Muharrem İnce: Kılıçdaroğlu aday olursa ben aday olmam
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, CNN TÜRK'te Tarafsız Bölge programında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
İşte Muharrem İnce'nin açıklamalarından satır başları:
Cumhurbaşkanlığı yarışı için hazırlanıyorum. Türkiye'nin sorunlarını öğrenmeye ve çözüm üretmeye. Ders çalışıyorum bir Yüksek Lisans öğrencisi gibi. Gündemden kopmuyorum.
BEŞTEPE'YE GİDEN CHP'Lİ İDDİASI
(Talat Atilla'yı tanıyor musunuz?) Hiçbir diyaloğum yoktur kendisiyle. Sokakta görsem fotoğrafına benzetir miyim bilmiyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı ortaya çıktı 'Böyle bir görüşme yoktur' dedi. Ben çıktım meydan okudum, dava açtım. Saray'a giden bir kişi varsa bile o ben değilim. Benim olmadığım ortaya çıkmışsa daha fazla uzatmadım.
CHP İÇİNDE 'ÇETE' İDDİASI
Çete arkadan iş çeviren, pusu kuran, komplolar kuran insanlara denir. Bana karşı da bir komplo kurulmuştur. Lafımın arkasındayım. Komplo açığa çıktı, ben aklandım. Cumhurbaşkanı Saray'a çağırsa gider miyim? Sohbet ederim, giderim konuşurum. Ama bunu gizli yapmam. Tweet atarım, şu saatte görüşeceğim diyerek. Sonra Genel Başkan'dan izin alırım, öyle görüşürüm.
"KORKUTULDUNUZ MU?" SORUSUNA YANIT
(Ahmet Hakan: Sanki Muharrem İnce, yüksek bir çıkış yapıp sonra geri çekilerek korkutuldu iddiaları var)
Muharrem İnce'nin Allah'tan başka kimseden korkusu olmaz. Ortada iftira atılmış bir adam vardı. İtibarımla oynanmak istenmişti. Bu kişinin ben olmadığı ortaya çıkınca, daha fazla uzarsa partiye zarar veririm. Ben olmadığım ortaya çıktığına göre, davamı açtığıma göre genel merkez düşünsün. Onlar daha dava açmadı. Sorunun muhatabı artık onlardır" cevabını verdi.
(Kılıçdaroğlu ile görüştünüz mü?) Kendisini aradım. Görüşelim bakın bu partiye zarar verir. Ben İzmir'e gidiyorum demiştim. Sonra da görüşmedik. Beraber basın karşısına çıksaydık, konuyu kapatırdık. Zamana yayılmazdı, büyümezdi. Görüşmek isterse görüşürüm.
Ömrümü verdim bu partiye. Tüzel kişiliğe bir zarar gelecekse susarsınız. Ben vekil olmak için gelmedim ki partiye.
"ADAY OLMAK İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIM"
İddiam hâlâ sürüyor. O bir komplodur, kurgudur. Ben Kanal İstanbul'u yerli otomobili, asgari ücreti konuşmak istiyorum. Baştan söyleyeyim. Tüm gece bu iddiayı konuşmam. CHP'nin Genel Başkanı Cumhurbaşkanı adayı olmaya mecburdur. Genel Başkan derse ki ben 'Cumhurbaşkanı adayıyım.' kendisini desteklerim. Ne istiyorsa orada olurum. Ben sağında, solunda dururum. Al arabayı gez, katkı sağla... Sağlarım. CHP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı adayı olmaya mecburdur. Yoksa iddiası ortadan kalkar. Kendisi aday olursa ben yanındayım. Aday olmadığı tüm durumlarda ben aday olmak için ne gerekiyorsa yapacağım.
(CHP Genel Başkanlığına aday olacak mısınız?) Hele bir kurultay gelsin. Ben lafımın arkasındayım. CHP adayı doğal Cumhurbaşkanı adayıdır. Öyle olmalıdır. Yoksa iddiamız ortadan kalkar.
