutsal aile yapımızı kurban ediyor.

Üzerinde uzun uzun tartışmaya gerek yok. İstanbul Sözleşmesi’nin hedefi belli; bayanları, çocukları ve aileyi koruyup kollamak. Ya bayanları korumayı seçeceksiniz veya bayan katillerine cesaret vereceksiniz.

Boşanmalar çığ gibi artıyor. Boşanmalar artıyor. Şiddetin bunda rolü büyük. İşte İstanbul Sözleşmesi bunun için vardır. Birkaç oy uğruna bayanlarımızı, çocuklarımızı feda etmeyi seçtiler.

Biz doğrularını anketlere göre belirleyenlerden değiliz. Hiç kimse merak etmesin. İlk seçimlerden sonra bu utancı temizleyeceğiz. Biz değerlerini bir avuca peşkeş çekenlerden değildir.

Söz konusu bayanların hayatı, çocukların sağlığı, ailelerin birliğidir. İktidar tecavüzü, ölümleri izlemeye devam etsin. Biz biliyoruz ki İstanbul Sözleşmesi yaşatır.

Bu sistemde Erdoğan'ın izni olmadan faiz artırılamaz. Faiz artırıldığında kelle artıran da kendisi. Yapılan hatalarda aman Erdoğan'a fatura kesilmesin diye çöp öğütülür gibi öğütülüyor.

Türkiye'yi yönetenler ne içeride ne dışarıda yatırımcıya güven vermiyor. İşinizle, aşınızla zerre ilgilenmeyen bu iktidar ömrünü tamamlamıştır. Piyasalar için istikrar ve güvenin adresi olması beklenen Merkez Bankası'nı yap-boz tablosuna çevirmelerinin nedeni budur.

Merkez Bankası Başkanı'nı 4,5 ay sonra bir gece yarısı görevden almak ekonomiyi uçuruma sürükleyen bir adımdır. Şuursuz kararlar sonucuda Türkiye yüksek faizin acı reçetesi, yüksek kur ve enflasyonla boğulmaya devam ediyor.

2001 yılı krizinde Türkiye dünyanın en büyük 18'nci ekonomisiyken bugün son sırada tutunmaya çalışıyoruz. Faizler son 4 yılın da zirvesine çıktı. Kendisi faiz düşmanı ama faizi artıran da kendisi.

Cuma sabahı iktidara yakın bir gazete faiz artırımına 'tezgah' dedi, aynı gazetenin yazarı yeni başkan oldu. 'Gazete manşetleriyle bize istikamet veremez' diyordun, onlar manşet atıyor, sen gereğini yapıyorsun.

Nereden nereye. Manşetlerle vuruş vuruşa geliyordunuz, manşetlere eğile eğile gidiyorsunuz. Merkez Bankası Başkanı'nı uyarmak istiyorum, o koltuğa yeni talipler var. Ayasofya İmamı Twitter'dan ayar verip, başkanlığa göz kırptı. Sayın Başkan siz siz olun o koltuğa alışmayın.

Türkiye'yi fakirleştiren değil zenginleştiren bir politikaya bugün başla. Hukukun üzerinden elini çek. Ülkemizin çok ciddi bir tasarruf açığı var. Etkili bir dağılım yapmak önem taşıyor. Kanal İstanbul ile heba etme.

Özetle makro ekonomiyi belirleyen üretim gücüdür. Türkiye'nin hiçbir makro ekonomi sorunu yoktur. 183 milyonu besleyecek kadar tarım alanlarına sahibiz. Çok geniş bir alana yayılmış maden kaynaklarına sahibiz.

Göbeklitepe de bizim Ayasofya da bizim. Dünyanın en güzel kıyılarına sahibiz.

El oğlunun değil kendimizden sandıklarımızdan bizi ayırmasından sıkıldık. Ayrıştırılmaktan, kutuplaştırılmaktan, birbirine yabancılaştırılmaktan, AK Parti'ye o verenin makbul, oy vermeyenin terörist ilan edilmesinden sıkıldık.

İYİ Parti iktidarında devlet parçalayan değil tekrardan birleştiren olacak.

Kaynak: Anka Haber Ajansı// Gerçek Gündem

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.