Uzman isim uyardı: Depremler 2 kente stres yükledi!
Kahramanmaraş depreminin kendine ait özellikleri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, “Kahramanmaraş Pazarcık’taki deprem, ikinci büyük deprem olan Elbistan’daki depremi tetikledi. Bu haritaya baktığımız zaman fayları kızak gibi düşünürsek birinci kızakta, Arap plakası doğuya doğru kayıyor. Bu durum Adıyaman Gölbaşı ve Pazarcık kırılmasını yarattı. Diğer kızak ise Arap plakası kuzeye doğru ilerliyor, bu da aslında Ölüdeniz fayı. Bundan sonraki deprem Çelikhan'dan Doğanşehir Elbistan hattı olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
“KAT KAT BİR KIZAK ŞEKLİNDE”
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, deprem sonrasında Malatya bloğunun doğuya doğru kaydığını belirterek, “Fay boyunca Malatya bloğu doğuya doğru kayıyor. Bu, Adana'ya doğru giden kesimdir. Bunların kuzeyindeki alandaysa Kayseri bloğu Adana'ya doğru kaymaktadır. Bu durum, kat katlı bir kızak şeklinde Anadolu Toros bloğu parçalar. Dilimler halinde batıya doğru, güneybatıya doğru ilerleyerek Çukurova havzasının içine doğru, ırmakların akması gibi faylar da o bölgeye doğru akmaktadır” diye konuştu.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Kahramanmaraş’ta iki depremin art arda gelmesinin nedenlerini harita üzerinden tek tek açıkladı.
Doğu Anadolu Fayı ve Ölüdeniz Fayı’nın birlikte çalıştığını ifade eden Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, “Bu iki fay dirsek şeklinde birlikte çalışır. Ölüdeniz fayı Lut Gölünden kuzeye doğru giden fay hattı boyunca Arap plakası kuzeye gidiyor. Doğu Anadolu fayı boyunca da Arap plakası doğuya doğru giderek yanal atımlı fay oluşturuyor. Bu sistem Sivrice ile Ölüdeniz fayı kuzey kesimi arasında bir çift deprem oluşturdu. Dolayısıyla Kahramanmaraş'ta Doğu Anadolu Fayı'nda meydana gelen deprem, komşu faylardaki stres seviyesinde artışa neden oldu” ifadelerini kullandı.
“DEPREM ADANA’YA STRES YÜKLEDİ”
Bundan sonra hangi bölgeler risk altında? sorusuna yanıt veren Prof. Dr. Üşümezsoy, “Ölüdeniz fayı ve Kıbrıs’a doğru giden bir stresin olabileceği düşünülüyor ama daha ilginç olanı Göksun Andırın bölgesine giden bir riskin olduğudur. Çünkü Elbistan fayının batı ucu, Adana havzasına doğru ilerleyen bir konuma doğru gidiyor. Bundan sonraki aşamada Elbistan bloğu batıya doğru kayarak depremi oluşturmuştu. Elbistan depreminde Nurhak bloğunun batıya doğru kayması Adana üzerine Göksun ve Ceyhan hattına stres yükledi” dedi.
“FAY HATLARINDA DENGE BOZULDU”
Hatay ve Erzincan’da kırılmayan fayların olduğunu belirten Prof. Dr. Üşümezsoy, “Kahramanmaraş’taki ilk deprem, Hatay'ın güneyine ilerlerken ikinci deprem Adana'ya doğru ilerledi. Kuzey Anadolu fay hattında bulunan tehlikeleri iyi görmek gerekiyor.
Doğu Anadolu fayı ve Kuzey Anadolu fayı iki büyük depremi yaptı. 1939 Erzincan depreminden beri Türkiye’de yaşanmış en büyük depremlerden. Burası uzun zamandır sessiz olan bir bölgeydi. Hatay’dan Malatya’ya kadar fay hattının kırılmış olduğu düşünülüyor. Buradaki fay hattı batıya doğru kırılınca, Doğu Anadolu fay hattı Kuzey Anadolu fay hattını da harekete geçirdi. Bu durum dengeyi bozdu” diye konuştu.