"ABDULLAH GÜL ADAY GÖSTERİLİRSE..."
(CHP, İmamoğlu ya da Gül'ü aday gösterse destek verir misiniz?) Ekrem İmamoğlu ayrı Abdullah Gül ayrı. Partimin milletvekilleri 'Ekrem İmamoğlu aday' demişse bana düşen görev ona yardımcı olmaktır. ('Gül' dendiğinde...) Bakacağız ona. Sayın Genel Başkan aday olduğunda ben yokum.
Partiden 8.5 puan fazla almışsam, 41 yıl sonra CHP 30 barajını aşmışsa, herhalde hakkımı teslim edersinizdir diye düşünüyorum. Megaloman değilim ama katkım var.
Belediyelerimizde başarılı olmak zorundayız. Seçim başarımız ortadadır, başta adaylarımız olmak koşuluyla. Şimdi belediyecilik başarısı konuşulacak. Bu kadar sürede başarılı-başarısız denemez kimseye. Uyarı yapıyorum, 'olmasın' diyorum. 'Aman 89'da yaşadığımızı yaşamayalım.' diyorum.
Ankara ile ilgili bir şey söylerim. Ankara'da yaşıyorum. 81 ille ilgili bir şey söylemem. Ankara'nın kesin oyu artmıştır.
Benim 'çete' dediklerim beni aday göstermedi. Partinin gerçeklerini söyleyeyim. Sayın Kılıçdaroğlu istemeyip, onlar isteseydi olur muydu? Sayın Kılıçdaroğlu 'CHP üyeleri arasında anket yaptırdım. Yüzde 85 sen çıkıyorsun.' dedi. Doğrusunu yaptı Genel Başkan. Minnet mi edeceğim? Minnet falan etmeyeceğim. Dava açacaklar. 'CHP'li vekilden aldım bilgiyi' diyor. Neden dava açmıyorsun kardeşim. Duyumlarım da var bildiklerim de. Tahminlerim var.
YERLİ OTOMOBİL AÇIKLAMASI
Çok iyi araştırdım bu konuyu. Belki 50 kez başarısız olup, 51'de başarılı olacağız. 175 bin araç üretilecek. Birisi 'Bu çok az. Sistem yürümez.' diyor. Acaba öyle mi dedim. Münih'te bir Alman otomobil fabrikasında saniyede 58 saniyede bir otomobil çıkıyor. İki vidayı sıkıyor, diğeri geliyor. Bir saat 3600 saniye. Bir gün 86400 saniye. Çarpı 365 derseniz... 550 bin civarında araç üretiyor bir fabrika. Demek ki 175 bin sayısıyla ilgili çelişkiler doğru. Biz yerli üretim yapıyoruz zaten. Yerli marka sorunumuz var bizim. 13 yıl teşvik veriyoruz artı 6.5 yıl daha. 300 nitelikli işçi olacak. Brüt asgari ücretin 20 katı maaş vereceğiz, 60 bin TL civarı... Hiç itirazım yok. Sevindiğim kısmı benzinli ya da dizel yapılmıyor. 1.5 yıl önce Cumhurbaşkanlığı seçiminde meydanlarda şunu söyledim; Pil, aküler... Binlerce öğrenciyi yurt dışına göndereceğim, doktora yaptıracağım dedim. 1.5 yıl sonra dediğim noktaya geldik. 24 Haziran'da Cumhurbaşkanı olsaydım en az 5000 öğrenci pil konusunda, akü konusunda doktora yapmış olacaktı.
Sıkıntılar neler... Bir bataryanın ağırlığı 300 kilogram. Sanıldığı kadar çevreci değil. Elektrik üretmek için de çevreye zarar veriyorsunuz. Biz yıllarca, otomobilde neden başarılı olamadık? Motorda dışa bağımlı olduğumuz için. Şimdi de pilde dışa bağımlı olabiliriz. Çok iyi araştırdığımı söylüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.