Yarın çok geç olmadan!

YAYINLAMA:

Kazandıklarımız kaybettiklerimizi geri getirebilir mi?

Eflatun’un dediği gibi ‘Çalışarak kazandığımız para ile çalışarak kaybettiğimiz sağlığımızı geri almaya çalışıyoruz’

Acaba alabiliyor muyuz?

Her şeyi başarabiliriz ancak zamanı bir saniye bile geri getiremeyiz.

Sağlığımızda öyledir.

Ne varmış tedavi oluruz demek doğru değildir.

Önemli olan sağlığımızı kaybetmemektir.

Nerden çıktı bu pazartesi bu yazı demeyin sakın.

İnanın bu yazıda anlatılanlar; Çatalca’nın askıya çıkan imarlarından, Silivri’ye bağışlanan 55 bin m2 arsalardan, Büyükçekmece’yi karıştıran 1,5 milyon dolarlık rüşvet iddiasının geçtiği imar dosyasından, Esenyurt’a yapılan devasa inşaatlardan, Beylikdüzü’nün ‘BEYLİK!’inden, Avcılar’ın ‘Avladığı avlarından!’ hatta İstanbul’un ‘Kültür Başkenti’oluşundan daha önemlidir.

O da şudur.

Sağlıklı olmak adına, sağlıklı yarınlara sahip olmak adına, sağlıklı nesiller yetiştirmek adına, sağlıklı düşünmek ve karar vermek adına asla ve asla ‘SAĞLIĞIMIZDAN ÖDÜN VERMEMELİYİZ’

Sağlıklı projeler üretmeli, enine boyuna tartışmalı, sağlıklı kararlar almalıyız.

Biz gazetecilerin işi yanlışları görmek ve yazmak.

İnanın bana o kadar çok yanlış var ki hangi birisini yazmamızı şaşırıyoruz.

Bir de hayatımızın ‘BİR KERE’ gerçeği var.

Bir kerecikten bir şey olmaz diyerek yediklerimiz, içtiklerimiz, yaptıklarımız ve yaşadıklarımız yarın karşımıza kocaman bir sorun olarak çıkmakta.

Bir kere bir kere diye başlanıyor ve arkası kesilmiyor.

Aslında bu birkerecikten bir şey olmaz yanlış kavramı hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyor ya!

O da ayrı bir mesele!

Bir kere de buna oy vereyim.

Bir kere daha hak tanıyayım:

Bir kere bir başa gelsin bakalım ne yapacak?

Bir kere başkan olsun bak görürsün!

Gibi gibi..

Gelin bu haftasonu bir kere daha karar alalım ve bu kararımızı bir kerecikte bırakmayıp hep sürdürelim.

Bir; mevzu kendimizin ve çevremizdekilerin sağlığı olduğunda asla ve asla hiçbir şeyden ödün vermeyeceğiz.

İki; zamanı geri getiremeyeceğimiz bilerek bugünün işini, bugün yapmamız gerekenleri, bugün üzerimize düşen sorumluluğu asla yarına bırakmayacağız.

Üç; ucu nereye değerse değsin, kime dokunursa dokunsun, kimi üzerse üzsün, çevremizde bir yanlış gördüğümüzde hemen gereğini yapacağız. İlgilileri ve sorumluları uyaracağız. Basını bilgilendireceğiz. Yetmez ise tek başımıza eylem yapacağız.

Dört; yaptığımız işi gözden geçirip mevcut durumumuzu değerlendireceğiz. Siyasi görüşümüzü gözden geçirip mevcut partimizi, genel başkanımızı ve yöneticilerimizi gözden geçireceğiz. Bize hitap edip etmediğini tartacağız. Eğer etmiyorsa kendimize en yakın başka bir işi veya başka bir siyasi oluşumu tercih edeceğiz.

Beş; bu dünyaya bir defa geldik, bunun bir tekrarı daha olmayacak, bu bir seferlik hakkımızı en iyi daha nasıl kullanabiliriz gerçeğini her sabah yatağımızdan kalktığımızda göz önünde bulunduracağız.

Altı; bu dünyadan göçüp gideceğimiz gün geldiğinde ‘KEŞKE’ dememek adına aklımızdan ne geçiyorsa, kim geçiyorsa, nasıl geçiyorsa, nerde geçiyorsa, hepsini deneyeceğiz veya denemeye çalışacağız.

Yedi; bu sayılar artabilir, bu satırların yazarından şimdilik bu kadar, ancak kendi sayılarımızı çoğaltacağız, daha neler yapmamız gerekiyor sıralayacağız, hatta bu sıralamaları yazara mail atacağız…

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *