DOĞA VE KÜLTÜR GEZİSİ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ İLE İĞNEADA
Okullarda eğitim yılı tamamlandı. DEÇED Doğa Emanetçileri Çevre Eğitim Derneği sezonu bir doğa ve kültür gezisiyle kapattı. Hedefte dünyaca önemi olan İğneada Longoz Ormanları ve Demirköy Dupnisa mağarası vardı. Geçtiğimiz Çarşamba günü Çerkesköy-Saray-Vize-Demirköy güzergahından 3 saatlik bir yolculukla hedefe vardık. Orada bizi İğneada Orman Bölge Şefi bekliyordu. Sevgili Kardeşim Em. Trakya Orma Bölge Müdürü Ömer Sert oraya yelefonla ziyaretimizi bildirmiş. Bu haftaki yazımda size kısaca bilgi verip bu yakınımızdaki doğa harikalarını hepinizin görmesini isteyeceğim. Özellikle 2700 metre boyundaki iki katlı, alt katında billur gibi deresi, içinde yapılmış basamaklarıyla çıkılan ikinci katta anlatılmaz renklede sarkıt ve dikitleri görerek doğanın nasıl bir ressam olduğunu hayretle izleyeceksiniz. Bu mağarada 60 bin kadar yarasa yaşıyor ve her bir yarasa günde 100 gr. Sinek yiyerek insanları koruyor. İğneada, Alüvyal-Subasar Longos Ormanları’nın oluşum süreci, dokusu, gelişimi, morfolojik özellikleri, suyun mekanik etkisi, kimyasal etkisi ve biyoçeşitlilik yönündeki özelleriyle korunması gereken ülkemiz için çok önemli bir bölgedir.
OLUŞUMU: Denize doğru akan derelerin getirdiği alüvyonlar denizi doldurarak alüvyal toprağı oluşturmuş, denizen sert dalgaların getirdiği kumlar derelerin önünü kapayarak arkasında göller oluşturmuştur. Subasar-alüvyal ormanların bulunduğu her yerde karadan denize doğru sırası ile; orman, dere, subasar alüvyonlu orman, sazlık/bataklık saha, göl, kıyı bandı, denizden oluşmuş yapıda olur. Türce zengin bitkiler, hayvanlar böcekler, mantarlar, Suya bağımlı türler(sürüngen ve kuşlar) ve otobur memeliler için bu sahalar yıl boyunca iyi bir besin ortamı olmaktadır.
Göl ve bataklık faunası: Göl ve bataklık faunası zengindir. Organik materyalin biriktiği sığ göllerde bakteri, plankton ve mantar, bunlara bağlı böcek türleri ve balıklar besin bulmakta zorluk çekmez. Kuşlar için bu durum önemli bir avantajdır. Mantar türleri açısından çok değişik ve zengin örneklere rastlamak mümkündür.
Kıyı kumullarının ormana geçiş zonunda zengin bitki örtüsü: Bu sistemlerde kumul üzerinde ve kumullardan ormana veya göle geçiş zonunda çok zengin ve farklı dokuda bitki örtüsü gözlenmektedir. Sazlık ve bataklıktan sonraki oluşum, taban suyunun yüzeye çıktığı lagün gölüdür. Lagün gölünün oluşumunun temel nedeni denizin karasal kumulları set şeklinde yığmasıdır. Gölde ise su bitkilerine rastlanır, sığ olsa da balıklar için de uygun bir yaşam ortamıdır. Dere suları tarafından zengin organik materyal getirildiğinden buna bağlı plankton, planktonlarla beslenen diğer canlılar ve bunları yiyen balıkların yaşaması için uygun ortam oluşur. Kuşlar için de su, saz, balık, organik çökmüş materyal ideal ortam sağlar. Denizin lagün gölü oluşmasına engel olduğu kısımlarda ise kumuldan direkt ormana geçiş zonu oluşur, bu zonda tuza dayanıklı çalı formundaki herdemyeşil bitkiler etkili rüzgar nedeni ile deforme olmuş, ama buna karşın sık dokulu perde oluşturmuştur,
ZENGİN BİYOÇEŞİTLİLİK Birkaç yıl once bir BM Çevre Projesinde Kayseri Sultan Sazlığı, Gediz Deltası ile İğneada Longosları’nın korunması konulu çalışmaya Çevre Bakanlığı’nın Ankara’ya daveti ile katılmış, 3 gün geceli gündüzlü çalışmalar yapmıştık. Korunması gereken biyolojik çeşitlilik zenginliği, aşağıda sıralanan ağaç türlerinden oluşan zengin karışımlı dokudur.
YOKOLMA SÜRECİ: Ülkemizde subasar ormanlar maalesef büyük oranda tahrip edilmiştir. Devletinde sıtma ile mücadele diye yok ettiği sulak alanlarımız konusunda Prof. Dr. Besalet PAMAY’ın 1967 yılında yayınlanan ‘Demirköy- İğneada Longos Ormanlarının Silvikültürel Analizi ve Verimli Hale Getirilmesi İçin Alınması Gereken Silvikültürel Tedbirler Üzerine Araştırmalar’ adlı eserinde Türkiye’deki Alüvyal-Subasar orman özelliği gösteren sahaları