DİNLER VE AĞAÇLAR -3-

Sevgili HABERDAR Okurları; bu yazıyla ramazan başından beri işlediğimiz bu konu beni uzun bir araştırmanın içine soktu. Dünyanın oluşumundan başlayarak, insanların var oluşu, Havva’nın Ademe ağaçtan yasak meyveyi yedirmesi, Brahmanizm, Budizm, Musevilik ve Hristiyanlık’tan sonra bu gün de Müslümanlık-Türkler ve Ağaçlar ile bu konuya son vereceğiz.

İslamiyet’te, halk arasında kökü yukarda dalları aşağıda ters duran ağaç olarak bilinen, yüce Tüba Ağacı’nıncennetin merkezinde olduğuna inanılır. Hz. Muhammet’in Mi’rac’ında (Necm, 13-14) adı geçen Sidretü’l Münteha, gözle görülen dünyanın bitip gayb aleminin başladığı, son noktayı işaretleyen sınır ağacıdır. Bütün yaratılmışların ve meleklerin bilgileri ancak bu ağaca kadardır. Ötesinde olanı kimse bilmez. Bu ağaç sırrın simgesidir.

Ayrıca, Kuran’da ağaçlara ve yeşil bitkilere çok önem verilir. Gökten indirilen suyla, çeşit çeşit bitkiler yaratıldığı, bitkilerden yeşillikler çıktığı, tomurcuklanma, meyveler, salkımlar, bol meyveli zeytin ve hurma ağaçları, üzüm bahçeleri, narlar ve ekinler yaratıldığı (En’Am 99) açıklanır. Bu ayetler arasında, Bakara 266, En’am 39-41-141, Rad 4, Nahl 1-67, Isra 91, Kehf 32, Meryem 23-25, Ta-Ha 71, MÜ’minün 19-20, Şuara 148, Yasin 34-39, Kaf 10, Kamer 20, Rahman 11-68, Haşr 5, Hakka 7, Abese 29, Nur 35, Tin 1, flora sembolizması açısından önemlidir. İslamiyet’te, ünlü bey’at olayının Kiraz Ağacı altında gerçekleştirildiği söylencesi vardır. Hz. Muhammet’in şartlarını ve ilkelerini kabul edenler, bu ağacın altında oturan Hz. Muhammet’in elinin üzerine kendi ellerini koyarak bey’at (bi’at) etmişlerdir. İlk Bi’at 621’de Akabe’de, ikinci Bi’at 622’de Mus’ab’da olmuştur. “Allahın eli onların ellerinin üstündedir (Feth 10)” mealinde ayetle verilen söz ve edilen yemin kutsanmıştır.

Hurma, Arabistan yarımadasında çok değerli bir meyve olduğundan, İslamiyet teki yeri önemlidir. Hz. Muhammet’in “Ağaçlardan yaprağı dökülmeyen, tıpkı bir Müslüman gibi, bir ağaç vardır ki, hurmadır.” Hadisi ünlüdür. Yine Kuran’da (Meryem, 23-25), Hz. İsa’ya hamile Hz. Meryem’in doğum sancısı başlayınca bir hurma ağacının altına gittiği ve ağacın taze hurma verdiği açıklanır.

Süleyman Çelebi’nin Mevlit’inde Hz. Peygamber’in mucizelerinin anlatıldığı bölümde:

  Dikti hurmayı hem ol şah-ı cihan

 Diktiği saat yemiş verdi heman

Dizesiyle, hurmanın benzer özelliği tekrarlanır. Sonuç olarak bu bir aydır anlatmaya çalıştığım şey ağacın ve yeşilin kutsal olduğu, insan yaşamının olmazsa olmazı olduğu, bu sebeple korumamız gerektiğini vurgulamaktı. İslam dininde ağaç kutsal bir anlam taşımış; ağaç yetiştirmek, kitap yazmak ve çocuk büyütmek kadar önemli sayılmıştır. Tanrıma şükürİstanbul Beşiktaş, İTÜ Ayazağa kampusü, Beykoz, Kayışdağ ve Büyükçekmece’de Belediyemizin tahsis ettiği yerde ücretsiz temin ettiğim dikiminde BEKO’dan Hüseyin Hamarat kardeşimin işçi desteği verdiği ağaçlar 7.000’i geçti. 70 yaşımın her yılına 100 fidana denk gelen bu ağaçlandırma bana öğünç kaynağı oldu. Tüm insanlarımızın da bu mutluluğa erişmesini dilerim. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.