Kime el çektirdin a Başkan?
Silivri Gündem
Dün gazetemiz manşete taşıdı, skandal Türkiye'yi sarstı. Silivri Belediyesine bağlı Çanta Huzurevindeki tecavüz iddialarına Silivri Belediye Başkanlığı gün içinde iki kez açıklama yapma ihtiyacı hissetti. Bu açıklamaların ilkinde başkanın üzüntüleri yer aldı. Sonra Başkanın üzüntüleri geçince açıklama geri çekildi ve gün içinde ikinci açıklama geldi. Oysa ilk açıklama ne kadar samimiydi. İkincisinden pis kokular da geldi.
İlk açıklamayı okuyunca başkan hakikaten üzüldü sandık. Heh dedik. Vicdanı körelmemiş bir adam! Göz yummayacak...
Önce üzüntülerini dile getirip sonra bu açıklamayı geri çeken Başkan, ikinci açıklamasında olaya adı karışanlara el çektirdik diyor. Bizde sanıyoruz ki olaya adı karışan Başkan yardımcısı, Sorumlu birim amiri falan tedbir olarak uzaklaştırıldı. Meğer öyle birşey yokmuş. Meğer tedbir olarak el çektirdik diyerek "tecavüze uğradığı iddia olunan" ve zaten daha önce gece yarısı apar topar sokağa atılarak kovulan personel kastedilmiş. Meğer el çektirdik diyerek, 15 gündür zaten göreve gelmeyen kayıp müdürü kastetmiş. Meğer başkan bizim haberde "kovuldu" ve "kayıp" olarak geçtiğimiz kişilere haberden sonra el çektirmiş. Yada zaten haberden sonra değil de önce olayı öğrenip el çektirmişse, soruşturma başlatmamış. Skandalı incelememiş. Duymuş, bilmiş, öğrenmiş ama savcılığa intikal ettirmemiş. Susmuş, yutmuş, gururuna da, onuruna da, vicdanına da yedirebilmiş. Meğer bu açıklama bir belediye başkanının itirafnamesiymiş!
İtirafname demişken... Dip not olarak belirteyim. Bir dokunduk, bin ah işittik. Meğer daha neler neler dönmüş o huzurevinde. Meğer bizim bildiklerimiz aslında devede kulakmış. Eline kalemi alıp isyanını dile getiren huzurevi sakininin el yazısıyla yazıp imza altına aldığı ve elimize ulaşan mektubu, "yardım çığlığı", yayınladığımızda göreceksiniz ki dönen dolapların, vicdansızlığın en açık belgesi olacak. Tecavüzü de doğrulayan, açıkça ve tanığı olarak anlatan o huzurevi sakininin huzurevinde yaşananlara dair mektubunu da yayınlayacağız. Bütün Türkiye, ilçesinde kendisine bağlı kurumda tecavüze uğrayan personelini "el çektirip" sokağa atan belediye başkanının Kırım senin, Yunanistan benim, yurtdışı ziyaretlerinden arta kalan vakitlerinde ilçede kendisine bağlı huzurevinde yaşananlara nasıl ve ne kadar kayıtsız kaldığını görecek.
Silivri Silivri olalı böyle rezalet, böyle skandallarla hiç gündeme gelmemişti. Silivri Silivri olalı hiç bir belediye başkanından böyle talihsiz açıklamalar duymamıştı. Silivri Silivri olalı vicdanı hiç bu kadar sızlamamıştı. Silivri hiç bu kadar yüzünü eğmemiş, utanmamış, utandırılmamıştı.
Gece yarısı engelli bir kadını üç çocuğuyla sokağa atmak sureti ile görevden el çektiren hanım ablamız hala görevinin başında. Hala istifasını verip, "Bu olay aydınlanana kadar üzerimdeki şaibe aklanana kadar görevi bırakıyorum" deme onurunu göstermedi.
Belediye Başkanı önce üzüldüğünü söyledi, sonra şaka gibi bir itirafname yayınladı.
Silivri Kaymakamı da başkanın peşine takılıp Kırım da ilçemize hizmet getirmek için boy gösterdiğinden, bu rezaleti temizlemek Çatalca Kaymakamına düştü. Görev yaptığı ilçeden haberi alır almaz fırladı ve geldi ilçeye Çatalca Kaymakamı Nevzat Taşdan. Savcılığı harekete geçirdi. Olayın üzerine gideceklerini söyledi. Hassasiyetini tüm açık yürekliliği ile ortaya koydu. Ve kamuoyunun yüreğine su serpecek belki de tek ama en sağlıklı adım ondan geldi.
Üzerine atılı tehdit ve şantaj suçlaması bulunan, görevini kötüye kullandığı iddia edilen, kayınpederini huzurevine müdür yapıp huzurevinde at koşturan birim sorumlusuna ne mi oldu? Yok canım. Bakmayın siz başkanın "el çektirdik" dediğine... O devlet memuru arkadaş paşalar gibi görevinin başında. Hatta dün haberden sonra huzurevindeki yaşlılar ile bir araya bile gelmiş(!) Hatta olayın mağduru M.A.'yı bile telefonla aramış(!)
Üzüntülerini dile getirdi herhalde o da başkan gibi!
Skandallar ilçesi Silivri demek ki bu adamlar sayesinde bu günleri de görecekti.
Skandallar ilçesi Silivri korkarım gün geçtikçe şiddeti artan bu skandallar sayesinde günden güne daha yaşanmaz hal alacak.
Korkarım, her fırsatta skandal diye diye dosyaları koltuğunun altına sıkıştıran CHP lideri, vicdanımızı oyan bu skandala da adı karışan CHP'li yöneticilerine hesap sormayacak.
Bakalım bekleyip göreceğiz.
Silivrililer bekleyecek, ben bekleyeceğim, vicdan sahibi herkes bekleyecek ve hesap soracak.
Sorumlu ve sorumlular hesabını verecek yaptıkları yanlışın.