HAYAL VE GERÇEK

Ülkenin kentleri kasabaları yolları caddeleri sokakları boy, boy resimlerle afişlerle donatıldı. Oto yollara ara yollara panolar yerleştirildi televizyonlarda ki sayısız reklamlarda öne çıkan ve en çok kullanılan slogan ‘Hayaldi gerçek oldu’sözüdür.

Şimdi 8 yıldır Türk halkının hangi hayali gerçekleşmiş mi ona bakalım.13 milyon yoksul Afrika’dan mı gelmiş.9 milyon açlık sınırında yaşayan bir kısmının pazarlardan atılmış sebze topladığı emekliler Hindistan’dan mı ithal edildi.10 milyonu aşkın köle düzeninde çalışan asgari ücretli Amerikalı mı.80 yılda yapılan fabrikaları limanları tesisleri işletmeleri bankaları Japonlar mı gelip sattı.

Geçmiş iktidarların planlayıp yapımına başladığı oto yolların projelerini Kaddafi mi hazırlattı. Devletin elindeki malı 292 milyon dolara sattıktan sonra başkaları ayni malı 3 milyar dolara pazarlamışsa bu hayaldi de gerçek mi oldu.

73 milyonluk ülkede toplanan vergiler özelleştirme adı altında yapılan peşkeş çekme satışları ile elde edilen bunca gelirle büyük şehirlerde ki alt yapılar ülke genelinde yapılan hastaneler hapishaneler adliye sarayları devlet arsalarına yapılan toki konutları mı hayaldi gerçek oldu.

Yıllardır 30 binden fazla yurttaşın can verdiği ve sonuçta sıfıra yakın noktada teslim alınan terörün açılım diye ortaya çıkılarak Habur da törenle terörist karşılayıp seyyar mahkeme kurmak mı hayaldi gerçek oldu. İmralı ile görüşmek mi hayaldi gerçek oldu. Meydanlarda insanların etnik kökenini mezhebini sorgulayarak toplumu ayrıştırmak siyasi rakiplerine küfür ve hakaretler etmek mi hayaldi gerçek oldu.

Tarihin en yüksek cari açık ve dış borç yükü altına sokulan ülkede yaşamak mı hayaldi de gerçek oldu. SSK açıklarının on katına çıkması mı hayaldi gerçek oldu. Vatandaşların vergilerinden oluşan ve Özal döneminde kurulan sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları eliyle dağıtılan kömür ve erzak geçmişte hayaldi şimdimi gerçek oldu.

Eskiden kuyruğa girilerek SGK güvencesi olanların muayene ve tedavi olduğu ilaçlarını bedava aldığı devlet hastaneleri özele dönüştürülerek hastaneye giden her yurttaştan önce göstermelik bir muayene ücreti alındıktan sonra arkasından bir aylık emekli maaşı ile karşılayamayacağı faturalar çıkarmak mı hayaldi gerçek oldu. Eczanelere ek muayene parası ödemek dışarıda muayenehaneleri kapanan daha rahat yaşamaya alışmış mutsuz uzman doktorların bir angarya iş yapar gibi hastaları baştan savmaları mı hayaldi gerçek oldu.

Sağlık bakanlığının yayınladığı özel hastanelerde acil muayenelerin ve kanser hastalarının ücretsiz bakım ve tedavi olmaları doğrultusundaki tamimini dikkate almayan bu hastalardan ücret talep eden özel hastaneler mi hayaldi gerçek oldu.

Böyle bir tamimi gösterince herkes göstermiyor bu tamimi bizde ücret alıyoruz diyen kalbine 3 stent takılı hastanın acilde muayenesinden sonra sizin durumunuz acillik değildi denilerek ücret isteyen Beylikdüzünün modern özel hastanesi Medicananın pişkin yetkilileri mi hayaldi gerçek oldu.

Büyükçekmece devlet hastanesi acil bölümüne 30 nabızla 600 şekerle yatan kanser hastasına üstün körü bakıp alın nere götürürseniz götürün diyen acil doktorunun tavrı mı çağrılan 112 ambulansın bir saatte gelmemesi üzerine özel kurum ambulansıyla hastanın hayatını kurtaracak hastaneye yetiştirilmesi sağlıkta hayal edilen ve gerçekleşen durum mudur. Bu iki olayı Büyükçekmece devlet hastanesi ve Medicananın acil bölümlerinde bizzat yaşamış insan olarak yazıyorum.

Ve kimlerin hayallerinin gerçekleştiğini 12 Haziranda lütfen görün artık diyorum.