Prof. Mehmet Ceyhan, belirtileri sıralayarak uyardı: "Türkiye'ye girmemesi mümkün değil"
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Türkiye’de de muhtemelen var. Türkiye’ye gelen turistleri düşünürsek, Türkiye’ye girmemesi mümkün değil” dedi.
Koronavirüsün yeni varyantı Eris’in (EG.5.1) şu ana kadar Türkiye’de görülmedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, başta İngiltere, ABD’nin de aralarında bulunduğu ülkelerde vaka sayılarında artışa neden olan Eris varyantının Türkiye’de tespit edilmediğini açıklamıştı. Okulların açılması, bu varyantın yeni bir salgına neden olup olmayacağı endişesini de beraberinde getirdi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’a göre turizm sezonundan sonra Eris varyantının Türkiye’ye de sıçraması kaçınılmaz.
Milliyet’in haberine göre, “Şu an ki test kriterlerimizle koronavirüs yakalamamız çok zor” diyen Ceyhan, “Test kriterleri koronavirüsün çok ağır seyrettiği dönemde hazırlandı. Vakalar Omicron çıktığından beri genellikle daha az seyrediyor. Böyle olunca test kriterlerine uymuyor. Ancak insanlar kendi paralarıyla laboratuvarlarda test yaptırırsa var mı, yok mu belli oluyor. Bize gelen vakalarda hafif de olsa bir artışın olduğunu görüyoruz. Biz test yaptırdığımız zaman yüksek oranda pozitif çıkıyor” dedi.
Ceyhan, Eris varyantına ilişkin Türkiye’de analiz yapılmadığını söyledi. Prof. Dr. Ceyhan, varyant analizi yapan ülkelerin tümünün Eris varyantının olduğunu rapor ettiğine dikkat çekerken “Türkiye’de de muhtemelen var. Türkiye’ye gelen turistleri düşünürsek, Türkiye’ye girmemesi mümkün değil” dedi.
Bir an önce tarama programı başlatıp Türkiye’de hangi varyant, hangi sıklıkla görülüyor bunun belirlenmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Ceyhan, şunları dedi:
“Dünya Sağlık Örgütü, Eris kaynaklı ölüm bildirmedi ama hastaneye yatışlarda artış olduğunu ABD, İngiltere rapor etti. Bunun nedeni varyantın klinik tablosunun daha ağır seyretmesi değil vaka sayısının artması. Hastanelere yatan vaka sayısında da bir artış var. Eris genellikle baş ağrısı, boğaz ağrısı, halsizlik burun akıntısı gibi belirtileri var. En belirgin özelliği ise koku alma kontrolünün bozulması. Eris sağlıklı insanlarda hafif seyrettiği için pandeminin başındaki ağır önlemlere gerek yok. Artık hastalık geçirerek veya aşıyla toplumda kısmi bir bağışıklık oluştu. Varyantın, eski hızla yayılmasını bekleyemeyiz. Ancak sağlıklı insanlar da böyle hafif bir tablo ile seyrederken risk gruplarında yaşlılar da ve kronik rahatsızlığı olanlar da daha ağır seyrediyor. Ve hastaneye yatışlara neden oluyor.”
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, mevcut aşıların koruyuculuk olup olmadığına ilişkin de şunları söyledi:
“DSÖ gibi öneri veren kurumlar, aşıları tam olan kişilere yeni bir aşı önerisinde bulunmadı. Batı’da bilim insanları yavaş yavaş son aşı dozunun üzerinden 6 ay geçmişse yeniden aşı öneriyor. Üç firma yeni varyant aşısı üretmeye başladı. İki ay içerisinde hazır hale geleceğini söylüyorlar. Temin ederseniz onun yapılması daha uygun. Kovid ortadan kalkıncaya kadar her yıl bir kez aşının tekrarlanması lazım. Risk grubundakilere son aşılarının üzerinden 6 ay geçmişse yeniden aşılanmasını öneriyoruz.”
Bilim çevrelerinde “süper varyant” olarak adlandırılan Pirola da Omicron’un bir alt varyantı. Kovid-19 ve Influenza virüslerinin yol açtığı belirtiler bu varyantta da gözlemleniyor. Pirola varyantının aşıdan kaçan bir varyant olma ihtimali olduğu belirtiliyor.
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Alper Şener, içinde bulunduğumuz eylül ayından sonra Kovid-19 vaka sayısında artış beklediklerini söyledi. Türkiye’de test yaptırma oranının düşük olduğunu belirten Şener, şunları dedi:
“Son birkaç ayda dünyada Eris oranı yüzde 7’den yüzde 17’ye sıçradığı için takibe alınan varyantlar arasına alındı. Mevcut aşıların kısmen belirli yaş gruplarına koruma sağladığını gösteren çalışmalar da var. Bunların geneline baktığımızda, Türkiye gibi hibrit aşılama yapılan ülkelerin bu yeni varyantlara karşı bir avantajı olabilir. 65 yaş üstünde riskleri azaltmak lazım. 65 yaş üstü kişilerin son 6 ay içinde korona aşısı olmamış veya hastalanmamışsa aşılanması önerisi bilimsel teamül. Örneğin 45 yaşındaki vatandaş, kronik hastalığı yoksa, en az bir kere korona geçirdi ve hastaneye yatmadıysa, hastalandığında iş gücü kaybını önemsemiyorsa hatırlatma aşısı olmayabilir. Çünkü bu kişide yapacağı hasar yüksek olasılıkla gripten farklı olmayacaktır. Ama bir diğer taraftan da hasta sayısı çok yoğun bekleniyor ise bunun için hatırlatma dozları herkes için önem kazanıyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.