Bölgede kırılmayan fay hatlarının olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Üşümezsoy, “Kuzey Anadolu fay hattında Erzincan’ın doğusuna, Doğu Anadolu fay hattındaysa Hatay’a çok dikkat etmek gerekiyor. Çünkü bu bölgelerde hala kırılmayan faylar var. Bunun dışında Adana, Osmaniye çukur alanı ve İskenderun çukur alanındaki çökmelere sebep olacak depremlerin olabileceğini vurgulamak gerekiyor. Özetle Doğu Anadolu fay hattının alt kısmında (Hatay- Adana) ve üst kısmında (Erzincan) kırılmayan fay hatları var. Son deprem bu noktalara stres yükledi. Bu yüzden sıradaki kırılmalar o kısımlarda olabilir” ifadelerini kullandı.
KUMBURGAZ FAYINDA STRES BİRİKMİŞ OLABİLİR
Öte yandan, merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin üzerinden 24 yıl geçti. Kahramanmaraş merkezli iki depremin ardından İstanbul'da deprem olma olasılığı arttı mı? sorusu da merak konusu oldu. Prof. Dr. Üşümezsoy, İstanbul fay haritası üzerinden önemli değerlendirmelerde bulundu.
Marmara’nın kuzey kıyısının ölü bir fay olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Üşümezsoy, “İstanbul fay haritasında görüldüğü gibi, Kuzey Marmara kenar fayı, Marmara'nın tüm kuzey kıyısı boyunca ölü bir faydır. Bu fayda 2 tane deprem 30 yıl içinde olacak. Deprem olma riski yüzde 65 denilen çalışmalar, bu fayı esas almış ve hepsi çöpe atılmıştır. Diğeri Tekirdağ Silivri fayı 1912’de kırıldı. Yalova Çınarcık fayı 1894’de kırıldı. Kırılmayan sadece harita üzerinde kırmızı ile çevrelenen Kumburgaz çukurundaki fay hattıdır. Dolayısıyla Kumburgaz fayında stres birikmiş olabilir” ifadelerini kullandı.
ORTA MARMARA’DAKİ ÖLÜ ADA FAYI
Marmara fayı ilgili de değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Üşümezsoy, sözlerine şöyle devam etti:
“Daha önceden Tekirdağ Silivri fayı olarak Orta Marmara Fayı’nın 60 kilometre kırıldığının tespit edildiğini açıklanmıştı. Daha sonra, bu iki ayrı fay Yeşilköy ve Büyükçekmece ve Silivri fay hattına baktığımız zaman bunlar bir seferde kırılması zor olan faylardır. Aralarda boşluk vardır ve Yeşilköy ve Büyükçekmece arasındaki Orta Marmara sırtını kesen fay ölü bir ada fayıdır”
“MARMARA'DAKİ O FAYDA DEPREM YOK”
Marmara’daki depremlere dikkat çeken Prof. Dr. Üşümezsoy, “Haritada görülen 1999 Depreminden sonra Marmara'yı boydan boya yıkacak diyen, Kuzey çerçeve fayı sarı ile gösterilmiştir. O fayda hiçbir deprem yok, ölü bir faydır. İstanbul’da beklenen depremde iki fay kırılsa bile büyük bir deprem etkisi yaratmaz. Batı’da Silivri, Tekirdağ ve Saros fayına kadar olan kesim beyaz çizgiyle gösterilmiş faydır. Kırmızı ise, Marmara'da kırılmayan fay olarak Kumburgaz Fayı Büyükçekmece ile Silivri çukuru arasındaki Kumburgaz çukurunda yer almaktadır. 1999 Depreminden sonra stres yüklenen Esenköy fayı ve onun Batıdaki devamı ise Bandırma Sarıköy fayı olarak görülmektedir” ifadelerini kullandı.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.