BEKLENEN OLDU

Terör nereden kimden gelirse ve hangi gerekçeden kaynaklanırsa kaynaklansın dünyanın hiçbir ülkesinde hoş görü ile karşılanmaz.Hele çağımızda insanlık suçu olarak kabul edilen ırkçılık temelinde gelişen terörü mazur görmek o suça iştiraktir.
Ülkemiz yıllardır bu belanın içindedir.Zaman zaman azalsa da terör yaşamımızın bir parçası olmaya devam ediyor.Bu güne kadar iktidara gelen siyasi partiler ulusal sorun olan terör konusunda ortak çözüm yolları bulamamışlardır.İşin özünde oy kaybetmemek veya oy kazanmak kaygısı ve iktidar hırsı yatmaktadır.Geçmişte etnik ayrımcılığı kaşımadan milletin birliğini esas alan tedbirler alınmaya çalışılmışsa da bu tedbirlerin ekonomik ve sosyal projelerle desteklenmemesi yörede üretimi artıracak geniş istihdam olanakları yaratacak feodal yapıyı aşama,aşama tasfiye edecek devlet güçlerinin daha makul ve müşfik davranarak halkın yanında olmasını sağlayacak bir yapı oluşturulamamıştır.Ülkemizin her bölgesinde geri kalmışlık üretimde yetersizlik işsizlik ve yaşam koşullarının zorluğu eğitimde fırsat eşitsizliği ortak sorundur.Bu sorunlar dolaysıyla her bölgede ki il ve ilçe den büyük kentlere göç vardır.Yoksulluk çaresizlik insan hakları ihlalleri yalnızca doğu ve güney doğuya özgü bir sorun değildir.Son 8 yılda iktidar olan siyasi parti her ne kadar AB kriterleri ile yola çıkmışsa da asıl amaçları ülkenin yönünü Avrupa’dan Arabistan’a çevirmekti.
Bu doğrultuda terörün ancak insanları İslami bir anlayışla din eksininde birleştirmek suretiyle çözülebileceği gibi bir savla bölge insanına yaklaşmışlardır.

Bunda kısmen başarılı da oldular ve bölgede oy patlaması yarattılar.Bölge insanlarıyla tek ortak noktaları din bağı olanların başarısı karşısında,yörede etnik kimlikler üzerinden siyaset yapanlarda bu kozlarını kullanıp yeni farklı bir cepheleşme oluşturdu.Onlar da bir hayli mesafe aldılar hatta terör örgütü ile kurdukları bağın iktidarın gafleti olan Habur karşılaması ile örgüt,etnik siyasetçi ve halkın bir kısmının birleşmesini sağladılar.Bu gün halkın büyük bölümü ırkçı siyasetçilerin yanındadır.Ve sonuçta ayrışan toplumda terör eski gücüne yeniden kavuştu.Gelinen noktada iktidar partisinin asıl amacı oy alıp iktidarını sündürmektir.Terörü bitirmek kan ve göz yaşını durdurmak gibi iddialarla açılım yapıyoruz söylemi yüzyıldır farklılıklarıyla kültürleriyle bir arada yaşayan insanları ayrıştırmaktan başka bir işe yaramadı.Adına önce Kürt açılımı, sonra demokratik açılım ve neticede birlik beraberlik ve kardeşlik açılımı dedikleri neyi ne kadar nasıl açtığı hangi amaca hizmet ettiğini kendilerinin de bilmediği bu deklarasyonu ile milletin bölünmesine sebep oldular.Yapılanlar yalnızca ayrılıkları körükleyip terörü azdırmaktan başka bir işe yaramadı.Kara denizden egeye,orta Anadolu dan doğuya ve batıya ülkenin her ilinde ilçesinde sorunlarıyla birlikte yaşayan halkı işte bu gün İnegöl de,Dörtyol da,Erzurum da,Hatay da,Tekirdağ da ve yarın belki de ülkenin her noktasında karşı karşıya getirecek.Ateşi yakanlar,bir gün ayni ateşte hepinizin yanabileceğini düşünün.

Eserinizle ne kadar övünseniz azdır.ABD’nin size verdiği eş başkanlık görevini elinize tutuşturulan o haritalar doğrultusunda laikiyle yapıyorsunuz.Bölgenin güvenliğinden sorumlu bir kolordu komutanı içişleri bakanının yanında ve terör örgütü üyesi olarak aranıyor.İçişleri bakanı kendisine Amanoslar’ı temizleyin diyor.Bu durum dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde göremeyeceğiniz bir ironidir.Suçluların yakalanıp adalete teslim edilmesiyle ilgili bakanlık makamında oturan birinin,eğer ortada bir suç ve kaçak varsa alın bu yanımda ki terör örgütü kaçağını adalete teslim edin demesi gerekirken neden ona dağları teröristlerden temizleyin diyor bunu anlayabiliyor musunuz?