DOĞA, ÖNCE AMERİKAYI CEZALANDIRIYOR SONRA AMERİKA’DA TÜM DÜNYAYI

YAYINLAMA:
DOĞA, ÖNCE AMERİKAYI CEZALANDIRIYOR  SONRA AMERİKA’DA TÜM DÜNYAYI
 
Sevgili Okurlar, internetten girin bir hafta önceki yazımı okuyun. Gelecek felaketlerden bahsetmiştik. Japonya’da olan deprem ilk örnek oldu. Bu ilk değildi. Son da olmayacak. 2005’teki son kasırga Rita raporunu hatırlayın:
  • 6.000.000 kişi evini terk etti.
  • 20.000 ev yıkılma tehlikesi altında kaldı.
  • WalMart marketler zinciri, 104 mağazasını kapattı.
  • 8.000 asker, Teksas’a sevk adildi.
Dünyanın en gelişmiş teknolojilerine sahip Amerika’nın bu çaresizliğini bütün dünya ve bizzat Amerikalılar, ikiz kulelerin çöküşünü izlediği gibi izledi. Birleşmiş Milletler Acil Yardım Koordinatörü Jan Egeland, Amerika’yı vuran kasırgaların, dünyaya, KÜRESEL ISINMANIN tehlikelerini gösteren “uyandırma alarmı” olduğunu söyledi. Aynı zat Hint ve Büyük Okyanus ile Karayipler’de olan kasırgaları da Küresel Isınmaya bağlamış.
Evet araştıranlar, okuyanlar, iklimlerin değiştiğini biliyorlar. 1960 ve 1970’lerden bu yana iklimlere bağlı doğa felaketleri 3 kat artmış.
NASA uydular aracıyla yaptığı buzul ölçümlerinde, KÜRESEL ISINMANIN alarm verdiğini bildiriyor. Önlem alınmazsa buzulların her yıl % 8’i eriyecek diye rapor yayınlıyor. Amerikalı bilim adamları ise Kuzey Kutbunda sıcaklığın son 50 yılda 3 derece arttığını, Kuzey Kutbundaki buzulların bu şartlarda 60 yıl içinde tamamen eriyeceğini, buzulun yüzölçümünün 1978’den 2000’e kadar %20 eksildiğini 21 Eylül 2005’te de 5.32 milyon kilometre kareye gerilediğini bildiriyorlar.   
Bunlara rağmen dünyanın jandarması Amerika, “hava kirliliği”ni sınırlayan KYOTO PROTOKOLÜ’NÜ imzalamamakta hala direniyor. Başlarına gelecek daha çok şey var.
Geçen 5 Haziran Dünya Çevre Gününde, gidip gördüğüm, daha doğrusu kuruduğundan göremediğim Tuzla Gölü’nden bahsetmiştim. Şimdi Küresel ısınma ve İnsan marifetlerinin sebep olduğu “Aral Gölü Belgeseli” misali KONYA’NIN Akşehir İlçesinde Nasrettin Hoca’nın hikayesinde yoğurt mayaladığı Akşehir Gölü de elden gidiyor. Şu halde bataklığa dönen gölü kurtarmak için uğraşan Akşehir Tarım İlçe Müdürü bakın neler söylüyor. Göl önceleri Sultan Dağlarından doğan çaylarla beslenirmiş, 15 yıl öncesine kadar gölün toplam alanı 350 kilometrekarenin üzerindeymiş. Su kaynakları kurumuş, bazılarının üzerine sulama amaçlı göletler yapılmış. Şu anda kaynaklardan, çaylardan bir damla su gelmiyormuş Akşehir’e. Göl hızla kuruyormuş. Temmuzda 70 Km. olan gölün alanı, bu gün 30 Km. ye düşmüş. Önceden 15 metre kadar olan su derinliği, bu gün sadece 1 metreymiş. Artık yürüyerek karşıya geçilebiliyormuş. Gölden günde 40 ton balık çıkarken şimdi bulmak mesele olmuş. Konya ovasında yer altı suları yüzlerce artezyen kuyusu yüzünden metrelerce aşağı inmiş. Obruklar hızla çoğalıyormuş.
EY YAŞADIĞI ÜLKEYİ, DÜNYAYI, DOĞAYI SEVEN İNSANLAR!
Suyu, enerjiyi dikkatli kullanmamız gerekiyor. Ambalaj atıklarını, şişeyi, okunmuş gazeteleri evlerimizde ayrı ayrı poşetleyip koyalım konteynırlara. Henüz belediyeler ayrı ayrı toplamasalar da atıkların gittiği ayrışım istasyonlarında onlar ayrılıp parçalanıp yeniden kullanıma sokuluyor. Bu enerji tasarrufu sağlıyor. Birçok ağacın kesilmesi önleniyor, bu da karbondioksit emilimini azaltıyor. Artık bilinçli olmamız zamanı deldi. Bu konuda bilgilenelim. ÇOK GEÇ OLMADAN. Sağlıklı kalmanız dileklerimle. 
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *